Belemir Çelebi / Berlin / Medyafaresi.com özel röportaj
Gerçek adı Harun Dinç olan Rap'çi Mirac sanıldığı gibi yeni çıkan Rap'çilerden değil. Onun Rap ile hikayesi çok eskilere dayanıyor. Bir zamanlar Mozole Mirach ismiyle Rap dünyasında isim edinmiş olan Mirac, isim değişikliği yaptıktan sonra tekrardan Rap piyasasına döndü. En son yayınladığı Kana Kana tekli çalışması ile daha duygusal ve derin bir şarkı ile karşımıza çıktı. Bizde Mirac ile bir araya geldik ve samimi bir sohbet gerçekleştirdik.
Öncelikle bize biraz Mirac'ın hikayesini anlatırmısın ?
Seni yeni keşfettim diyenlerin sayısı oldukca yüksek sosyal medya'da ama çok azı benim 15 senedir müzik yaptığımı bilir. Bunun sebebi de benim isim değişikliği yapmam. Daha önceki kariyerimde Mozole Mirach ismiyle müzik yapıyordum ve kariyerime 2004 yılında başladım. O dönemin popüler Rap'çilerinden biriydim. Bu isimle uzun yıllar Rap yaptıktan sonra Türkiye'de 30'dan fazla ilde 100'den fazla konser verdim. 2005 ile 2010 yılları arasında çok fazla ön plandaydık. Daha sonra 2010 yılından itibaren eğitimime ağırlık vermeye karar verdim. Çünkü 2008 yılında konservatuara kabul edildikten sonra, okulu kariyerimden dolayı boşlamıştım. 2011 yılında eğitimim riske girecekti ve bunu istemediğim için o yıllarda kendimi okuluma verdim. Tabi ki bu durum benim müzik açısından üretimimi etkiledi. O zamanlar albüm yerine tekli şarkılar yayınlıyordum ama Rap para etmiyordu. Bundan dolayı ailem ve arkadaşlarım beni Rap müzikten alternatif müziğe yönlendirdiler. Akabinde 2015 yılında "Rünya" isimli bir albüm yayınladım ama istediğim başarıyı elde edemedim. Bu albümde klasik hiphop soundları dışında baya rock soundları ve bağımsız pop soundları vardı.Zaten dinleyici kitlem ve Rap'çiler bu albümü sevmedi ama ben bu albümle farklı bir kitleye ulaşmayı hedeflemiştim. Mesela Hayko Cepkin veya Emre Aydın dinleyen kitleleye hitap etmeye çalıştım. Rünya albümü benim açımdan bir arayıştı. Fakat başarılı olamadım. Biraz da reklam yetersizliği oldu aslında. Daha sonra bu böyle olmayacak ve bildiğim işi yapmalıyım dedim. Bu vesile ile tekrardan Rap müzik çalışmalarıma başladım. Bu adımımın meyvesini 2018 yılında "Hercümerc" isimli albümümle almaya başladım. Bu albümle sektöre tekrardan giriş yapmış oldum. Bu sefer de isim değişikliğine gittim ve Mozole Mirach olarak değil sadece Mirac olarak müzik hayatıma devam etmeye başladım.
Neden ismini değiştirdin ?
İki sebebi vardı aslında. İlk olarak biraz sadeleşmek, yalınlaşmak ve kabuk değiştirmek adına bu kararı aldım ve Mozole'yi başından attım. Böylelikle yoluma sadece Mirac olarak devam ettim. Diğer sebebi ise yıllar içerisinde daha büyük düşündüğümüzde birilerine Rap yapıyorum dediğimde, insanların seni nasıl bulabilirim diye sorduyorlardı ve Mozole Mirach ismim akıl da kalmıyordu. Daha kolay bir isim ile yoluma devam etmek istedim.
İsim değişikliğinden dolayı dinleyici kaybetmekten korkmadın mı ?
