New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde yargı süreci devam eden Reza Zarrab, hakkındaki cinsel taciz iddialarına ilişkin olarak açıklamada bulundu. 13 Nisan’da New York’ta yapılacak ilk duruşma öncesinde suçlamaları kabul etmeyen Zarrab, yeni avukatı Robert Anello tarafından mahkemeye yapılan başvuruda davanın düşmesini talep etti. Zarrab'ın savunma dilekçesinde suçlamaların ‘hayal ürünü’ olduğu iddia edildi.
Zarrab, eski koğuş arkadaşının cinsel taciz iddiaları yüzünden yeniden mahkemelik olmuştu. Zarrab'ın davası 13 Nisan'da görülecek.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre avukat Anello, Zarrab'ın eski koğuş arkadaşı 62 yaşındaki Arap asıllı Fildişi Sahilli vatandaşı Faouzi Jaber’in, hakkında cinsel istismar ve tecavüz iddiasıyla açtığı davanın hiçbir temele dayanmayan hayal ürünü olduğu savundu. Davanın Zarrab'ı itibarsızlaştırmak ve para sızdırmak amacıyla yapıldığı bu nedenle davanın düşürülmesi gerektiği belirtildi.
Zarrab'ın savunma dilekçesinde, eski hücre arkadaşı Jaber’in iddialarının asılsız olduğu belirtilerek, suçlamaların ‘hayal ürünü’ olduğu iddia edildi.
Savunmada Türkiye vurgusu
Avukatı Anello tarafından mahkemeye sunulan savunmasında, Zarrab'ın kendisiyle ilgili görülen davada birçok risk göze alarak hükümet adına tanıklık yaptığı belirtildi.
Zarrab'ın tanıklığıyla Türkiye’de birçok üst düzey kişinin suçlandığı, kaldığı cezaevinde itirafçı olması nedeniyle bıçakla saldırıya uğradığı tüm ölüm tehditlerine rağmen tanıklıktan vaz geçmediği vurgulandı.
Savunmada Zarrab'ın Türkiye’deki mal varlıklarına el konulması da vurgulanarak, “Türkiye Zarrab'ın neler konuşabileceğini tahmin ederek itiraflarını engelleme girişiminde bulundu. Türk hükümeti Zarrab'ı itirafçı olmaktan caydırabilmek için birçok saldırı gerçekleştirdi. Zarrab itibarsızlaştırıldı, cezalandırıldı, birçok çalışanı ve arkadaşları tutuklandı. Zarrab ve akrabalarının mallarına el konuldu” denildi.
“Zamanlaması manidar”
Savunma dilekçesinde, Zarrab'ın cinsel tacizine uğradığını iddia eden davacı Faouzi Jaber’in şikâyet dilekçesinin zamanlamasının manidar olduğuna dikkat çekildi. Zarrab'ın tanık olarak mahkemeye çıktığı sırada bu iddiaların ortaya atıldığı, tam bu sıralarda da Türkiye’nin Zarrab'ı korkutmak ve taciz etmek için çok yönlü bir şekilde kampanya başlattığı belirtildi.
Avukat Anello, Zarrab'ın savcılık adına 29 Kasım 2017’de mahkemede tanık olarak ifade vermeye başladıktan sonra, 1 Aralık 2017 tarihinde Türkiye’nin müvekkilini suçlayıp, İstanbul Savcılığına bağlı terör ve organize suç ekiplerinin mallarına el koyduğunu belirti.
Bu olaydan dört gün sonra Zarrab'ın yakınlarının mallarına el konulduğu vurgulandı. Zarrab'ın tam tanık kürsüsündeyken hakkındaki bu suçlamaları öğrendiği belirtildi.
Kaldığı hapishane deşifre edildi
Zarrab'ın tanık olarak dinlenildiği duruşmalar sonrasında kaldığı yerin can güvenliği için gizlendiği ancak bu gizliliğin davacı Jaber tarafından bozulduğu belirtilerek, “ Jaber için çalışan biri Zarrab'ınkaldığı cezaevine tebligat yapmak için izinsiz olarak girip yerini deşifre etti.” Denildi.
Savunma dilekçesinde, Zarrab'ıcinsel tacizle suçlayan eski koğuş arkadaşının, Kolombiya’daki FARC gerillaları, Hizbullah gibi örgütlerle işbirliği yapan uyuşturucu ve silah kaçakçısı olduğu, Çekya’da yakalandıktan sonra ABD’ye iade edildiği vurgulandı.
Zarrab, New York’a getirildikten sonra ilk konulduğu ceza ve tutukevi olan Manhattan’daki Metropolitan Cezaevinde (MCC) geçirdiği süre içinde Jaber'le aynı hücrede kalmıştı.
Jaber, dava dilekçesinde Zarrab'ın kendisine defalarca cinsel istismarda bulunduğunu ve zorla tecavüz ettiğini iddia etmişti.
Zarrab, tutuklu olarak bulunduğu Weschester ceza ve tutukevinde, Jaber’in kendisine tecavüz ve cinsel istismar iddiaları hakkında yapılan suçlamalarla ilgili tebligatı noter huzurunda 19 Ocak’ta imzalamıştı. Tebligatı imzalaması sonrasında uzun süre nerede olduğu bilinmeyen Zarrab'ın kaldığı cezaevi ortaya çıkmıştı