Rusya'nın Suriye'de hava operasyonları başlatmasının ardından hafta sonunda da Türk hava sahasını iki defa ihlal etmesine Ankara "politik söylem" boyutunda en üst düzeyde ve en sert şekilde karşılık verdi, ancak enerji alanında Rusya'ya ciddi anlamdaki bağımlılığı ve ticaret ile turizm alanında Moskova ile güçlü ilişkileri düşünüldüğünde Ankara'nın atacağı adımların "riskli" sonuçları olabileceği belirtiliyor.
Geçen haftadan beri Suriye'de hava operasyonları düzenleyen Rusya'nın Cumartesi ve Pazar günü Türk hava sahasını ihlal etmesine Ankara sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu Rus muadili Sergey Lavrov'u arayarak Ankara'nın tepkisini dile getirirken, Rusya'nın Ankara büyükelçisi de Pazartesi günü iki kere Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kim olursa olsun hava sahamızı ihlal ettiğinde angajman kurallarımız bellidir. TSK talimatlandırıldı, kim sınırı ihlal ederse gereken müdahalede bulunulur" derken; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin hava sahasının ihlal edilmesine "sabretmesinin mümkün olmadığını" belirtti ve "Rusya, Türkiye gibi birçok işbirliği yapmış olduğu dostunu da kaybederse çok şey kaybeder. Bunu da bilmesi lazım" dedi.
Türkiye, Suriye'nin 2012'de bir uçağını düşürmesinin ardından angajman kurallarını değiştirmiş ve her hava sahası ihlaline karşılık verilmesi kararı almıştı. Bu çerçevede 2014'te bir Suriye savaş uçağı, bu yıl Mayıs'ta da bir Suriye helikopteri düşürüldü.
REUTERS'A KONUŞAN YETKİLİ: SINIR İHLALİ SON DERECE RİSKLİ
Konuyla ilgili olarak Reuters'a konuşan üst düzey bir yetkili, "Suriye'ye angajman kurallarını Rusya'ya da geçerli kılmak zorundayız, buna zorunluyuz. Orada bir savaş durumu var, sınır ihlali son derece riskli ve sorunlu. NATO'nun ve üyelerinin desteği çok açık. Yaşananlar çok hassas, gereken adımı atmak zorundayız, bu bir tercih değil, başka seçeneğimiz yok, bu bir güvenlik sorunu ve çok ciddi. Bu yaklaşımımız Rusya'ya da iletildi" dedi.
Rusya Cumartesi günü gerçekleşen hava sahası ihlalinin "sehven" olduğunu açıklarken, NATO da bu ihlallere sert karşılık verdi ve Rusya'nın bu açıklamasına şüpheyle yaklaşıldığını duyurdu.
AKP'nin Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Ali Şahin, "Türkiye'nin angajman kuralları belli. Güney sınırımızda sınır ihlali olursa ne yapılacağı belli ve kim tarafından olursa olsun eşit olarak bu kurallar uygulanır. Rusya'nın ihlali Türkiye ile Rusya arasındaki sıcak ilişkiyi serin ortama doğru kaydırıyor. Her iki taraf da bu konuda hassas olmalı. Elbette iki ülke açısından bir risk alanı oluştu" dedi.
Öte yandan Arap Baharı ile ortaya çıkan istikrarsızlık ve ikili ilişkilerdeki sorunlar nedeniyle Suriye, Irak, Mısır, Libya gibi ülkelerle ticari ve ekonomik ilişkileri zarar gören Türkiye için Rusya ile ticaret ve turizm alanındaki ilişkileri, özellikle enerji işbirliği büyük önem taşıyor.
TÜRKİYE EKONOMİSİ AÇISINDAN ETKİLERİ
Yetkililer, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkinin "istenmeyen" noktalara gitmesi ve Rusya'nın petrol ile doğalgazda herhangi bir kısıtlama yapması halinde Türkiye'nin bu açığı kısa sürede kapatacak bir kaynak bulamayacağını belirtiyorlar. Böyle bir durumda Türkiye'nin önemli kalemlerinden turizm ile ihracat açısından bir bedel ödemek zorunda kalabileceği vurgulanıyor.
Bir ekonomi yetkilisi, "Türkiye sıcak ilişkileri bulunan Rusya ile her zaman yakın bir ticari ortak. İki ülke arasında sorun çıkarsa bunun ekonomiye yansımaları olur, bunu kabul etmek lazım" dedi.
Petrol ve doğalgazda yüzde 90'ın üzerinde ithalat bağımlısı olan Türkiye, doğalgazının yüzde 60'ını, petrolünün ise yüzde 35'ini Rusya'dan temin ediyor.
Öte yandan enerjide arz güvenliği ve çeşitliliği için yeni yatırımlara yönelen Türkiye'nin ilk nükleer santralini Rusya 20 milyar dolar yatırımla Mersin Akkuyu'ya yapıyor.
RUSYA EN ÇOK YABANCI TURİST GÖNDEREN İKİNCİ ÜLKE
Turizm Bakanlığı verilerine göre yılın ilk sekiz ayında Türkiye'ye en çok yabancı ziyaretçi gönderen ikinci ülke Rusya oldu. Ukrayna krizi sonrası azalan satın alma gücü nedeniyle ilk sekiz ayda yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 21 düşüşle 2.78 milyon kişi oldu.
