Sabah Gazetesi televizyon yazarı Yüksel Aytuğ, bugünkü köşe yazısında Suriye'de yaşanan vahşete dikkat çekti.
Aytuğ küçücük çocukların organlarının alınmasını ölüme terk edilişlerini kaleme aldı. Aytuğ, bu yaşanan korkunç gerçeklerin çok daha önce Kurtlar Vadisi Irak filminde de işlendiğini söyledi.
İŞTE O YAZI:
Konu ilk kez 'Kurtlar Vadisi: Irak' filmiyle gündeme gelmişti. Savaşın toz dumanı arasında İsrailli organ mafyası, korumasız kalan çocukları kaçırıp organlarını alarak onları ölüme terk ediyor ve keselerini dolduruyorlardı. O zamanlar bu sahneler fazla 'sert' bulunmuş, hatta 'dayanaksız' olduğu gerekçesiyle kıyasıya eleştirilmişti.
Önceki gün internet haber sitelerine ve sonradan da haber bültenlerine düşen Suriye'deki görüntülerden sonra ortada eleştirecek bir durum olmadığı, milliyeti, inancı ne olursa olsun bazı akbabaların savaş coğrafyalarına çöreklenerek, çocukları henüz canlıyken alenen 'kemirdiği' belgelendi. (Akbabalara haksızlık mı ediyorum ne! Onlar en azından besin kaynaklarının ölmesini bekliyorlar)
"Görüntülere yürek dayanmadı" diyen Aytuğ, "Konunun işlendiği ekrandaki sabah masalarına mesaj yağdı. Sağlıklı çocuklar, mezbahalardan daha pis odalara sürükleniyor, orada parça parça ediliyordu. Masaların üzerindeki siyah poşetlerin içinden ölü çocuk bacakları sarkıyordu.
Suriye'de çocuklar ölüyor... Kimi zaman tepelerine bomba düşerek, kimi zaman kurşunlanarak, kimi zaman sinir gazı sıkılarak katlediliyorlar. Savaş, en çirkin yüzünü çocuklara gösteriyor. Savaştan kurtulmuş olsalar bile, analarını, babalarını, kardeşlerini kurban veriyorlar o cehenneme... En şanslısı, ailesiyle birlikte kapağı bir başka ülkeye atıyor. Ama savaşın acısını bir ömür boyu içinde yaşayarak, açlığa, sefalete, ötekileştirmeye razı olarak... Sadece nefes aldığına şükretmek pahasına...
Bunca acının içinde yoğrulan çocuklar, şimdi bir de organ mafyasının vahşi neşterinin altında inim inim inlemekteler.
Sorular beynime üşüşüyor. Nerede Birleşmiş Milletler? Nerede NATO? Nerede UNICEF? Nerede insan hakları örgütleri? Nerede vicdan? Neredesin ey insanlık?" dedi.