Evet korktum ve bu büyük bir riskti. Çünkü her şeyden önce bütün sosyal medya hesaplarım Mozole Mirach olarak geçiyordu ve ben bunların hepsini kapatıp Mirac olarak sıfırdan başladım. Hala bunların sıkıntısını çekiyorum. Rap dünyasının eskileri Rap'in tekrar popüler olmasıyla birlikte geri döndüler ve bu isimler geri döndüğünde bu kadar zorluk yasadığını düşünmüyorum. Fakat ben iki kat daha fazla zorluk yaşadım çünkü insanlar beni bu sektörde yeni biliyorlar. Pişman değilim. Bazı durumlarda parantez içerisinde eski ismimi yazdırıyorum hala. Bu tür şeyler zaman ister.
Peki neden Mirac ?
Bu soruya bütün Rap'çiler hemen hemen aynı cevabı veriyor. Küçük yaşta Rap'e başladığında herkes bir sahne ismi kullanmaya başlıyor. Ben Rap yapmaya başladığımda 15-16 yaşındaydım ve kendi ismimle Rap yapayım durumu yoktu. Bu yüzden sözlükten araştırdım ve iki ismi yan yana getirerek bir isim buldum. Mozole anıt anlamanına geliyor, mesela Atatürkün mozolesine çelenk bırakılır denir ve mirac kutsal yükseliş anlamına geliyor ama bunun altına büyük felsefi anlamlar yüklememiştim. Sadece söyleniş şekli hoşuma gitmişti.
Kısaca sormak istiyorum. Neden Rap müziği ?
O zamanlar orta okula gidiyorum ve hiç müzik dinlemezdim. Ablam Rock dinlerdi Haluk Levent fanıydı ve abim desen daha ağır takılırdı Cengiz Kurtoğlu Ferdi Tayfur gibi isimler dinlerdi ama ben ne ablamın nede abimin dinlediği müzikleri hiç sevmezdim. Sonra Almanya'dan bir arkadaşımın akrabası geliyordu ve bana Cartel dinletti ve ben Rap müzik ile tanıştım. Çok hoşuma gitmişti. Daha sonra Ceza'nın Medcezir albümünü dinledim ondan sonra budur demiştim. Zaten grafiti yapmaya başlamıştık. Aslında ben Rapçi olmadan önce Writer'dım. Sonra Rap'e daha fazla yöneldim ve Amerikan Rapini keşfettim. O zamanlar Tekirdağ'da yaşıyordum ve ordan bir arkadaşım bana bir kaset getirdi içerisinde Amerika'dan Rapçilerin müzikleri vardı ve ben dinlediğim şeyler hep duygusal melodiler barındiran müziklerdi. Ve ondan sonra evet yapmak istediğim şey bu dedim ve 14-15 yaşında sözler yazmaya başladım ve yazdıklarımı nasıl kayıt edeceğim konusunda hiç bir fikrim yoktu. Playstation oynuyordum o zamanlar ve bir gün pazardan Rap CD'si diye bir CD almıştım ve içinden sadece müzikler çıkmıştı hiç söz yoktu. Beni kazıkladılar üzülmüştüm. Sonra o CD'yi kenara attım ve bir gün söz yazmaya basladığım da bana alt yapı lazımdı sonra o CD geldi aklıma. Sonra o CD'yi Playstation'a taktım ve televizyondan müzik çalıyordu teyip ile hem televizyondan çıkan sesi hemde kendi sesimi kayıt ediyordum ve bu şekilde 5-6 şarkı kayıt ettim. Hoşuma gitti kendi sesimi duymak. Sonra zamanla bir bilgisayar aldım ve eve stüdyo kurdum. O zamanlar 20 tl ye ilk mikrofonumu almıştım ve o mikrofonla ilk albümümü kayıt ettim. Hala saklarım o mikrofonu.
En son Kana Kana isimli şarkınıı yayınladın. Nasıl tepkiler aldın ?
