Özkök, "Bu olay, 45 gündür neyle suçlandığını tam olarak bilmeden içeride yatan gazeteci arkadaşımız Kadri Gürsel’in hikâyesidir. Bu ülkenin yetiştirdiği en bilgili, en nazik, en dürüst gazetecilerinden birinin hikâyesi, FETÖ ile yakından uzaktan hiçbir ilişkisi olmayan, hayatı terör örgütleriyle mücadele ile geçmiş bir demokrat..." diye yazdı.
Ertuğrul Özkök'ün "2017 yılına girerken bir ‘palto’ hikâyesi"başlığıyla yayımlanan (22 Aralık 2016) yazısı şöyle:
Silivri soğuk... Her zamankinden de soğuk cezaevinin duvarları...
Gazeteci, eşine haber gönderiyor...
“Bana bir palto ve bir çift bot getir lütfen...”
Eşi alıp götürüyor...
Ancak kapıdan verilen cevap şu:
“Kapüşon şartlara uygun değil...”
Bir başkasını götürüyor.
Ceket düğmelerine takmış Türk adaleti yine hayır diyor:
“Bu düğmeler cezaevi şartnamesine uygun değil...”
Eşi istenen şartları yerine getirmek için Levent’te bir mağazaya giriyor ve daha iki cümle söylemişken, satış elemanı son derece nazik bir sesle sözünü kesiyor:
“Cezaevi için mi hanımefendi...”
Arkasından ikinci soru:
“Eşiniz gazeteci mi yoksa akademisyen mi...”
Evet bu olay, 45 gündür neyle suçlandığını tam olarak bilmeden içeride yatan gazeteci arkadaşımız Kadri Gürsel’in hikâyesidir.
Bu ülkenin yetiştirdiği en bilgili, en nazik, en dürüst gazetecilerinden birinin hikâyesi...
FETÖ ile yakından uzaktan hiçbir ilişkisi olmayan, hayatı terör örgütleriyle mücadele ile geçmiş bir demokrat...
Gogol’un “Palto” hikâyesi 1842’de yayınlanmıştı.
Bu da 2016 yılının son ayında yazılan bir palto hikâyesi...
Ülkemizin 2017 yılına nasıl bir demokrasi sicili ile girdiğini gösteren hazin bir hikâye...
Hepinize selamlar içerideki arkadaşlar
- Murat Sabuncu, Musa Kart ve Cumhuriyet gazetesinden arkadaşlarımız...
- Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Ali Bulaç, Şahin Alpay, Mümtazer Türköne, Hüsnü Mahalli... m Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay... Ve tutuklu öteki gazeteciler... Sizi unutmadık...
Hepinize selamlar...