Denize giren kişinin kıyafeti ibadet adabına ve ramazan ayının ruhuna uygun bir kıyafet olmalıdır. İnsanların gözünü haramdan koruması ve çıplak birine bakmaması gerekir. Bu davranış hem erkeklerin hem de kadınların dikkat etmesi gereken bir husustur.
Kuran-ı Kerim’de bu konu ile ilgili şu uyarı vardı:
“Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır…” “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar...”
Peygamberimiz ise bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
“Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Allah’tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükafat olarak Allah öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder.”
Yüce Allah’ın insana verdiği en kıymetli organlarından birisi şüphesiz gözdür. Bu organ, insanoğlunun etrafını görmesi ve dış dünya ile alaka kurması için yaratılmıştır. Ama yukarıdaki ayette de belirtildiği gibi harama bakması da yasaklamıştır. Her zaman olduğu gibi ramazanda da bu konuda daha dikkatli olunması gerekir. Oruçlu insan harama bakmamalı, ibadetin ruhuna uymayan ve orucunun sevabını azaltan şeylerden kalbini muhafaza etmelidir.
Oruç sadece midenin boş kalması değildir. Oruçlu olanın gözünü haramdan korumasının yanında dilini dedikodu ve gıybetten, kulağını kötü söz dinlemekten, beynini boş şeyler düşünmekten de koruması gerekir ki oruç insan ruhundaki beklenen etkisini yapabilsin. Yoksa sadece bir şey yiyip içmemek bir mana ifade etmez, boş yere aç ve susuz kalmış olunur.
Hz. Peygamber bir hadisinde “Yalan gıybet dedikodu gibi günah sözleri ve bunlarla amel etmeyi bırakmadıktan sonra bir kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur” demiştir.
Yine, Sevgili Peygamberimiz bir başka hadisi şerifinde, “Nice oruç tutanlar vardır ki kendilerine kalan ancak açlık ve susuzluktur” diye buyurmuştur.