Abone Ol

Porno izlemek Belçika'yla aynı oranda karbondioksit üretiyor

Fransız düşünce kuruluşu The Shift Project, dijital sektörün çevreye etkisini inceledi. Rapora göre, internet üzerinden yayımlanan pornografi Belçika'yla aynı oranda karbondioksit üretiyor.

Porno izlemek Belçika'yla aynı oranda karbondioksit üretiyor

Bilim insanları tarafından hazırlanan raporda video üretmek için uygulanan stratejilerin iklim değişikliğine etkisi olduğu ortaya çıkardı.

New Scientist'in haberine göre, çok uluslu ağ teknolojileri şirketleri Cisco ve Sandvine tarafından 2018’de yayımlanan raporlara bakarak küresel video trafiği üzerine çalışan araştırmacılar, daha sonra bu trafiği sürdürmek için ne kadar elektrik gerektiğini hesapladı.

'ÜÇTE BİRİ PORNOGRAFİK VİDEOLARDAN KAYNAKLANIYOR'

Araştırmayı yürüten Bilgisayar modelleme uzmanı mühendis Maxime Efoui-Hess, tüm çevrimiçi videoların elektrik tüketimi nedeniyle her yıl 300 milyon ton karbon salımına neden olduğunu ve bunun üçte birinin pornografik içerikli videolardan kaynaklandığını tespit ettiklerini söyledi.

Efoui-Hess, bunun pornografik videoların izlenmesinin, Belçika, Bangladeş ve Nijerya gibi ülkeler tarafından yayılan yıllık karbondiyoksit oranına karşılık geldiğini hatırlattı.

Raporda, dünyanın toplam veri akışının yüzde 60'ının çevrimiçi videolardan geldiği ve bu videoların enerji tüketimini bir yılda yüzde 9 arttığı belirtildi.

Raporda ayrıca dijital teknolojilerin toplam sera gazı salımının yüzde 4'ünü yaydığı, bu oranın sivil havacılığın neden olduğu emisyon oranından bile daha yüksek olduğu vurgulandı.


'YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜK EMİSYON ORANINI ARTIRIYOR'

Uzmanlara göre,daha kaliteli videolar elde etmek için yapılan hamleler, iklim değişikliğini tetikleyen elektrik tüketimini ve karbon salınımını daha da artırıyor. Söz konusu emisyonun 2025’e kadar iki katına çıkacağı düşünülüyor.

Alınabilecek önlemler olduğunu belirten Bristol Üniversitesi’nden Chris Priest, "Cihazlarımızda daha az güncelleme yapmak, bir üst modeli daha az tercih etmek, daha az elektronik cihaza sahip olmak, yüksek kaliteli mobil internet bağlantısı talep etmemek muhtemelen yapabileceğimiz en önemli eylemler" dedi.

Videoların otomatik oynaması konusunda da önem alınması gerektiğini söyleyen araştırmacılar gerekli olmadığı sürece videoların en yüksek kalitede çekilmemesini önerdi. Buna göre, '8K' gibi yüksek çözünürlüklü teknolojilerin kullanılması, düşük kalitenin yettiği durumda 'savurganlık'tan başka bir şey değil.

Raporda konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:

İklim değişikliği ve diğer gezegensel sınırlar açısından konu, Netflix’e, e-postaya veya pornografiye ‘karşı olmak’ ya da onları ‘savunmak’ değil. Burada amaç, değerli bir kullanımın, daha az gerekli görülen başka bir kullanımın aşırı tüketiminden zarar görmemesi."