RTÜK Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, seçim döneminde televizyon yayınlarına ilişkin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) denetimine son verecek bir yasanın gündemde olduğunu belirterek, “Son seçimlerde çok değişik cezalar, orantısız bir takım cezalar geldi. Artık her partinin kendisini ifade edebileceği, bir veya birden fazla radyo ve televizyon kanalı var. Bir anlamda Şapka Kanunu gibi kalmış gibi bir yasa" dedi.
Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) 15'inci yıl yönetim çalıştayı Antalya'nın turizm bölgesi Belek'teki IC Santai Otel'de başladı.
İki gün sürecek çalıştayın ilk gününde yapılan konuşmalarda RATEM Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Gürsoy, tütün ve tütün mamullerine yönelik kamu spotlarını ücretsiz yayınlanmasıyla başlayan zorunlu yayınların kapsamının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na kadar genişlediğine dikkati çekti.
Gürsoy, “Mevzuat ayıklamaları yapılmalı. Biz yalnızca RTÜK'le bu konuda muhatap olurken 7 tane başka otoritenin etki alanı içine girmiş oluyoruz" dedi.
Zorunlu yayınlarla kamuya radyo ve televizyon kuruluşlarının 385 milyon liralık fayda sağladığını aktaran Gürsoy, “Yerel bölgesel ulusal gazetelere basın ilan kurumu aracılığıyla 400 milyon liralık kaynak aktarılıyor. Radyo televizyon kuruluşları böyle bir kaynaktan yararlanamadığı gibi, frekans ücreti, ticari iletişim payı, yayın izin bedeli ve lisans ücreti ödemekle birlikte bir de böyle bir zorunluluğu yerine getiriyor" diye konuştu.
CEP TELEFONUYLA ÇOK KONUŞUYOR AZ ÖDÜYORUZ
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Spektrum İzleme Dairesi Başkanı Yunus Şuayip Çetin ise cep telefonu, mobil abone sayısının 75 milyona ulaştığını belirterek, “Buna paralel olarak sabitteki abone sayısının azalmasıyla birlikte 2003 yıllında 86 milyar dakika olan konuşma süresi 219 milyona düşmüştür. Mobilde abone başına düşen konuşma süresi aylık 400 dakika olarak ölçülürken Türkiye bu sürelerle Avrupa'da en fazla konuşan ülkeler arasında yer almaktadır" diye konuştu.
Türkiye cep telefonuyla en çok konuşan ülkeler arasında yer alırken abone başına aylık ücretlerinse Avrupa ortalamasının altında olduğunu aktaran Çetin, “3G hizmetinin devreye girmesiyle geniş bant internet abone sayısında hızla artışlar söz konusu olmuştur. Şu an 55 milyon abone geniş bant internete erişmektedir" dedi.
Çetin, Türkiye'de 1 milyon kişinin de elektronik imza kullandığını aktardı.
566 TELEVİZYON UYDU ÜZERİNDEN YAYIN YAPIYOR
TÜRKSAT Genel Müdürü Prof. Dr. Ensar Gül ise yayıncılık için en iyi platformun şu anda uydu olduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Gül, “Ultra HD yayınları bakır kablo üzerinden internet aracılığıyla ve hatta fiber üzerinden vermekte zorluk çekersiniz. Yine tek platform uydu kalıyor. Uydu üzerinden yayınları sürdürmek zorundayız" dedi.
Hali hazırda uydu üzerinde 112'si HD, 1'i ultra HD olmak üzere 566 televizyon yayını bulunduğunu, 300 civarında da yerel televizyonun potansiyel uydu müşterisi olduğunu belirten Prof. Dr. Gül, şöyle konuştu:
“Yayıncıların sorunlarını TÜRKSAT çözemez. TÜRKSAT'ın yayınlarını bedava yaptık diyelim, ayakta kalabilecek misiniz? Bir şirket kuruyorsunuz, gelir - gider belli, hesap yapmanız lazım. Eğer bu hesabı yapmıyorsanız sonuç belli iflas edersiniz. TÜRKSAT olarak elimizden gelen kolaylığı yapıyoruz. Lisans olarak RTÜK üyeleriyle görüştük. Tek bir lisansla TÜRKSAT'a geldiğinizde yapabileceğimiz bir şey yok. Antalya'nın Alanya ilçesindeki televizyon kanalı da İstanbul'daki ulusal kanalda aynı kapasiteyi kullanıyor, aynı kapsama alanına yayın yapıyor. Bu ikisi arasında farklı tarife uygulayabilmek için dayanak olması gerekiyor. Bunun dayanağı da RTÜK'ün lisansları çeşitlendirmesi gerekiyor. Haber, eğlence, tematik, spor, yerel gibi."
HEDEF 10 UYDU
Genel Müdür Gül, TÜRKSAT'ın hedefinin 2023 yılında 10 uydu olduğunu belirterek, “5A ve 5B uyduları ihale çalışmaları sonlanmak üzere. Önümüzdeki aylarda firma belirlenecek ve 2018'de uzaya göndereceğiz" dedi.
