Moskova Devlet Üniversitesi Küresel Politika Fakültesi'nden Doç. Dr. Aleksey Fenenko, ABD'nin Suriye'deki güncel hedefinin, Astana formatının çalışmalarına engel olmak olduğunu belirtti.
Rus uzman, Sputnik'e açıklamasında, "ABD'nin hedefi, Astana formatını bölmek. Şimdi Türkiye'yle, Astana diyaloguna alternatif olacak kendi diyaloglarını biçimlendirmeyi amaçlıyorlar. Amerikalılar, Türkiye ile Astana sürecinin diğer katılımcıları arasında güvensizlik tohumları eker ekmez görevlerini yerine getirmiş sayılırlar. Astana formatını teğet geçecek görüşmeler için bir bahane bulma amaçları da bu yüzden. ABD politikasının temelinde yatan şey bu" yorumunda bulundu.
‘TÜRKİYE İLE YPG ARASINDA UZUN SÜRE DENGE KURMAK İMKANSIZ'
Fenenko, ABD'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda Türkiye ile Kürt oluşumlar arasında denge kurma stratejisinin doğuracağı sonuçlarla ilgili şunu dedi:
"ABD'nin bu stratejiden umduğunu alacağını düşünmüyorum. Öncelikle Türkler, ABD'nin bu bölgede açık bir şekilde Kürt özerkliğini kurmakta olduğunu ve bunu amaçladığını gördü.
İkincisi, Erdoğan, Amerikalıların dostluğunun kıymetini 15 Temmuz'da gördü. Amerikalıların darbe girişimini organize ettiği ve Erdoğan'ı devirmek istediği ortada. Üçüncüsü, Türkiye ve YPG gibi iki düşman arasında uzun süre denge kurmak mümkün değil. Er ya geç seçim yapmak zorunda olacaklar.
Taktiksel olarak bunu sürdürebilirler ama stratejik olarak bu politika başarısızlığa mahkum. Amerikalıların seçim yapması gerekiyor ve onlar bu seçimi YPG'den yana yaptı bile".
‘EN İYİ SEÇENEK, BÖLGEYİ SURİYE'NİN KONTROLÜNE TESLİM ETMEK'
Moskova merkezli Bağımsız Devletler Topluluğu Enstitüsü Direktör Yardımcısı askeri uzman Vladimir Yevseyev de Türkleri ve Kürt oluşumları aynı zamanda tatmin etmenin imkansız olduğu görüşünde.
Sputnik'e konuşan Yevseyev, "Bu açıdan, bu toprakların Suriye ordusunun kontrolüne teslim etmek en iyi seçenek" diyerek, bu senaryonun gelecekte mümkün olduğunu ama şu aşamada ABD'nin bu yöndeki gelişmelere direndiğine işaret etti.
Kürt oluşumların aşırı beklentilerinin de çözüme engel olduğunu belirten uzman, şu değerlendirmede bulundu: "Kürt oluşumlar, Suriye topraklarının önemli bir kısmını kontrolleri altında tuttukları için ülkenin geleceğinin belirlenmesi konusunda nihai oy hakkının kendilerinde olduğunu savunuyorlar. Onların bazı talepleri, misal Kürtçeyi devlet dili ilan edilmesi, Suriye'nin federal devlet olarak adlandırılması gibi, Şam için kabul edilemez".
ABD'nin Suriye'deki askeri varlığının önemli ölçüde azalması durumunda Kürt oluşumlarının Şam ile diyalog kurma zorunda kalacağının altını çizen Yevseyev, "Kürtlerin kontrolündeki bazı önemli pozisyonların Suriye ordusuna teslim edilmesi çıkış yolu olabilir. Bu öncelikle sınır kapıları ile ilgili. Böyle bir işbirliği mümkün, ama bunun için zamana ihtiyaç var" dedi.