Hıncal Uluç, "En merakla, keyifle okuduğum yazarlardandır, Ahmet Hakan, iyi de arkadaşım.. Hürriyet Genel Yayın Müdürlüğü'nü kabul ettiği zaman üzülmüş, bu üzüntümü ona da söylemiştim. Hürriyet'in en çok okunan, konuşulan yarım sayfasını yazıyordu. Zor iş. Televizyonda hazırlanması çok vakit alan çok kafa yorduran bir açık oturum yönetiyordu.
Zor iş. Şimdi bu iki zor işe ek olarak, dünya zoru bir işi daha yüklenecekti. Hürriyet Genel Yayın Müdürlüğü... Türk basınının yarım asırdan fazladır amiral gemisine kaptanlık insanın gece uykularını bile kaçıracak bir önemli iştir. Hele de bugünlerde..." düşüncesini dile getirdi.
Uluç yazısında şunları kaydetti:
"Günlük keyif yazılarının tadının kaçacağını düşünüyordum. Yönetmekten yazmaya pek vakit kalmayacaktı. Yani çalakalem yazacaktı, sanki... Öyle de oldu..
Pazartesi köşesinin tepesinde 'Hürriyet yükseldikçe yalancılar azıyor' manşeti vardı.
Ahmet Hakan'ın Hürriyet'ine karşı bir kampanya başlamış. Nerede, Kim, belli değil. Yazısında yok. 'Hürriyet düşsün, bitsin, tükensin' diye bekleyenler çıkmış. Onlar kim, belli değil ama avuçlarını yalamışlar. En sonunda "Kalleşçe yalanlara, palavralara, uydurmalara başvurmuşlar. Neymiş bu alçakça yalan... "Hürriyet kağıttan vazgeçecek küçülecekmiş.." Nerdeymiş bu kampanya? Avuçlarını yalayacaklar kimlermiş? Belli değil.Ahmet Hakan, yel değirmenlerine saldırıyor sanki.. Hayaleti kendi yaratmış, kendi sövüyor, gibi.
Bakın, Hürriyet'in dijitale geçeceğini söyleyenler olabilir. Hatta temenni ederek söyleyenler olabilir. Ben etmem. 70 senedir her gün aldığım gazetenin yok olmasını istemem. Ben gazeteyi kağıttan okurum. Kağıt kokusunu severim en başta.
İkincisi, dijitale geçmek yüzlerce gazete fikir ve kol işçisinin işsiz kalması demektir. Ortalık 'işsiz gazeteci'den geçilmezken bir de Hürriyet'te yüzlerce yeni tasfiye... Bu yeterli itiraz, isyan sebebi değil mi, benim için. Amma velakin, okuduğum gazetelerde 'Hürriyet kağıt baskıdan vazgeçiyor' diye bir haber ve yorum kampanyası görmedim. Olsa olsa, benim zerre ilgilenmediğim sosyal medyada vardır. Orada 'Like' almak için en uç yorumlar yapılır, bir. Aynen Ahmet'in dediği gibi alçak troller de vardır, iki... Şimdi Ahmet Hakan gibi deneyimli bir gazeteciyi bu troller mi telaşa düşürüyor, yani. Kaldı ki, o trollere o ilhamı veren de Ahmet Hakan'ın kendisi.
Yazının devamı için TIKLAYIN