Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, asgari ücret görüşmelerine ilişkin olarak, tarafların 13 Aralık Pazartesi günü Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'a tezlerini anlatacaklarını söyledi. Müderrisoğlu, asgari ücretin 4 bin liranın altında 'kalmayacağını, kalmaması gerektiğini' belirtti.
TÜİK'in, "üzerinde oluşan baskıdan" dolayı geri planda kalmak istediği bilgisini veren Müderrisoğlu, yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Üç tur görüşmeye sahne olan asgari ücretin nihai halini alması, 13 Aralık pazartesi gününe endekslendi. Taraflar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a çıkacaklar. Müzakerelerde ulaşılan aşamayı, karşılıklı olarak tezlerini anlatacak ve rakamsal tekliflerinin gerekçelerini sunacaklar.
"İyi de... Bugüne kadar asgari ücret görüşmelerinde neler yaşandı? Hangi veriler kullanıldı ve iş nereye vardı?
Burada, kitabın ortasında ilk hususu paylaşalım. Zira pek bilinmiyor. Üzerinde öylesine baskı kuruldu ve haksızlık yapıldı ki TÜİK, ister istemez geri planda ve teknik sınırlarda kalmayı tercih etti. Buna karşın, asgari ücreti tespit edecek komisyona gönderilen hesaplamada, en az 3.500 TL alt sınırından başlanmasına ilişkin formül dikkati çekiyor.
Unutmadan... TİSK için '3.100 TL önerdi', Türk-İş, '3.900 TL dedi' iddiaları doğru değil. İşin doğrusu, ortaya atılan rakamların dayanağı bambaşka. Mesela bir 3.190 TL var ve o, Türk-İş'in ölçtüğü açlık sınırı. Veya 3.900 TL var, o da yine Türk-İş'in yaşam maliyeti göstergesi.
Şu kadarını söyleyeyim...
TİSK bünyesinde, '3.250 TL yeter' , '3.500 TL'yi geçmeyin' diyenler, Boğaz'daki restoranda, bir masanın hesabı kadar tutarı işçisinden esirgemeye meyilli patronlar yok mu? Elbette var. Ancak, TİSK adına masaya oturan Burak Akkol'un tutumu hakkında, Türk-İş'in değerlendirmesi -şaşırtıcı ama gerçek- pozitif.
Özetle bu şartlar altında... Yazımın girişindeki eleştirimin bir bölümünü üstlenerek, asgari ücretin 4 bin liranın altında kalmayacağını, kalmaması gerektiğini bir kenara not edelim."