Abone Ol

Rahmi Turan: Kılıçdaroğlu hiçbir şey yapamıyorsa derhal açlık grevine başlasın

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan'dan "ölüm orucu" önerisi geldi.

Kılıçdaroğlu derhal açlık grevine başlasın

Rahmi Turan'ın "Muhalefet lideri nasıl olmalı?" başlığıyla yayımlanan (1 Haziran 2017) yazısı şöyle:

Ülkede gerçek anlamda tek muhalefet partisi kaldı: CHP.
Eğer CHP de olmasa, koca Türkiye'de hak, hukuk ve demokrasi yolunda bir tek ses çıkmayacak.
Fakat... CHP'nin en sert eleştirileri dahi iktidar partisi AKP'ye vız geliyor, tırıs gidiyor!
O halde CHP lideri Kılıçdaroğlu ne yapmalı?
Farklı, çarpıcı, etkileyici eylemlerle muhalefet dönemini başlatmalı?
Lider olmak kolay değil. Kılıçdaroğlu “Ölüm orucu” ya da “Açlık grevi” adı verilen eylemleri bile düşünmeli.
Bu fikir bana ait değil. Dün de yazmıştım. Bu çarpıcı eylem fikri, önceki dönemin Sağlık Bakanı Rifat Serdaroğlu'na ait.

***

Düşünebiliyor musunuz? Ana muhalefet liderinin Anıtkabir veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin önünde “Ölüm orucu” adı verilen açlık grevine başlaması hem Türkiye'nin, hem tüm dünyanın gündemine oturur!
Deneyimli siyasetçi Rifat Serdaroğlu'na “Bu fikir nereden aklınıza geldi?” diye sordum. Anlattı:

“Bugün için iktidara karşı elimizdeki tek organ, tek muhalefet partisi CHP'dir. CHP, herkesi kucaklayarak Türk milletinin büyük çoğunluğunun kabul edeceği ulusal ve demokratik değerler etrafında hepimizi birleştirmelidir.



Bunun için Türk milletini ayağa kaldıracak eylemler başlatmalıdır. ‘Ölüm orucu' bunlardan biridir. Bu eylemi benim aklıma sokan bir köylüdür.

Bergama'nın Bölcek köyünde kahvede sohbet ederken TV'de Kemal Kılıçdaroğlu konuşuyordu. Ben ‘Kemal Bey namuslu adamdır, ona destek olmak lâzım' dediğimde, köylülerden biri:
‘Ben ona oy vermem. Kendi milletvekillerini hapisten çıkaramayan adamdan millete bir fayda gelmez' dedi. (CHP milletvekillerinin tutuklu olduğu zamandı.) Ben ‘İyi de, ne yapsın adam?' dedim.
Köylü gayet sakince ‘Ölsün' dedi.
‘Anlamadım!' dedim. Köylü ‘Binsin otobüse, gitsin Silivri'ye, orada ‘Açlık grevi' yapsın, adamlarını almadan gelmesin. Gerekiyorsa ölsün. Bu millet başka türlü uyanmaz' dedi.

Tabii ki bu düşünceler geliştirilebilir. Ülkenin içinde bulunduğu hassas duruma zarar vermeden milletle de paylaşarak, yeni yöntemler yaratılabilir. Tabii ki, bu iş için cesaret, vatan sevgisi ve özellikle tarih bilgisi gereklidir.”