ABD'de cezaevinde tutulan İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab'ın dava sürecini başından itibaren takip eden New York Barosu avukatı Cahit Akbulut, Zarrab’ın tecrite konulma nedenini anlattı.
Amerika’nın Sesi’nden Can Kamiloğlu’nun haberine göre Akbulut, Sarraf’ın 21 gün tecrit hücresine konulmasıyla ilgili görüşlerini şöyle açıkladı:
“Neden tecrit hücresine konulduğunu bilmiyoruz. Sadece neden konulduğu konusunda tahminler ve yorumlar yapabiliriz. Genellikle bu tür uygulamalar tutuklu veya hükümlülerin korunmalarına yönelik olarak alınan önlemlerdir. Hapishane yönetimi böyle bir durumda karar verici yetkili makamdır. Sarraf’ın 21 gün süreyle tecrit hücresine konulma kararında cezaevinde karıştığı bir kavga neden olabilir. Hapishane yönetimi böyle bir durumda Sarraf’ın tehdit aldığı kişiler olabileceğine kanaat getirmiş ve onu ayrı özel hücrede diğer mahkumlarda ayrı olarak tecritte korumaya çalışmış olabilir.
Böyle bir tecrit kararı alınmasında Sarraf’ın cezaevinde sözlü bir münakaşaya girmesi bile yeterli olur. Sarraf, cezaevinde önemli ve kritik bir tutuklu muamelesine tabi tutuluyor. Hayati bir tehlike görmüşlerse ufacık bir tartışma sonrasında duyulan bir tehdit sözcüğü üzerine hayatını korumak için böyle bir karar almış olabilirler. Bunu kendisi mi yaptı? Diğerleri ona mı yaptı bunu tam olarak bilmiyoruz. Sarraf’ı 21 gün süre tecrit hücresinde tuttuktan sonra diğer hapishaneye nakil etmişler. Belki belli bir süre içerisinde her şeyin normale dönmesini bekleyip, sıkıntı devam etmişse başka bir cezaevine transfer etme kararı almış olabiliriler. Benim fikrim Sarraf’ın da karıştığı bir kavga olduğu yönünde. Tecrit ederek hapishane de diğer hükümlü ve tutuklularla görüşmemesini sağladılar. Tedbir olarak da diğer bir hapishaneye gönderdiler.
Cezaevinde bir kişi veya gurubun Sarraf’a karşı bir eylemde bulunabileceği duyum veya ihbarını almış olabilirler. O yüzden onu koruma altına almış olabilirler. Sarraf bilinen bir tutuklu ona karşı derin tehlike yaratacak bir duyum almış olabilirler. Yaralanmasın, öldürülmesin düşüncesiyle başka cezaevine naklini sağladılar.”