Independent gazetesinin Orta Doğu muhabiri Robert Fisk, Gaziantep saldırısı ve Türkiye-Rusya ilişkileriyle ilgili makalesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile olan eski dostluğunu yenileyeceğini yazıyor.
Deneyimli Orta Doğu muhabirine göre Türkiye Cumhurbaşkanı, Rusya'ya yaptığı ziyaretin ardından, Esad'la "yeniden dostluk kurmaya" daha yakın.
Fisk'in "Türkiye'nin düşmanlarından oluşan kara listesi büyürken, Erdoğan Suriye'de Putin ile birlikte hareket etmeye hazırlanıyor" başlığını taşıyan makalesi, "Sultan, Şam Aslanı ile eski dostluğunu yenilemeyi düşünüyor olabilir mi? Emin olun, düşünüyor" ifadesiyle başlıyor.
Gaziantep'te 51 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı hatırlatan Fisk, hükümetin katliama tepkisinin, Erdoğan'ın yabancı düşmanlar listesindeki önceliklerini de gösterdiğini belirtiyor:
"Cumartesi akşamı yaşanan saldırıdan hızla IŞİD sorumlu tutuldu. Ama ardından Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'yi hedef alan 'terör örgütleri' listesini genişletti: PKK, IŞİD ve Erdoğan'ın darbe girişiminin arkasında olmakla suçladığı sürgündeki, tuhaf din adamı Fethullah Gülen ile destekçileri.
Bu, bir düğünde yaşanan katliam için oldukça uzun bir liste. Ve tüm bu 'teröristlerin', darbe girişiminin ardından bizzat lime lime olmuş olan polis gücü ve ordu tarafından yenilgiye uğratılmak zorunda olduğunu varsaymalıyız."
"Türkiye'nin kara listesi kendi içinde gariplikler barındırıyor. Türkiye PKK'yı IŞİD'le aynı kara listeye koyuyor. Aynı zamanda Suriye'nin kuzeyinde IŞİD ile savaşan YPG'yi de, PKK ile eş tutuyor. Aynı YPG, ABD'nin havadan desteğiyle IŞİD'e karşı savaşıyor.
Daha da ilginci şu; listede Erdoğan'ın son 4 yıldır yok etmeye çalıştığı Esad yönetimi yok."
Fisk'e göre bunun en büyük nedeni, Türkiye'nin Rusya ile ilişkileri normalleştirme adımı atmış olması ve Erdoğan'ın iki hafta önce yaptığı Rusya ziyareti...
"Suriye rejiminin Gaziantep'teki saldırıyla doğrudan ilişkisi olduğuna çok az sayıda Türk inanacaktır. Ancak St. Petersburg'a Çar Vladimir'i görmeye gittikten sonra Sultan Erdoğan, düşmanlarının sayısını azaltması gerektiğinin farkına varmış gibi görünüyor.
"Ankara ile Şam'ın - iki tarafın da güvendiği kişiler aracılığıyla- gizlice görüştüğüne dair haberler ise Türkiye'deki Suriyeli muhalifleri paniğe sürüklüyor.
"Şu açık ki Erdoğan'ın yeni Rusya sevgisinin bir bedeli var. Çar, Esad'a olan sevgisini ve ordusuyla destek verdiği [Esad] hükümetinin yıkılması girişiminde Türkiye'nin oynadığı rolü gündeme getirmiştir. Sultan bu yüzden Şam Aslanı ile olan eski dostluğunu yenilemeye çalışıyor olabilir mi? Bundan emin olun."
Fisk, makalesinde şu benzetmeyi de yapıyor:
"Erdoğan, Gaziantep saldırısıyla ilgili kimi suçlarsa suçlasın, artık normal hale gelen bu vahşetin, kendi vermiş olduğu Suriye Savaşı'na dahil olma kararının doğrudan sonucu olduğunu görmek zorunda.
IŞİD ile 'masa altından yaşadığı yakınlaşan', Kürtlerle savaşı yeniden başlatan ve eski ortağı- yeni ezeli düşmanı Gülen tarafından planlanan darbe girişiminden sağ çıkan Erdoğan'ın yönettiği Türkiye, Pakistan'ın 1980'lerin başlarında Afganistan'a en çok mücahit gönderen ülke olduğu zamanlardaki haline her geçen gün biraz daha fazla benziyor.
"Savaş sona erse bile Suriye'nin bir daha asla eski Suriye olmayacağı söyleniyor. Ama gerçek şu ki Türkiye de bir daha eski Türkiye olamayacak.
"O gün geldiğinde Türkiye'nin cumhurbaşkanının kim olduğunu görmek ilginç olacak."