Kana kana şarkıma çok iyi tepkiler aldım. Nakaratlarda kendi duygumu, bu toprakların duygusunu ve dokularını yansıtabildiğimi düşünüyorum. Genelde yazdığım sözlerde kendimi Rap'çi olarak ifade etsemde, nakaratlarda melodik ve duygusal olarak kendimi ifade etmeye çalıştım. Bu sebeple büyük bir kitleye hitap edebilecek potansiyeli var şarkının. Auto-Tune sevmeyenler bile çok beğendiler. Bir çoğundan Trap yapmışsın modaya uymuşun ama iyi yapmışsın gibi iyi yorumlar geldi. Bir çok insan beni yeni çıktı sanıyor ve genelde yeni çıkan isimlere ön yargılı yaklaşmaya başladı insanlar. Çünkü sosyal medya çağında her gün bir yerlerden yeni yeni işler çıkıyor. Beni de öyle sanıyorlar ama bu durum bir şekilde kırılacak.
Rap'çi olmak ile Rap yapmak aynı şey değil
Yaptığın müziği nasıl tanımlıyorsun ?
Alternatif Rap demek istemiyorum ama biraz da olsa alternatif müziğine kaçıyor çünkü ben Rap yapıyorum ve Kana Kana bir Rap şarkısı. Özellikle melodinin diziliş biçiminden mixine, masterinig'ininden kayıtına kadar Rap müziğidir, her ne kadar yer yer Auto-Tune kullanmış olsamda. Form olarak bakıldığında Rap'ten ziyade Trap tarzına girebilecek bir şarkı. Benim kendime has olarak kullandığım Türk müziği unsurları var şarkı da. Mesela Kabak Kemane kullandım klasik bir Türk çalgısı olarak. Bu tür şeyler şu an ki Rap müziklerinde fazla kullanılmıyor. Buda benim farkımı ortaya koyduğunu düşünüyorum. Fakat dediğim gibi kendim için alternatif müzik yapıyorum diyemem çünkü bu çok iddialı olur ama ben Rap yapıyorum ve bunu kendi sosumla ve kendi tarzımla yapıyorum.
Sence yaptığın duygusal şarkıların genelde küçük yaşlarda olan Rap dinleyici kitlesine hitap edeceğine inanıyormusun ?
Çok harika bir şeye değindin. Bazen acaba bu işin mutfağında hiç bu kadar üzerinde eğilmeyip paldır küldür yapsam daha fazla mi tıklanırdım diye düşünmüyor değilim. Çünkü insanda ne kadar bilgi varsa onu kullanmak istiyor. Buda senin yaptığın müziği o bahsettiğin kitle bazında zorlaştırıyor. Çünkü ben daha derin mevzulara değinmeye çalışıyorum ve genç kitlenin kanı kaynıyor ve daha eğlenceli şeyler dinliyorlar. Ben daha şiirsel, daha etik ve daha lirik şeylere yer veriyorum. O yüzden benim müziğim biraz daha zor bir müzik. Arkadaşlarım ve ailem bana genelde yaptığın müziği biraz daha basitleştir diye telkinde bulunuyorlar. Çünkü ben kendimi alamayıp daha kompleks ve karmaşık bütün birikimimi aktardığım işler yapmak istiyorum. Bu tarz eleştiriler alıyorum ama bu iyi bir şey mi yoksa kötü mü bilemiyorum. Fakat yaptığım müziğin değer kazacanacağına inanıyorum çünkü iyi iş her zaman karşılık bulur.
2018 yılında patlayan bir Rap furyası var. Her gün yeni yeni Rap'çiler çıkıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
Aslında her gün yeni Rap'çiler çıkmıyor, Rap yapan insanlar çıkıyor. Rap'çi olmak ile Rap yapmak aynı şey değil. Arada bi fark var. Eskiden müzik yapmaya başlayanlar ya Rock müzik yada Pop müzik yapardı şimdi herkes Rap müzikten başlıyor bu işe. Çünkü Rap'çiler artık bu işten para kazanmaya ve ciddi gelirler elde etmeye başladılar. Bundan dolayı biri ritim tutabiliyorsa, ufak tefek teknikten anlıyorsa ve bir şeyler karalayabiliyorsa direk Rap yaparak şansını deniyor. Bir de Trap müzik var Rap'ten farklı olarak. Trap müzik her ne kadar Rap müziğinin bir kolu olsada, Rap'ten bir tık farklı bir müzik türü. Bu yüzden Trap müziği yapmak Rap müziği yapmaktan çok daha kolay. Daha melodik daha basit, zaten Auto-Tune her şeyi düzenliyor.Bundan dolayı yeni yeni isimler çıkmaya başladı ama bana göre onlar Rap'çi değil.
