Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca "canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirak" suçundan Mertcan Avcı hakkında, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianamenin iade kararına yapılan itirazı kabul etti.
Mahkeme, dosyayı diğer dosya ile birleştirdi ve tahliye kararı verdi.
Kararda, sanık Mertcan Avcı'nın üzerine atılı suç yönünden dosyadaki mevcut delil durumu, daha önce mahkemenin dosyasından aynı delil durumu ile sanığın tutuklanmasına ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş olması, dosyada toplanması gereken sanığın etki edebileceği delil bulunmaması, hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerine uymuş olması ve kaçma şüphesinin bulunmamasını dikkate alarak, itiraz yolu açık olmak üzere tahliyesine karar verildiği belirtildi.
Davanın 11'inci duruşması 11 Nisan saat 14.00'te yapılacak.
Tahliye kararına tepki gösteren baba Sıddık Gültekin, gazetecilere, Mertcan Avcı'nın daha mahkemeye çıkmadan tahliye edildiğini, artık mahkemeden hiçbir adalet beklemediğini söyledi.
Avcı'nın, kızını kardeşi, babası, annesi ve ortaklarıyla beraber diri diri yaktığını savunan Gültekin, Muğla'ya bir müfettiş gönderilmesini ve dosyanın incelenmesini istedi.
Artık Muğla'ya gitmek istemediğini belirten Gültekin, bu dünyada istediği tek şeyin adalet olduğunu vurguladı.Baba Gültekin, aile olarak dayanacak güçleri kalmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Bırakın adalet yerini bulsun. Gerçekten adalet yerini bulmazsa artık insanlar kendi adaletini kendisi sağlayacaktır. Bu bir tehdit değildir. Bu, kızı diri diri yakılan babanın feryadıdır. Artık dayanacak gücümüz yok. Delilleriyle beraber her şey ortada. Yarın, öbür gün bu işin vebalini hiç kimse çekemez. Mahkemeyi boykot ediyorum. Bundan sonra mahkemelere katılmayacağım. Caniyi de serbest bıraksın. Kardeşi, beraber cinayete iştirak etmiş. Ya nasıl tahliye ediyor? Bu ne biçim bir şeydir?"
Anne Şefika Gültekin de, "Bu dünyada yoksa, öbür dünyada adalet var. Ben onları Allah’a havale ettim" ifadelerini kullandı.
OLAY
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz 2020'de Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Ailesinin Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin'i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.
Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de deliller ortaya konunca bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin'i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmiş ve tutuklanmıştı.
Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı da soruşturma çerçevesinde telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine jandarma ekiplerince gözaltına alınmış, "delil karartmak" suçlamasıyla tutuklanmıştı.
DAVA SÜRECİ
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı'nın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Yargılama sürerken Mertcan Avcı'nın tutuksuz yargılanmasına karar verilmişti.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ek iddianamede ise sanık Avcı'nın anne ve babası ile eski eşinin de aralarında olduğu bazı yakınlarının suç delillerini yok edip gizlediklerine dair haklarında yeterli şüphe bulunduğu kanaatiyle ayrı ayrı cezalandırılmaları istenmişti.
Yargılama sırasında, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca "canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirak" suçundan Mertcan Avcı hakkında, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame 3. Ağır Ceza Mahkemesince savcılığa iade edilmişti.
Başsavcılığın itirazını kabul eden üst mahkeme, Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesinin "iddianamenin iadesi" kararının kaldırılmasına ve evrakın gereğinin yapılması için Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesine iadesine hükmetmiş, üst mahkeme, verilen karar kesin olduğundan kanun yollarına başvurma olanağının da bulunmadığına oy birliğiyle karar vermişti.