Abone Ol

Özcan Deniz ailesini reddetti: Kız kardeşi, eşi Samar Dadgar'ı suçladı!

Özcan Deniz ailesine rest çektiği haberleriyle gündeme geldi. Art arda duygusal gönderiler yayımlayan sanatçı, artık tek ailesinin oğlu Kuzey ve eşi Samar Dadgar olduğunu belirtti. Deniz'in paylaşımı ardından bir açıklama da kız kardeşi Yurda Gürler'den geldi.

Özcan Deniz ailesini reddetti: Kız kardeşi, eşi Samar Dadgar'ı suçladı!


Özcan Deniz, son günlerde aile içindeki gerilimle gündeme geldi. Sosyal medyada arka arkaya yaptığı duygusal paylaşımlarla ailesiyle bağlarını kopardığını belirten ünlü sanatçı, artık tek ailesinin oğlu Kuzey ve eşi Samar Dadgar olduğunu vurguladı. Deniz’in bu açıklamalarının ardından kız kardeşi Yurda Gürler de sosyal medya üzerinden bir yanıt vererek, aile içindeki problemlerin sorumlusu olarak Samar Dadgar’ı gösterdi.

Deniz, sosyal medya hesabından yaptığı ilk paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

"Stres kontrolü olmayan kişi en yakın aile bireyiniz dahi olsa uzak durun. Çünkü o, haklı haksıza bakmaz. O an yaşadığı zihinsel karmaşaya ve şahsi çıkarına sizi de kurban eder. Bu ağır bir cehalet türüdür ve baş edilemez. Sabır ve sükunet erdemli davranışlardır. Her insanda bulunmaz."

Ardından Deniz, Sabahattin Ali’nin şu sözleriyle duygularını dile getirdi:

Son olarak bir aile fotoğrafı paylaşarak, "Sizi çok seviyorum. Canım oğlum, canım karım. Canımsınız. Ben artık kim için yaşadığımı biliyorum ve de çok mutluyum. Hiç olmadığım kadar da hafif ve güçlüyüm. Strese girmek isteyen girebilir." notunu düştü.

Deniz’in bu açıklamaları sonrası kız kardeşi Yurda Gürler’den de sert bir açıklama geldi. Gürler, paylaşımında Samar Dadgar’ı suçlayarak şu ifadeleri kullandı:

"Kamuoyuna cevap hakkımdır...

Ağabeyim Özcan Deniz'in "ailemle bağım kalmamıştır maddi manevi bana zarar veriyorlar" cümlesi tüm aileye gelen bir itham olduğundan ben kendimle alakalı olan kısım için bir açıklama gereği hissettim.

Ağabeyimin benim ve eşimin yıllardır dişimle ve tırnağımızla kurduğumuz işimizin ve yuvamızın, temelinden çatısına kadar tek bir tuğla koymadığını belirtmek isterim...

İşin aslı şudur ki: Birinci evliliği bitmeden İran'dan buraya meşhur olmak ve ona ulaşmak için gelen bu kızı, biz hiç tasvip etmedik, daha da detayına onu yaralamamak için girmeyeceğim...

Bu kız türlü şekilde oyunlarla, çok zekice hamlelerini, bize ağabeyimin düşman olmasını sağladı ve kışın ortasında annesini ve kızkardeşini evden kovdurttu ki; biz o dönemde ağabeyimin evinde onunla yaşamaya muhtaç olduğumuzdan değil; yine yaşı küçük bir kızla yaptığı, olmayacak bir evliliği, birbirlerine girerek sonlandırdıkları, boşanma sürecinde onu ve Kuzeyi yanlız bırakmamak içindi. Bizi kovduran kız şimdi de, ailesini tamamen uzaklaştırdı!

Bu kadının tesiriyle ailesini düşman bilen yaşının getirdiği yaşlanma hissinin verdiği her erkeğin yaşadığı dönemsel buhran ve bunalımını bir yardım alarak sonlandırmasının, hep aynı şeyleri yaşamaması açısından yararlı olacağını düşünüyorum.
Bu süreci bir an önce yaşayıp bitirmesini temenni ediyorum.

Filmlerinde figüran olmak için İran'dan buraya gelmiş, kendinden yaşça küçük bir kızı kendinin hayatının başrolü yapmış olabilir ama bir önceki evliliğinde olduğu gibi, kendi çizgisinde olmayan yaşça küçük bu kızların ona yaşattığı her olumsuzluğu aile olarak o tek başına yaşamadı, hep beraber yaşadık!

Bu nedenle şu an gittiği yolun da sonunu görüyorum. Ben o yolun sonunda kardeşi olarak o ne kadar bizi şu an düşman bellese de orda duruyor olacağım.

Umarım bu sefer bir öncekinden daha fazla hasar almamış olur...."