Röportaj: Melis Güvenç / Vatan
Vatanım Sensin dizinde canlandırdığı Yıldız karakteriyle dikkatleri üzerine çeken Pınar Deniz, Romanyalı fotoğrafçı Mihaela Noroc'ın kendisini fotoğraflamasından sonra Güzellik Atlası'ına girdi. Deniz, "Güzellik Atlası'a girdiğime çok şaşırdım ve duygulandım. Ama güzellik doğallıktan gelir. Herkese güselsin demek zorunda değiliz" diyor.
Vatanım Sensin sezon finalini yaptı. Nasıl bir sezon oldu?
Ağır bir setti ve çok yoruldum. Ama bir yandan da çok mutluyum bu sette olduğum için. Ne kadar yorulsak da tatile gireceğiz ve sete ara vereceğiz diye üzüldüm. Çünkü bir sonraki sezonun hikayesini iple çekiyorum. Bu dizi o kadar güzel şeyler kattı ki bana psikolojik olarak beni çok güçlendirdi.
Tanınır olmak hayatınızı etkiledi mi?
Bu çok istediğim ve sevdiğim bir şey değil. Çünkü özgür olmayı seviyorum. Nasıl hissediyorsam öyle yaşamak istiyorum. Ama sokakta her yaştan, her kesimden insandan övgüler almak beni çok motive ediyor.
Peki bu diziyle kariyerinizin yükselişe geçtiğini düşünüyor musunuz?
Bunu hissediyorum çünkü öyle bir enerjideyim. vatanım Sensin sektördeki en iyi projelerden biri şuan. Diğerlerini izlediğimde iyi ki bu yapımdayım diyorum. Oyunculuğumu da Yıldız karakteri ile çok iyi gösterebildiğimi düşünüyorum. Bundan sonraki bir projede bunların daha da üzerine koyarak ilerlemek isterim. Mesela bir sonraki projemde şarkı söylemek ve dans etmek istiyorum. Bana benzemeyen ne kadar karakter varsa onu oynamak istiyorum. Kişilik bozukluğu olan bir karakter gelse ve çok inansam saçlarımı bile kazPınar olarak bugüne kadar kaşımı bile aldırmadım ama karakter için tipimi deforme ederim. Kendimi tekrarlamak istemem. Güzel kız rollerinden ziyade bir Arap kadınını ya da çingene bir kızı oynamayı tercih ederim. Alışılmadık karakterler istiyorum.
Ekranda güzel görünmek sizin için ne kadar önemli?
Dizide hepimiz sıfır makyajla oynuyoruz. Bence ekranda güzel göründüğüne takıldığın zaman oyunculuğun dışına çıkıyorsun. Ekranda güzel görünme beklentisi beni düşündürüyor. Çünkü herkes kendince zaten güzeldir. Olaya bütünsel ve enerji yönünden bakmak lazım, ben öyle yapıyorum. Çünkü karşımdakinin enerjisi güzelse bana hiç çirkin gelmez. Bu sektör herkeste güzel olmak zorundasın hissi yaratıyor, bu baskı rahatsız edici benim için. Ama şansım Vatanım Sensin gibi bir dizide buna takılmadan işimi yapabiliyor olmam. Oyuncular için güzellik bir dezavantaj çünkü yeteneği güzelliğinin önüne geçmeyince bence olay bitiyor.
Güzel bulur musunuz kendinizi?
Toplumun sana yüklediği bir güzelsin baskısı var ama ben bunu sürekli kırmak istedim. Bunu yapmak içinde salaş giyinirim, zayıf olmak için çabalamam. Güzel olduğumu düşünmüyorum ben enerjiye inanırım. Benden çok daha güzel kızlar var. Bir kadını güzelleştiren şey bence fiziksel özellikleri değil, doğallığıdır. Herkese güzel demek zorunda da olduğumuzu düşünmüyorum.
Güzellik Atlası'na girdiniz. Nasıl oldu bu süreç?
O Güzellik Atlası'nın da önceliği enerji. Biçilmiş bir güzellik algısı yok atlasta. Kitaba girdiğimi öğrendiğimde çok şaşırdım. Hatta beni niye koymuş bile dedim. Vatanım Sensin dizisi başlamadan önce bir gün Alsancak'da yürürken fotoğrafları çeken Mihaela Noroc yanıma geldi, kartını verdi. Fotoğraf çekmek için izin istedi. Normalde hiç kabul etmem ama hem kadın olduğu, hem de enerjisi çok sıcak olduğu için kabul ettim. Kartına sonra baktığımda çok ünlü bir fotoğrafçı olduğunu öğrendim. Fotoğrafımı paylaşması ve kitapta yer vermesi beni çok sevindirdi ve duygulandırdı. Değişik güzel enerjiler arasında kendimi görmek büyük sürpriz oldu.
Neden oyuncu olmak istediniz?
Bir gün Kanlı Elmas diye bir film izledim. Her sabah uyandığımda "Çocuklar için insanlar için işe yarar bir şeyler yapmam, çocukları kurtarmam lazım. Bu düzeni değiştirmem lazım" diyordum. Lisedeyken TEGEV'e ve Lösev'e gönüllü olarak yazılmıştım. Dünyayı veya çocukları kurtarmak ütopik gelebilir ama bazen bunu yapabileceğimi düşünüyorum. Çünkü bir kişiye bile dokunsam kardır. Bu yüzden benim hem sevdiğim işi yapmam, hem çok para kazanmam , hem de tanınmam lazım dedim ve bir ajansa yazıldım. Bunu kalpten çok inanarak istemişim ki her şey peşe peşe geldi. Oyunculuğu bir amaç için seçtim. Çocuklara yardımcı olmak için bu yola çıktım. Ve oynamanın zevkine vardıkça da bu mesleğe daha çok sarıldım.
Çocuklar için şu anda yaptığınız neler var?
TEGEV'deki çocuklarımla hep görüşüyorum. Onlara duygularımı veriyorum. Geçen gün benimle röportaj yapmak istediler, yanlarına gittim. Aslında en büyük hayalim çocuklarla ilgili bütün dünyayı kapsayan bir sivil toplum kuruluşu kurmak. Yapacağıma inanıyorum. Çoğu konuda özgüvenli biri değilim ama buna kalpten inandığım için olacağını hissediyorum.
Oyunculuk konusunda kimlerden destek gördünüz?
Oyunculuğu biraz bastırdım içimde. Başlarda babamdan biraz çekinmiştim. Ama şu an benimle gurur duyuyor, çok mutlu. O mutlu olduğu için ben daha çok mutlu oluyorum ve şevkim artıyor. Kardeşlerim ve arkadaşlarım da bu konuda beni çok destekliyor. En yakınlarından gördüğün bu destek müthiş bir his.
Ne tarz konuların işlendiği yapımlarda olmak istersiniz, böyle bir tercihiniz var mı?
Kadın hikayelerini anlatan, toplumsal kadın sorunlarına dikkat çeken oyun ya da yapımlarda yer almak çok istiyorum. Benim için kadın çok kustal bir şey bu yüzden kadınların yaşadığı acıları kanırtmadan anlatmak gerektiğini düşünüyorum.
Neleri tecrübe etmek istiyorsunuz?
Hayatta öğrenebileceğim her şeye çok açığım. Elimde olsa dünyanın her yerinde yaşamak ve bütün kültürleri öğrenmek isterim. Duyguların evrensel olduğunu düşünüyorum ama dışa vurumları kültürlere göre değişiyor. Bunları yerinde deneyimlemek istiyorum.