Peki sence bu Rap yapanlar kalıcı olabilir mi bu sektörde ?
Bir dönem Rap müzik ile birlikte başlayan Dupstep müzik tarzı çok moda olmuştu ama şu an da öyle bir müzik türü yapılmıyor. Eğer günün birinde Trap furyası yok olursa, ki ben Trapin maksimum 2 sene içerisinde yok olacağına inanıyorum, başka bir şey gelir fakat eğer yine yetenek gerektiren bir tür açığa çıkarsa bu isimler kalıcı olamazlar. Eskiden gelen Rap'çiler için türler ve tarzlar ne olursa olsun kendim de dahil olmak üzere, bizler için tarzların ve türlerin önemi yok. Bizler ne yaptığını bilen yetenekli Rap'çileriz. O yüzden Rap müzik hangi tarzdan etkilenirse etkilensin biz suyun kapta şekil aldığı gibi evriliriz. Sonuçta eskiden beri Rap yapan Rap'çilerin Trap yapması ile Rap geçmişi olmayan birinin birden Trap müziği yapması aynı şey olmayacaktır. Zaten kendini belli ediyorlar.
Hercümerc ve Rünya gibi değişik kelimeler kullanıyorsun şarkılarında. Bu nereden geliyor ?
Ben edebiyatı, şiirleri ve osmanlı kültürünü seviyorum. Oğlumun adını bile Saki koydum. Çok basit şeyler anlatmak benim içime sinmiyor açıkcası. Bir küpün içinde ne varsa dışına da o sızar. Benim içimde bu tür şeyler var ve yazdığım zaman içimden bu tür şeyler sızıyor. Her şeye biraz daha sanatsal bakmayı seven bir biriyim. Her şeyi irdelerim, arkasını okumaya çalışırım ve sonunda böyle içler çıkıyor ortaya. Rünya'yi isim olarak albümüme verdim ve bu kelime rüya ve dünyanın birleşimi olarak ortaya çıktı. Albümüm çıktıktan sonra kızına Rünya ismini verenler bile oldu.
Kliplerinin kurgusu sana ait. Var mı bir hikayesi ?
En son Kana kana şarkısıyla çıktım dinleyicilerimin karşısına ve bu bir yenilgidir benim için klip bazında. Hercümerc albümünü yayınladığım zaman kliplere dizi olarak başladım. Önce Hercümerc şarkımın klibini yayınladim ve orda bir hikaye anlattım. Hercümerc klibinin sonunda devam edecek yazıyor. Ardından Ormanı sarmış alev şarkımın klibini yayınladım. Oramanı sarmış alev klibi Hercümerc klibimin devamı oldu. Dizi şeklinde klip çektim. Aslında 3 kliplik bir projeydi ama iki klipten sonra ertelemek zorunda kaldım. Ben bu tür şeyler yapıyorum. Herkes Trap yapıyor mavi ışık kırmızı ışık dans arabalarla içki şişeleriyle derken ben sanat yapıyorum ve derine iniyorum. Kana kana klibinde daha estetik daha popüler bir klip çekmek zorunda kaldık. Özetle biraz daha basitleştirdik.
'Her isteyen istediğini söyleyebilmeli'
Rap ile para kazanıyormusun ?
Rap'ten para kazanıyorum evet. Eskiden böyle değildi ama artik Rap müziği bir endüstriye döndüğü için müzik şirketleri daha fazla sahipleniyor ve bizler yapmış olduğumuz şarkılardan gelir elde edebiliyoruz.
Rap müziğinin yükselişe geçmesinde dizileride çalınıyor olmasının etkisi var mi sence ?
