Koronavirüs aşısı olmayanlar için 6 Eylül’den itibaren yürürlüğe giren PCR test zorunluluğu uygulaması suistimalleri beraberinde getirdi. Sağlık çalışanlarına 'İğneyi vurma ama resmi olarak aşı yapmış gibi göster' gibi tekliflerle baskı yapıldığı belirtildi.
Hürriyet’ten Tuğba Öztürk’ün haberine göre söz konusu önlemlerin gelmesiyle birlikte suistimaller de yaşanmaya başladı. Aşı olmayanların, aşı olmuş gibi aşı kartı temin etmek için de çeşitli yöntemlere başvurduğu belirtildi.
Son olarak İstanbul'da sahte aşı kartı düzenleyen 3'ü hemşire 6 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 3'ünün, hemşireleri kullanarak, para karşılığı insanlara sahte aşı kartı temin ettiği anlaşıldı. Gözaltına alınan hemşireler nitelikli dolandırıcılık ve evrakta sahtecilik suçlamasıyla tutuklandı. Diğer üç zanlı da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü de olayla ilgili idari soruşturma başlattı.
Emniyet kaynaklarına göre; İstanbul'daki 'aşı kartı çetesi'nin benzerleri Türkiye genelinde oluşturulmaya çalışılıyor. Kolluk kuvvetlerinin yanı sıra Sağlık Bakanlığı da benzer girişimler için önlem halinde.
Türkiye genelinde baskı iddiaları
Öte yandan aile sağlığı merkezlerinde ve hastanelerde görevli doktor ve hemşirelerden, bağlı bulundukları İl Sağlık Müdürlüklerine 'baskı' şikayetleri yağıyor.
Sosyal medyaya da yansıyan iddialara göre; aşı için randevu alıp sağlık merkezine gelen 'aşı olmak istemeyenler' sağlık çalışanlarına "Benim aşımı çöpe at. Yapmış gibi göster ama iğneyi vurma" gibi baskılar yapıyor.
"Bir yaptırımı olmadığı için kişiler bu isteklerle gelip sorabiliyorlar"
Kendisine de aşı kartı ile ilgili benzer bir teklifin geldiğini anlatan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Basın Komisyonu üyesi Dr. Emrah Kırımlı da "Teklif etmenin direkt bir yaptırımı olmadığı için kişiler bu isteklerle gelip sorabiliyorlar. Ancak bir hasta bunu sorduktan sonra sorumlu kişi ihbar edecek ki bu durum soruşturma kapsamına girsin. Bana da sahte aşı kartı için bir hastam talepte bulundu. Gerekçesi ise aşısından korkmasıydı. Ancak daha sonra ikna olarak aşılandı" dedi.
"Duyumlarımıza göre bu dolandırıcılığın yaygınlaştığını da dikkatimizi çekiyor"
Aile hekimlerinden şikayetler geldiğini belirten Kırımlı şunları söyledi:
"Bizim bazı illerden kulağımıza gelen duyumlar var. Suç üstü yapılmadan şu an isim vererek işaret edemiyoruz ancak iş üzerine yakalanmadıkları için de bu isimlerin bilinmediği, duyulmadığı sanılmasın.
Bir de bu işi organize halde yapmaya çalışanları duyuyoruz. Son olarak Ankara'da bir hekime 'Sen de bu işi yap' diye teklifin gittiği kulağımıza geldi. Kendi ağları içinde aşı olmuş gibi görünmek isteyen vatandaş ile bu sahte girişi yapacak kişi ve kurumlar buluşuyor. Son örnek İstanbul'dan yansıdı ancak duyumlarımıza göre bu dolandırıcılığın yaygınlaştığını da dikkatimizi çekiyor."
"Aşı olmadığı zamanlarda aşı satılıyordu"
İşin hukuki kısmını devlet yapıyor zaten. Ancak şunu hatırlatmakta fayda var. Aşıların lokasyonları dahil bütün bilgiler takip ediliyor. Elbet gün yüzüne çıkacaktır, bu isimler yakalanacaktır. Aşı olmadığı zamanlarda aşı satılıyordu, şimdi de sahte aşı kartı rüşveti dönüyor ortada.
Bizim çağrımız insanlar aşıdan korktukları için ya da haftada 2 kez PCR testi vermek istemediği için bu yola girmesin. Elbet gün yüzüne çıkacaktır."