Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak'ın AKP'yi MHP konusunda uyardığı yazısını değerlendirdi. Özdil, “AKP kaynıyor. AKP, tek adam gibi görünmekle beraber aslında sayısız fraksiyonun, partinin, grubun bir koalisyonu. AKP'nin fokur fokur kaynadığını gösteriyor. Bu çok şaşırtıcı bir şey değil. AKP'lilerin konuşulmasını istemediği konuların başında geliyor” dedi.
“Tayyip Erdoğan şu anda, kendisinden nefret eden ve kendisine adeta nefret kusan birtakım insanlar tarafından çevrelenmiş vaziyette" diyen Özdil, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu vazo bir çatlarsa ne olur diye Dilipak da onun tehdidinde bulunuyor Tayyip Erdoğan'a. Televizyonlarda ha bire altılı masa, ittifaklar konuşuluyor. Kardeşim, AKP gümbür gümbür dağılıyor. Bu onun göstergesi. AKP'nin bugün gümbür gümbür çökmesinin nedeni, domatesin 35 lira olması. Bir vatandaş, oy verdiği partiden siyasi tartışmalar yüzünden vazgeçmez. Televizyonlarda 24 saat tartışılan konuların yüzde 1'i bile vatandaşı ilgilendiren konu değil. Şu anda ana muhalefet partisi mazottur. Yılbaşında 11 liraydı bugün 29 lira. Sen hükümet olarak bitmişsin demektir. Vatandaş pazara gittiğinde hükümeti görüyor. Bugün pazar etiketlerindeki rakam, AKP’yi bitiren rakamdır.”
Erdoğan’ın adaylığı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığını açıklamasını değerlendiren Özdil, “Tayyip Erdoğan tarafından açılan Tayyip Erdoğan üniversitesi, Tayyip Erdoğan'a fahri doktora unvanı vermişti. Tayyip Erdoğan, ‘Varlık Fonu Başkanımla toplantı yaptım karara vardım' diyor ama Varlık Fonu Başkanı kendisi. Şimdi de kibar, zarif davranıyor Cumhur İttifakı'nın adayı diyerek. Aslında ‘Benim adayım, benim' diyor” ifadelerini kullandı.
“Cem Uzan yorumu: Türkiye'ye alnı açık ve dik gelecek”
Cem Uzan'ın seçimlere hazırlanması ve Cumhurbaşkanı adayı olmasıyla ilgili Özdil, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Cem Uzan, Türkiye'de siyasi aktör elbette olur. Zaten aktör. Cem Uzan'a uygulanan hukuksuzluklara sessiz kalan herkes, aslında aynı hukuksuzluğun kurbanı oldu. Cem Uzan'ın hukuksuz bir şekilde malına mülküne el koymaya kalktıklarında millet, Cem Uzan'dan kurtuluyoruz diye sevindi. O hızarın kendilerini de biçeceğini göremediler. Aslına bakarsanız bugün itibariyle Cem Uzan, itibarlı bir iş adamı, itibarlı bir siyasetçi olarak, Türkiye'de hukuksuzluk mağduru olmuş, hatta FETÖ'cülerin ilk kurbanlarından olmuş insan olarak yurt dışında hayatına devam ediyor. Yarın da Türkiye'ye alnı açık ve dik gelecek.
Cem Uzan için sessiz kalan medya ve iş dünyası her şeylerini kaybetti. İş dünyası, mesleki kıskançlıklarla, iş dünyası rekabetiyle değil de gerçekten hukuka sahip çıkma adına düzgün durabilselerdi, Türkiye bugün yaşadığı feci tabloya sürüklenmezdi. Cem Uzan'ın o zaman söyledikleri de doğruydu. Bugün söyledikleri de doğru. Cem Uzan, Türkiye'deki hem siyasi hem de iş dünyası anlamındaki varlığını sürdürecek. Yarın öbür gün, olağanüstü milyar Eurolar boyutlarında tazminat alacak. Şu anda hukukta fiilen kazandığı davalar var. Cem Uzan'ın malına mülküne hukuksuz bir şekilde çöküldüğünü evrensel hukuk kabul etmiş vaziyette. Türkiye'nin de bunu tescilleyip, bu bedeli ödeyeceğinden eminim.”
“Sedat Peker'i takip etmek gazeteciliktir”
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarını yakından takip eden ve geçen günlerde sağlık durumuyla ilgili kişisel sosyal medya hesabından açıklama yapan Sözcü yazarı Özdil, gelen eleştirilere yanıt verdi. “Sedat Peker'i takip etmek gazeteciliktir” diyen Özdil, “Sedat Peker'in iddialarını haber yapmayanları gazetede paspasçı bile yapmamak lazım” diye yazdı.
“Burası Hollywood olsa Sedat Peker'in 500 tane filmini çekerdik” diyen Özdil şunları kaydetti:
“Böyle olacağından da eminim. Milyonlarca takip, izlenme, merak ve bir aile var ortada. Ailesini savunan bir adam var. Bu film olacak. Dizi olacak. Kitaplar olacak. Belgesel olacak. Şu anda bazı tahta kafa arkadaşlar bunu kavrayamıyor. Ortada dünya tarihinde görülmemiş büyüklükte bir haber var.”