Ankara’da eski CHP milletvekili Sinan Aygün ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş arasında yaşanan ‘rüşvet’ tartışmasına ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuyla ilgili haberinin olup bir şey yapmadığı iddialarına Öztrak'tan yanıt geldi.
Öztrak'ın açıklamarı şöyle;
İstanbul'un kaybedilmesiyle başlayan bu mızıkçılık süresi her gün biraz daha gelişiyor. Hatırlayacaksınız önce Saray'a kim gitti kim geldi iddiası ortaya atıldı. Onun arkasından bir belediye başkanımızla ilgili en son yapılan bir operasyon var İzmir'de Urla'da... Ondan sonra arkasından bu olay geldi.
Benim gördüğüm kadarıyla olay son derece hukuki bir olay. Baktığınız zaman bir hukuki süreç var, işliyor. O hukuki süreç işlerken belli bir müdahaleler yapılıyor. Yani Ankara'da büyükşehir belediye başkanımız açık, seçik ve net şekilde bu hukuki süreci işletiyor. Başka bir şey de yapması zaten mümkün değil.
Şunu artık kavramamız lazım... Gerek Ankara'da gerek İstanbul'da gerekse diğer büyükşehirlerde artık yeni şerifler var. O eskisi gibi bir ranta dayanan rant talanına dayanan düzenin devam ettirilmesi söz konusu değil. Bundan sonra öyle de olmayacak. Zaten sayın Yavaş hukuki süreçle ilgili gerekli açıklamayı kamuoyuna yaptı. Bence herkes onu dikkatle okuması lazım ne olup bittiğini...
(Mansur Yavaş'ın argümanlarını mı haklı buldunuz?)
Görebildiğim kadarıyla hukuki süreç işliyor. Sayın Yavaş'ın demeyelim belediye hukukçularının argümanlarına baktığımız zaman mahkeme kararlarına uyularak atılması gereken adımlar atılıyor. Sonuç itibarıyla bu yapılaşmayı iptal ettiren Mimarlar Odası. Ortada bir mahkeme kararı var o mahkeme kararıyla ilgili olarak da yapılanlar var. O yapılanlar çerçevesinde de atılan bir takım adımlar var. Onun dışındaki iddiaları ben açıkçası çok üzücü buluyorum. İddia sürecine baktığınız zaman sayın Yavaş bu iddiaların hiçbir yerinde yok.
YAVAŞ'A TALİMAT
Ama en sonunda iş döndü dolaştı bir baktık konunun genel başkanımıza arz edildiği ve genel başkanımızın bu konuda bir şey yapmadığı gazetelerde yer alıyor. Böyle bir şey de yok.
Genel başkanımıza konu arz edilmiş. Genel başkanımıza zaten herkes ulaşıyor. Genel başkanımız bu konuda bir şey yapmıyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Genel başkanımız da bu konunun incelenmesi talimatını "nedir bu konu" diye "bana bilgi verin inceleyin, hukuk ne diyorsa onu yapın" diye yönetim çerçevesinde yollayın sayın Yavaş'a gerekli durumu anlatmış ve "gereğini yapın" demiş. Dolayısıyla böyle bir şey de yok. CHP'de olmaz. CHP'de bu süreçler son derece saydam bir biçimde yürür.
Ne Ankara'da ne İstanbul'da ne de AK Parti'den aldığımız şehirlerde artık şehirlerde yeni hataların yapılmasına yeni rantların oluşmasına hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz.
(Bu konu nereye gider?)
Hukuk ne diyorsa sonuç o şekilde sonuçlanacak. Gerekli soruşturmalar yapılacak. Alnımız ak başımız dik. Bizim hiçbir şeyden korkumuz yok. Millete verilen sözleri bizim belediye başkanlarımız tutacaktır biz de onların arkasında olacağız.
Ne olmuştu?
(Eski CHP milletvekili, işadamı Sinan Aygün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile CHP’li 3 belediye meclis üyesi hakkındaki ‘25 milyon lira rüşvet istedikleri’ iddiasıyla ilgili yaptığı suç duyurusunda geçen delilleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edeceğini açıklamıştı.)
(Kanal İstanbul projesi)
Kanal İstanbul projesiyle ilgili Öztrak, "Çevre faciasına yol açacak, İstanbul'u susuz bırakacak, İstanbul'da depremi tetikleyecek bir yapı. Türkiye'nin boğazlardaki egemenliği çok zor elde edilmiştir. Bunu da son derecek olumsuz etkileyecek. Çok ciddi iddialara var. Kanal İstanbul tam bir felakettir. Bu Türkiye'ye zarar verecek bir projedir. 80 milyar para harcayacaksın. Kusura bakma 81 vilayate birer fabrika yapıp oraya istihdam yapın." dedi.