Yine 2023 hedefi doğrultusunda 6A uydusunun yerli olarak üretildiğini, ön tasarım toplantısı yapıldığını, çalışmaların planlandığı gibi devam ettiğini aktaran Gül, “2019'da tamamlanacak. Yazılımı tamamen Türkiye'de geliştiriliyor ve aynı yıl uzaya fırlatacağız" diye konuştu.
TÜRKSAT'ın 2023 hedefleri içinde bulunan 10 uydunun sadece Türkiye'ye çalışmayacağını, TÜRKSAT'ın bütün dünyada iş yapacağını belirten Prof. Dr. Gül, “TÜRKSAT şu anda dünyadaki uydu operatörleri arasında 20'nci sırada. Kuruluşu üzerinden 30 yıl geçmiş, bu olmaz. Bunu kabul etmiyorum. Büyük uydu operatörlerinin 50 uydusu var" dedi.
Prof. Dr. Gül, TÜRKSAT'ın işlettiği kablo televizyon platformunda da bu sene içinde analog yayınların sonlandırılacağını açıkladı. Prof. Dr. Gül, analog yayınlardan boşaltılan frekansların HD yayınlar için kullanılacağını söyledi.
SEÇİM DÖNEMİ YSK DENETİMİNE SON
RTÜK Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, seçim dönemlerinde televizyon yayınlarına yönelik Yüksek Seçim Kurulu (YSK) denetimine ilişkin bir yasa tasarısının önümüzdeki günlerde meclis gündemine geleceğini açıkladı. Seçim dönemlerinde televizyonları düzenleme ve denetleme yetkisinin YSK'ya verildiğini belirten Prof. Dr. Yerlikaya, “Son seçimlerde çok değişik cezalar, orantısız bir takım cezalar geldi. Bu RTÜK'ün verdiği cezalar değildir. RTÜK sadece sekretarya görevi görmekte, dolayısıyla yetki YSK'dadır" dedi.
Söz konusu kanunun temelinde de eskimişlik olduğunu savunan Prof. Dr. Yerlikaya, yasanın ilgili maddesinin TRT'nin tek yayıncı olduğu dönemde konulduğuna dikkati çekti. RTÜK Başkanı Yerlikaya, şu değerlendirmelerde bulundu:
“TRT döneminde bütün partiler eşit olarak radyo ve televizyondan istifade etsinler diye konmuştu. Bütün partilerimiz de görüşlerini, fikirlerini halka aktarabilsin diye bu madde konmuştu. Aradan yıllar çıktı şu anda 1700 civarında radyo ve televizyon uydu, IP, karasal ortamda var. Oldukça fazla, çoğulcu bir ortam. Demokrasi açısından çok güzel ve iyi bir şeydir. Buradaki yasa da çok eskimiştir. Artık her partinin kendisinin ifade edebileceği, bir veya birden fazla radyo ve televizyon kanalı vardır. Bir anlamda Şapka Kanunu gibi kalmış gibi bir yasadır. O bakımdan bunun da değiştirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Bunun için de biz gerekli görüşleri belirttik."
RTÜK'ÜN HASSASİYETLERİ
RTÜK'ün 'çoğulcu medya, demokrasi ve çok seslilik' kavramları etrafında çeşitli eleştirilere konu olduğunu belirterek konuşmasına devam eden Prof. Dr. Yerlikaya, kurumun yayın yapıldıktan sonra müeyyide uyguladığı için sansürcü olarak değerlendirilemeyeceğini savundu. Ancak hangi ortam üzerinden yayın yaparsa yapsın tüm kuruluşları toplumsal sorumluluk bilinci içinde hareket etmeye çağıran Prof. Dr. Yerlikaya, son dönemde artan terör olayları karşısında bu noktaya daha da dikkat edilmesi gerektiğini savundu. RTÜK Başkanı, “Haber atlamamak için incelemeden yayına verilen haberler nedeniyle kötü sonuçlar oluşmaktadır. Biz de müeyyide uygulamak zorundayız. Bu konuda çok hassasız" dedi.
Kurumun aynı hassasiyeti, ailenin, çocukların ve gençlerin korunması noktasında da gösterdiğini belirten Prof. Dr. Yerlikaya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yaptıkları görüşmeler neticesinde, dizi yapımcıları, yayıncılar, kanal temsilcileri ve haber koordinatörleriyle bir araya gelmeyi planladıklarını aktardı. Özellikle televizyonların öğle kuşağında yer alan 'evlilik programlarının' artık çığırından çıktığını savunan Prof. Dr. Yerlikaya, “Buralarda bizim ağzımıza alamayacağımız şeyler söyleniyor. Bu konuda yayıncı arkadaşları uyarıyoruz. RTÜK'ün de ülkenin de milletimizin de hassasiyeti var" dedi.
dha