Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Pelikan bildirisini yazan isimlerin MİT Başkanı Hakan Fidan’ı “Hoca Reis’i devirmekte başarısız olunca, onu zayıflatmaya karar verir. Yine onunla istişare etmeden Fidan’ı milletvekili yapmaya kalkar. İşin kötüsü Fidan da Reis’le istişare etmeden hemen hocasının kucağına atlar. Bu sefer Reis, medya mensuplarının karşısında hocayı ve Fidan’ı azarlar. Fidan, Umre’de Reis’i bulur. Nedamet getirir. Sonra tekrar görevi kendisine iade edilir” ifadeleri ile ‘fişlediğini’ öne sürdü.
Terkoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MİT Başkanı Hakan Fidan’ın, milletvekilliğine aday olma sürecinde ayrılık yaşadığını dile getirdi. Terkoğlu, “Erdoğan’ın kırgınlığı saklı kalmakla birlikte Fidan vekillikten vazgeçerek eski görevine döndü.
Buraya kadar anlattıklarımızdan açıkça görünüyordu ki Davutoğlu ile Erdoğan’ın Hakan Fidan tasarrufları birbirinden farklıydı. Devlet içinde kriz tortularıyla sürdü” görüşünü savundu.
Terkoğlu yazısında şunları kaydetti:
İranlı generalin vurulmasının ardından düğmeye basılmış gibi ortaya çıkanlardan biri Pelikan Grubu’nun elinin altındaki SETA adlı oluşumdu. Saray’daki danışmanlarıyla, yorumcularıyla, yazarlarıyla İran’a saldırı fırsatını kullanmayı savunuyorlardı. Peki, kendilerine fikir önderi olarak Serhat Albayrak’ı, siyasi önder olarak ise Berat Albayrak’ı seçen SETA’cılar/Pelikancılar acaba Hakan Fidan hakkında ne düşünüyor?
Bunu anlamamızın bir yolu var. Pelikancıların tarih önüne çıktıkları 1 Mayıs 2016 tarihli “Pelikan Dosyası” isimli bildiriye bakmak. Zira söz konusu bildiri sadece Davutoğlu’nu değil, devletin içerisindeki birçok ismi de hedefine koyuyordu.
Bildiride Pelikancıların Hakan Fidan’ı nasıl fişlediğini anlatan şu ifadeleri görebiliyorduk: “Hoca REİS’i devirmekte başarısız olunca, onu zayıflatmaya karar verir. Yine onunla istişare etmeden Fidan’ı milletvekili yapmaya kalkar. İşin kötüsü Fidan da REİS’le istişare etmeden hemen hocasının kucağına atlar. Bu sefer REİS, medya mensuplarının karşısında hocayı ve Fidan’ı azarlar. Fidan, Umre’de REİS’i bulur. Nedamet getirir. Sonra tekrar görevi kendisine iade edilir.”
Belli ki Pelikancılar, Hakan Fidan’ı Ahmet Davutoğlu’nun adamı olarak görüyor. Yetmedi, MİT’in başkanı hakkında “kucak”lı yakışıksız değerlendirmelerde bulunuyor.
Herkes biliyor ki, o günlerde Pelikan grubu, yalnız Davutoğlu’nun değil Fidan’ın da gitmesini istedi. Olmadı.
MİT’e yeni başkan istiyorlar
Erdoğan, 15 Temmuz’un ardından Hakan Fidan sorulduğunda “dereyi geçerken at değiştirilmez” demişti. Şimdilerde Türkiye’yi İran’la karşı karşıya getirmek için ellerindeki her kozu oynayan Pelikancılar, “dereyi geçmedik mi” diye soruyorlar. “Hocası gitti Fidan da gitsin” diyen gruba göre Ortadoğu’nun ekseninin Suriye’den İran’a kaydığı dönemde MİT’in yeni bir başkana ihtiyacı var. Şimdilerde “İran’a hücum” propagandası yapanlar “bu iş Fidan’la olmaz” noktasında.
Erdoğan, devlet olmanın istihbaratla ilgisi olduğunu anlatmıştı ya. Merak ediyorum; acaba MİT, kendi başkanı hakkında yakışıksız ifadelerle istihbarat tutan, sonra da tüm dünyaya servis eden oluşum hakkında bir not tutmuş mudur?
Yazının devamı için tıklayın