Türkiye'de uzun süre tutuklu kalarak ABD-Türkiye ilişkilerinde son yıllardaki en büyük krizlerden birinin odak noktası haline gelen Rahip Andrew Brunson, uzun süren sessizliğini bozdu.
Artı TV'de Ezo Özer'in sunduğu Odak programına katılan Rahip Brunson, tutukluluk süreciyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Brunson, "Türk televizyonlarında üst düzey yetkilileri görünce kızıyordum. Onlar 'ABD'nin serbest bırakılmasını istemesini bağımsız Türk yargısına hakarettir' diyorlardı. Ama ben biliyordum ki aynı yetkililer perde arkasında beni pazarlık ediyorlardı. Amerika'dan uzun bir talep listesi vardı. Birkaç defa anlaştılar Amerika'yla ama son anda Türk tarafı daha fazla talepte bulunuyordu. Sonuçta bu Türkiye için sorunlara yol açtı maalesef" ifadeleriyle tutukluluk sürecinin siyasi bir pazarlığın parçası olduğunu iddia etti.
Hakkındaki soruşturmanın tutuklandıktan sonra başladığına inandığını söyleyen Brunson; "Bizi karakola çağırdılar eşimle birlikte. Hakkımızda, milli güvenliği tehditle ilgili sınırdışı kararı olduğunu söylediler ve bizi idari gözaltına aldılar. Bir cuma günüydü. Pazartesi günü zaten Londra'ya gideceğimizi söyleyerek bizi bırakmalarını istedik ancak bırakmadılar. Bence başta gerçekten bizi sınır dışı edeceklerdi. Başka kilise görevlileri bizden önce ve bizden sonra sınır dışı edildi. Biz Türkiye'de misafir olduğumuzu biliyorduk." şeklinde konuştu.
"BAŞKA DİN GÖREVLİLERİNE GÖZDAĞI VERMEK İSTEDİLER"
Hakkındaki soruşturmanın tutuklandıktan sonra başladığına inandığını söyleyen Brunson, "İdari gözaltına alındıktan sonra üst düzey bir yetkili bizi tutmaya karar verdi. Kısa zaman içinde hükümetin en tepesinde bir karar verildi. Bence başta bir soruşturma yoktu ama beni tutukladıktan sonra o soruşturma başladı. ABD hükümeti bunun yanlışlıkla olduğunu ve bunun kısa süre içerisinde çözüleceğini düşündü" dedi.
Kendisinin birçok farklı iddiayla suçlandığını hatırlatan ABD'li din adamı, "Başka bir şey bulamadıkları için hep hikayeyi değiştirdiler. İnsan kaçakçılığı dediler, Gülen hakkında olumlu konuştu dediler, Türkiye hakkında olumsuz konuştu dediler, Suriye'ye gidip PKK'ya destek verdi dediler. Askeri casusluk, Gezi protestoları, darbeyi organize etti... Bunların hiçbiri doğru değildi. Peki neden beni hedef aldılar? Bence başka yabancı din görevlisine din görevlilerine gözdağı vermek istediler, onlar kendiliğinden gitsinler Türkiye'den diye" ifadelerini kullandı.
"Beni suçladıkları şeyleri gerçekten yapmış olsaydım, güvenlik birimleri çok daha önce bir şey yapardı" diyen Brunson, "Bence bu gerçek bir soruşturma değildi, siyasi bir şeydi. Ben gerçekten din adamıyım. Türkiye'ye gitmekteki amacım İsa'yı anlatmaktı. İlgi duyanların sorularına cevap vermekti. Ben tutuklandığımda Türkiye'de 23 yıl oturmuştuk ve herkes ne yaptığımı biliyordu. Polis beni biliyordu, tüm toplantılarımız halka açıktı" şeklinde konuştu.