TÜİK verilerine göre geçen yıl Rusya'dan yapılan ithalat yüzde 25.3 milyar dolar ile toplam ithalatın yüzde 10.4'ünü oluşturdu. Rusya'ya yapılan ihracat ise 2014 verilerine göre Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 3.8'ini oluştururken Rusya 5.9 milyar dolarlık ihracat ile en çok ihracat yapılan 7. ülke konumunda.
ÖZERTEM: TÜRKİYE'NİN RUSYA'DAN GELEN GAZA İHTİYACI VAR
USAK Rusya ve Kafkaslar Analisti Hasan Selim Özertem, "2002-2003'ten itibaren Türkiye'nin ve Rusya'nın izlediği siyaset ikili ilişkileri kompartımanlara ayırmak; iktisadi ilişkileri siyasi meselelerin dışında tutmaktı. Bunu Gürcistan, Ukrayna ve Suriye krizinde iki taraf da bugüne kadar başarıyla yürüttü. Zaten mevcut durumda gerek Rusların gerek Türkiye'nin bu ilişkileri torpilleme lüksü yok" dedi ve şöyle devam etti:
"Çünkü Rusya'nın geçmiş olduğu iktisadi bunalımda Türkiye'den gelen enerji gelirine, Türkiye'nin Rusya'dan gelen gaza ihtiyacı var. Bu açıdan mevcut ilişkileri bir anda rafa kaldırmanız söz konusu değil. Ancak bu tarz gerilimler bundan sonraki süreçte yürütülecek yeni projelerin altına imza atılmasına yönelik diyalogları öteleyebilir. 2015 sonuna kadar biraz daha soğuk bir ilişki sürecine girme ihtimalinin yükseldiği bir süreçten geçtiğimize inanıyorum."
Türkiye ve Rusya, Rus gazını Avrupa'ya taşıyacak Türk Akımı projesi ve Rusya'nın Türkiye'ye sattığı doğalgaz fiyatına ilişkin müzakereleri sürdürüyordu ve taraflar Kasım'da Türkiye'de yapılacak G20 liderler zirvesinde bu konularda bir anlaşma sağlamayı hedefliyordu.
Ancak yetkili, hava ihlallerinden önce konu üzerinde yaşanan anlaşmazlık ve halen bir hükümet kurulamaması nedeniyle imzaların öngörüldüğü gibi atılmasının mümkün gözükmediğini bildirdi.
"RUSYA TÜRKİYE İÇİN ÇOK İYİ BİR TEDARİKÇİ"
Üst düzey bir enerji yetkilisi de "Suriye operasyonu nedeniyle Rusya'nın hava sahası ihlali bir gerilim yaratıyor ve gerilimin yansıması olur. Ancak son birkaç gün içinde Ruslarla görüşmeler oldu enerji konusunda ve Ruslar var olan gerilimi tırmandırmak istemiyor. Türkiye Rusya için çok iyi müşteri, Rusya da Türkiye için çok iyi bir tedarikçi" dedi.
Rusya'nın gaz ile petrolde iyi bir müşteri olan ve 20 milyar dolara nükleer santral yaptığı, yeni bir boru hattı ile Avrupa'ya kaynak götürmek istediği dönemde Türkiye gibi bir ülkeyi ve pazarı kaybetmek istemeyeceğini kaydeden aynı enerji yetkilisi, "Türkiye açısından Rusya son derece önemli ve kritik bir ülke. Rusya tedarikçi pozisyonunda herhangi bir sorun çıkarırsa Türkiye kendisine başka pazarlar arar" dedi.
Analistler uzun süredir sınırları dışında askeri bir operasyona girişmeyen Rusya'nın hava sahası ihlallerinin kasıtlı olup olmadığının ve Suriye'deki esas hedeflerinin önümüzdeki haftalarda netleşeceğini belirtirken; Özertem, "İki tarafın da krizi tırmandırma stratejisi yerine meseleyi soğutma stratejisine döneceği inancındayım. İki tarafın da Suriye özelinde yeni normali bulmak üzere önemli bir süreçten geçtiği bir gündemi takip ediyoruz" dedi.
Batılı bir diplomat ise "Rusya'nın sınır ihlallerinin NATO boyutunu tırmandıracağını sanmıyorum, Türklerin de NATO'dan dikkatli olmaları uyarısını aldığından eminim" dedi.
NATO, süreçte Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu açıklarken, üyesi olan Türkiye'nin sınır ihlallerini yakından izlediğini belirtti. Erdoğan da "NATO tavrını almıştır ve bundan sonra da alacağına kesinlikle inanıyorum. Çünkü Türkiye'ye yapılan saldırı NATO'ya yapılmış bir saldırıdır" dedi.
Emekli diplomat Ümit Pamir de ihlallerin devam etmesi halinde gerilimin tırmanabileceğini belirterek, "Bu ikazlara rağmen devam ederlerse bir kasıt var demektir, o zaman da cevap vermek gerekir. Çünkü her ülkenin angajman kuralları bellidir, bunlar devam edip Türkiye bir şey yapmazsa Türkiye kendi hava sahasını koruyamayan bir ülke konumuna girer ki bunu hiçbir Türk insanının kabul etmesine imkan yoktur. Uluslararası hukukta da bu zaten böyledir" dedi.