Azerbaycanlı suç örgütü elebaşı Lotu Quli lakaplı Nadir Salifov'un Antalya'da bir otelde öldürülmesiyle ilgili düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 4 şüpheli Bakırköy Adliyesi'ne sevk edildi.
Azerbaycanlı suç örgütü elebaşı Lotu Quli lakaplı Nadir Salifov, 20 Ağustos 2020 tarihinde 00.00 sıralarında Antalya'da kaldığı bir otelde öldürüldü. Salifov'un öldürülmesinin talimatını verdiği tespit edilen Namık Caniyev ve onunla birlikte hareket ettiği belirlenen yabancı uyruklu 4 şüpheliye yönelik İstanbul merkezli İzmir, Erzurum ve Kocaeli'de 2 Temmuz Cuma günü eş zamanlı operasyon düzenlendi.
CANİYEV ÇIKTI
Operasyonda şüpheliler N.A, C.K, E.A. ve M.Y. gözaltına alındı. Şüphelilerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından bugün Bakırköy Adliyesi'ne sevk edildi. Namık Caniyev'in yakalanmasına yönelik çalışmaların ise sürdüğü öğrenildi.
KAÇMA ANLARI...
OdaTV'nin haberine göre; şüphelilerin Antalya'da bulunan oteldeki cinayetten sonra kaçma görüntüsü ve operasyon anı güvenlik kameralarına yansımıştı. Nadir Salifov, Beşiktaş’ta silahla vurularak öldürülen "hayalet" lakaplı bir başka Azerbaycanlı suç örgütü lideri Rövşan Caniyev cinayetinde "azmettirici" olarak gösteriliyordu. Namık Caniyev'in de öldürülen Rövşan Caniyev'in kardeşi olduğu belirtildi.
CANİYEV CİNAYETİ
Nadir Salifov, 24 Ağustos'ta başından vurularak öldürüldü. Türkiye'ye girişi yasak olan Salifov’un İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, 65 el ateş edilerek öldürülen 'Hayalet' lakaplı Rovşan Caniyev’in azmettiricisi olduğu iddia ediliyordu.
Caniyev (Lenkeranski) 18 Ağustos 2016'da öldürülürken, Solifov’un 19 Ağustos gecesi öldürülmesi dikkat çekmişti. Caniyev’in kardeşi ve adamları Salifov’u öldürmek için 2 kez girişimde bulunmuş emniyet ekipleri operasyonlarla saldırılara engel olmuştu.
Polisin 4 yıl önce düzenlediği operasyonla Türkiye'de olduğu anlaşılan suç örgütü elebaşı Salifov, 7 Ekim 2018'de gözaltına alınmış ve sınır dışı edilerek Azerbaycan'a gönderilerek Türkiye'ye girişi yasaklanmıştı.
PEKER NE DEMİŞTİ?
Organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Sedar Peker, Salifov'la ilgili bazı iddialarda bulunmuştu. Peker 5. videosunda Nadir Salifovun, Türkiye'de gözaltına alınıp, polis cinayetine karıştığı için deport edildiğini belirtirken, "Organize şubede bu kişinin deport tutanağında polis katili olduğu yönünde yazı var mı? Ayrıca böyle bir evrak organize şubede var mı?" ifadelerini kullanmıştı.
MEHMET AĞAR İDDİASI
Peker, Mehmet Ağar'ın Salifov'un gözaltına alınmasıyla ilgili iddialarda bulunduğu bölümde de "Mehmet Ağar kendi telefonundan ya da koruma polislerinin telefonundan dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ı arayıp bu arkadaşı bırakın dedi mi? Sinyal ve baz kayıtlarının alınması gerekir, doğru olan o?" diye konuşmuştu.
PEKER'İN SORULARI
Sedat Peker, savcıların soruşturmasını istediği konuya dair ayrıca "Nadir Salifov tekrardan Türkiye'ye giriş yapabilmiş mi? Giriş yapmışsa hangi birimin, hangi mahkemenin vermiş olduğu kararla Türkiye'ye gelebilmiş ve deportu kaldırılmış" sorularını yöneltmişti.
Sedat Peker’in iddiasına göre Türkiye’ye giriş yasağı olan Nadir Salifov, Mehmet Ağar’ın sayesinde Türkiye’ye girmiş ve kendisinden Mubariz Mansimov’u öldürmesi istenmişti
Öte yandan Peker bir videosunda "İkisi de Azeri Türküydü" ifadelerini kullanmıştı.
BAKAN SOYLU NE DEDİ
Peker'in iddialarına cevap vermek için TRT Haber'e 19 Mayıs'ta konuk olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye'yi uluslararası ve bölgesel bir mafya organizasyonu haline getirmeye çalışıyorlar" şeklinde konuşmuştu.
Soylu, Salifov'un deport edildikten sonra Türkiye'ye geldiğini doğrulayarak "Başka bir ülkeden pasaport aldı, Kıbrıs'a gitti, oradan Türkiye'ye geldi. Yakındaki bir koruması bunu infaz etti" dedi.
12 MAFYADAN BİRİ
Bakan Soylu'nun Salifov'la ilgili açıklaması şu şekildeydi:
"Dünyanın 12 mafyasından biri Türkiye'ye geldi. Nadir Salifov denilen adam, 20 yıl Rusya'da cezaevinde yatmış. Salifov, Loto Gulli, dünyanın 12 mafyasından bir tanesi. Birçok insan geldi gitti, bunu yakaladık. İçeri koyduk.
İki gün içerisinde avukatları Türkiye'de çıkmamak üzere ve geri gönderme merkezinden bırakılmak üzere karar aldı. Geri gönderme merkezinden çıkartıp geri koydum yerine. 2-2,5 ay orada beklettik, konuşturduk, sonra da ülkesine deport ettik. Sonra başka bir ülkeden pasaport aldı, Kıbrıs'a gitti, oradan Türkiye'ye geldi.
Yakındaki bir koruması bunu infaz etti. Bulgaristan, Gürcistan, bazı ülkeler bu büyük mafyaları almak istemedi. Adalet Bakanlığı'yla görüştüm, bazen hapishanede tuttum, bazen geri gönderme merkezinde. 14 mafya kendi ülkelerine ve kendi yerlerine deport ettik ve onları temizledik. Bu olayların bizatihi takipçisiyiz. Operasyonun başından sonuna kadar."