İşte o yazı:
Pandeminin hayata girmesi daha eski ama biz Mart 2020’de kapanmıştık, neredeyse bir yıl oluyor. Ağzımızı burnumuzu kapamayı öğrendik, maske kullanımı yüzde 85’leri bulmuş, tabii o maskeleri ne kadar hijyenik kullanıyoruz, orası meçhul. 4 saatte bir değiştirin diyorlar, cebindeki maskeyi kaç gündür kullandığını bilmediklerimiz var, ama en azından sokakta, kamu ulaşım araçlarında, marketlerde artık herkesin yüzünde maskesi var. Fakat yine de doktorlar memnun değil. Bu önlemin gerçekten etkili olması için kullanımın yüzde 95 olması gerekiyor diyorlar. Maske kullanımı kadar, sosyal mesafe ve hijyen de çok önemli.
Ellerimizi sürekli yıkamayı ne kadar öğrendik bilemiyorum. Ama biz Akdeniz insanıyız, yakın teması severiz. Sosyalleşmeye meraklıyız, bakıyorum, henüz uzak durmaya alışamadık. Hâlâ yakınız birbirimize. Zaten ekonomik kriz vurdu, pandemi koşullarında kapanan işyerleri, esnafın durumu ortada. Bunlardan ötürü çok mutsuzuz. Sözü dizilere getireceğim de onun için yazıyorum bunları kültür sanat sayfasında. Geçende Kadir Has Üniversitesi’nin Toplumsal Eğilimler araştırması açıklandı. Toplum, neredeyse bütün boş zamanlarını ekranda ve sosyal medyada geçiriyor.
Gazete ve kitap okuma yüzdelerinde büyük düşüş var. Çünkü gazetelerdeki haberler, tabii bizimki gibi gerçekleri yazanlarda, pek iç açıcı değil. Kitaplar da öyle. O zaman gerçeklerden kaçış başlıyor, ekranlardaki dizilerde insanların tek derdi ikili ilişkiler. Âşık olmalar, ayrılmalar, boşanmalar, entrikalar, aile içinde dönüyor senaryo. Ama dikkatimi çeken bir nokta var: hikâye bugünde geçse de bir gerçekdışılık. Bu dizilerin hiçbirinde pandemi yok! Pandemi olmayınca maske de yok. Siz rastladınız mı?
Dizi izleyenler arasında soruşturdum, yerli dizilerin hiç birinde maske yok! Oysa ekran arkası görüntülerde bütün çalışanlar maskeli, sürekli test yaptırıyorlar, kamera önüne geçildiğinde çıkarılıyor o maskeler. Kamera önünde hayat maskesiz devam ediyor, sımsıcak sarılmalarla, yakın plan çekimlerde sarmaş dolaş, iç içe, lafı edilmediği için görüntüsü de yok pandeminin?
Oysa gerek aşının, gerek maske kullanımının, gerek sosyal mesafeye dikkat etmenin topluma benimsetilmesi için çok etkili olabilir diziler? Dizilerin fanları var. Onlar sevdikleri karakterin maske takmasını, hijyene ve sosyal mesafeye dikkat etmesini, aşı olmak istemesini de örnek alır, benimser. Niye kullanılmıyor bu kadar etkili bir iletişim aracı? Dizilerin reyting sıkıntısı var, hayat tozpembe olmalı ki izlensin! Tam bir antidepresan etkisi yaratıyorlar. Tabii bu da senaristlerin işini zorlaştırıyor. “Sen Çal Kapımı” dizisinde baş karakterler Eda ve Serkan’ın her ülkeden kalabalık fan grubu ikilinin hep beraber olmasını, aşklarının sürmesini istiyor ama o zaman da konu ilerlemiyor ki? İki sevgilinin arasına kara kedi gibi giren Balca ve babaanne karakteri reytingleri düşürünce şutlandı! Düğün de yapalım mutlu olsunlar? Romantik komedide evlenirlerse dizi final yapar. Yapmasın, izleyelim istiyor seyirci. O zaman düğün öncesi şok: Serkan yok oldu, düğün iptal! Şimdi tırnaklar yenilerek yeni bölüm beklenecek. Kim takar maskeyi
Yabancı dizilerde nasıl yürüyor bu iş diye ekran uzmanı Elçin Yahşi’ye sordum, şöyle yanıtladı:
“Salgın’ı senaryoya dahil eden ilk dizi “This is Us” oldu. Ardından Shameless’ın yaratıcısı, final sezonunun pandemi ve ekonomideki etkilerini de kapsayacağını duyurdu. “Grey’s Anatomy” de yeni sezonunda elbette Covid-19’a yer vereceğini belirtti. Diğer dizilerin senaristlerinin bir kısmı, pandeminin baharla birlikte geçip gideceğini düşündükleri için hikâye akışına salgını eklemeyi başlangıçta düşünmediklerini belirtmişlerdi. Paralel evrende yaşamıyoruz gerekçesiyle pandemiyi senaryo akışına ekleyen dizilerin sayısı giderek artıyor ancak tartışmalar da sürüyor:
Okullar kapalı, okulda geçen diziler ne yapacak?
Süper kahraman dizilerine pandemi nasıl dahil edilecek? Yaşayarak göreceğimiz bir süreç kısaca.” “Sadece yabancı dizi izlerim” diyen bir başka kaynağım ise yeni sezon polisiye dizilerden “Special Victim” ve “Bull’da ise covid bağlamında maske, mesafe ve hijyen konularının işlendiğini aktardı. Siz hangisinden yanasınız? Sevdiğiniz izlediğiniz dizilerde pandemi, maske, sosyal mesafe olmalı mı? Yoksa birkaç saatliğine herkesin güzel, herkesin şık, herkesin âşık olduğu, ne ekonomik kriz, ne pandeminin olduğu hayal dünyasında yaşamak size iyi mi geliyor? Antidepresan gibi, bir kadeh içki gibi, uyuşturucu gibi?
Cumhuriyet