Eskiden sert Rap yaptığımız zamanlar küçük bir dinleyici kitlemiz vardı ve bu insanlar büyüdüler yönetmen, makam sahibi oldular ve bir yerlere geldiler. O Rap dinleyen çocuklar Rap'çilere yer veremeye başladı sektörde. Böylelikle Rap popüler oldu. Bu biraz tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurtamı tavuktan hesabı gibi. Çukur dizisinde Rap çalmasının sebebi dizinin prödüksüyon ekibinin Rap dinliyor olması. Fakat Rap'in başarısına sadece diziler sayesinde oldu demek ne denli doğru olur bilmiyorum. Çünkü dizi de Rap çalıyorsa Rap'in güzelliği sayesinde çalıyor. Diğer yandan başka yüzü de var tabi. Mesela şöyle bir şey oldu, benim yan komşum Rap'çi olduğumu öğrendi ve yeni yeni Rap dinlemeye başladığını söyledi. Ben Çukur dizisini izliyorum orda hep Rap çalıyorlar ve bende dizi sayesinde Rap'e sardım ve artık başka müzikler dinlemez oldum dedi. Bu açıdan bakıldığında, özelikle insanlara ulaştırma bakımından dizilerin faydası var gibi gözüküyor ve bunu inkar edemeyiz tabi ki. Ama şöyle de bir şey var, Rap sadece dizilerde değil her yerde çalınıyor.
Peki Türkiye'de ki Rap özgürlüğü hakkında ne düşünüyorsun ?
Bir kişi bir Rap'çinin şarkısıyla ilgili şikayette bulunduğunda bu kamu davasına dönüşüyor ve baya yargılanabiliyorsun. Mesela Almanya'da insanlar su Rap'çi şarkısında şunu dedi hadi gideyim şikayet edeyim demiyor. Fakat Türkiye'de devleti bir kenara bırak, halk şikayet ediyor ve bu kamu davasına dönüşüyor. O yüzden bu durumlar kışıtlamalar getiriyor. Ben şahsen yaptığım müziğe hiç bir şekilde politika dahil etmiyorum. Kendi adıma böyle bir sıkıntım yok ama Türkiye'de siyaset dili çok kutuplaşmış vaziyette. Ne tarafta olursan ol, karşı taraftan mutlaka linç uygulanıyor. Bu da Rap özgür mü sorusuna cevap oluyor aslında. Sen karşı tarafın sevmediği bir şey yaparsan linç edilirsin ve bu durum özellikle Türkiye'de daha baskın. Ben sadece Türkiye siyasetinden değil genel dünya siyasetinden bile uzak durmaya çalışan bir insanım. Şimdi yine birileri çıkacak ve kendi şahsi siyasi duruşunu gizliyor diyecekler ama durum öyle değil. Ben karakter ve yapısal olarak siyaseti müziğime alet etmediğim gibi, günlük hayatıma da katmıyorum.Fakat genel konuşmak gerekirse bence her isteyen istediğini söyleyebilmeli. Şarkılarda geçen bazı sözleri genç nesillere tabiri caizse dikte ve empoze etmeyi çok sağlıklı bulmuyorum ama istediğini söyleyen insanı hapise atmayı da sağlıklı bulmuyorum. Özetle çok özgür değil bence. İnsanlar fikirlerini anlatabilmeli ama bu çok zor bir konu. Öyle desen bu taraf açık kalıyor şöyle desen diğer taraf.
Son olarak sormak istiyorum, eşin ne diyor bu Rap durumlarına ?
Biz eşimle ben daha 18 yaşındayken daha Rap aleminde tanınmadan bir tik önce tanışmıştık. Dolayısıyla bütün Rap yollarını birlikte yürüdük. Eşim her zaman Rap yapmamı Rap'çi olmamı destekledi. Bütün bu süreçlerde yanımda oldu. Bu konuda bir çok şeyi ona borçluyum. Konservatuara beni teşvik eden de o olmuştu. Ben çok fazla takmıyordum ama eşim bu konuda beni destekledi fikirler verdi. Bu anlamda çok şanslı hissediyorum kendimi.
Dinleyicilerine söylemek istediğin bir şey var mı ?
Hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Takipte kalsınlar. Sevgiler saygılar.