Abone Ol

Reha Muhtar'ın inanılmaz değişimi! Nasıl zayıfladı?

Vatan yazarı Reha Muhtar, 5 gazetenin genel yayın yönetmeninin merak ettiği soruya köşesinden cevap verdi...

Reha Muhtar'ın inanılmaz değişimi! Nasıl zayıfladı?

İşte o yazı;

Gazetecilikte "canlı yayında rüşvet"i belgelediğim günler oldu...

Önceden numaraları alınmış paraları "rüşvet isteyen görevliye verirken", polis dışarda bekliyordu...

İçerdeki gizli kamera "planlanmış rüşveti" çekiyor, Ateş Hattı stüdyosunda yüzlerce izleyici, Türkiye'deki milyonlarla birlikte aynı anda olayı anı anına izliyordu...

Önde polis arkada ben, mikrofonum ve kameram odaya girmiş, rüşvetin verilmesinden sonra yakalama anını da tüm Türkiye'ye canlı olarak yayınlamıştık...

O gün ve ertesinde bile Türk medyasında beş genel yayın yönetmeni beni arayıp, "Bu iş nasıl oldu?" diye sormamıştı...

***


Son günlerde tam tamına beş gazetenin genel yayın yönetmeni "bu zayıflama işini telefonla arayarak bana sorar oldu..."

Geçenlerde Yurtsan'ın (Atakan) cenazesinde bizim Milliyet'in genel yayın yönetmeni Tayfun (Devecioğlu) yanıma gelip "Nasıl bu kadar zayıfladın" diye sorduğunda pek büyütmemiştim olayı...

Arkasından Hürriyet'in yayın yönetmeni Enis (Berberoğlu) da yanımda aynı şeyi sormuş, Cengiz (Semercioğlu) da röportaj yapalım diye ısrar etmişti...

İçimden "bu kadar ilgi enteresan" desem de, olayı cenazede karşılaşan dost gazetecilerin, uzun aralardan sonra birbirlerini görmenin verdiği merak ve muhabbet duygusuna vermiştim...

Fakat işin bundan ibaret olmadığını Pazartesi gecesi anladım...

Dostum Kenan ve Gül Erçetingöz "Gecce Com'un Mekan Oscarları" gecesini düzenlediler...

Ben de katıldım, girişte doğal olarak Gecce Com ve diğer muhabir arkadaşların resim çekme taleplerini karşıladım...

***


Sıradan şeylerdir bunlar ve öyle üzerinde durulmaz sonrasında...

Ancak ne olduysa ondan sonra oldu...

Bu sefer Posta'nın Genel Yayın Yönetmeni dostum Rıfat Ababay aradı telefonla...

-"Reha sen ne olmuşsun böyle... Yarın gitmiş..."

Bu tip ilgilerden utanırım ben...

Hemen cevabı yapıştırdım ki, Rıfat'cık konuyu başka tarafa çeksin:

-"Karakter zayıflamasın Rıfat'cığım önemli olan o..."

-"Evet doğru söylüyorsun" diyor Rıfat, fakat hiç oralı değil, "Nokta dergisindeki günlerine dönmüşsün... İnanılmaz bir şey..." diyor başka bir şey demiyor...

O gece çekilen fotoğrafların yazı işleri masasına gelmesiyle görmüş beni...

Yazı işleri masasına gelen onca fotoğrafın arasından fark ediyorlar, telefona mesaj atıyorlar yani...

***


Biraz geçti, bir de baktım cep telefonumda bizim Vatan'ın genel yayın yönetmeni İsmail'in (Yuvacan) mesajı:

-"Abi sen ne olmuşsun öyle..."

Hay Allah ne olmuşum!..

Ona da aynı cevabı veriyorum "Karakter zayıflamasın İsmail'ciğim... Önemli olan o..."

-"Sende öyle bir şey olmaz abi de müthiş olmuşsun... Tebrikler..."

Bitmek bilmiyor telefonlar...

Nihayet önceki sabah Takvim'in yayın yönetmeni Ergün (Diler) kardeşim mesaj atınca bu işte bir iş var dedim...

-"Abi George Clooney'e benzemişsin... Ne olmuşsun öyle..."

Utanıyorum ilgiden ya, cevap yine aynı:

-"Karakter zayıflamasın Ergün'cüğüm... Ona uğraşıyorum"

-"Olmaz sende öyle şey abi... Acayip olmuşsun"

REHA MUHTAR / VATAN

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN