Türkiye’nin Maldivleri’ olarak bilinen ve yapılaşma tehlikesi altında olan Salda Gölü’nde, kıyıya yalnızca 500 metre uzaklığa ahşap üniteler yapıldı. Eylül ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bölgeye çivi dahi çakılmayacağını belirten açıklamasının ardından ahşap ünitelerin yapılmasına yurttaşlar tepki gösterdi.
Bölgede 2019’un Haziran ayından beri aktif bir mücadele olduğunu hatırlatan Derelerin Kardeşliği Akdeniz Platformu (DEKAP) Sözcüsü, Mimar ve Ekolojist Birsen Tanyeri, “Salda Gölü’nün millet bahçesine dönüştürülmek istenmesine ilişkin planlar askıdayken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ihalesini yaptı.
Biz de askı sürecinde şikâyetlerimizi yaptık ancak henüz sonuçlanmadı. Tüm bu tepkiler ve hukuki süreç devam ederken ihaleyi alan şirket de işe başladı” ifadelerini kullandı. Yapının ahşap olmasının bir şeyi değiştirmeyeceğini söyleyen Tanyeri, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bölge 1. Derece SİT alanı. Yapı ahşap da olsa taş da olsa yapıdır. Ahşap olması bir şey değiştirmiyor. Dava sonuçlarının beklenmemesi ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun alınmaması artık hiçbir şekilde kanunlara uyulmadığını gösteriyor.”
Ahşap ünitelerin millet bahçesi için konulduğunu söyleyen Salda Gölü Koruma Derneği Başkanı Gazi Osman Şakar, “Beyaz Adalar bölümüne 9 tane bina yerleştirmişler, halk plajı denilen yerde ise ahşap binaların sayısı oldukça fazla. Toplamda yaklaşık 60’a yakın ahşap ünite yerleştirildi” diye konuştu.
Şakar, şirketlerin sokağa çıkma yasaklarını fırsat olarak gördüğünü dile getirdi: “500 metre geriye çektik diyorlar ancak öyle bir şey yok. Sokağa çıkma yasağının olduğu dönemde bu binaları yapmışlar. Biz sokağa çıkamazken şirket projesine devam ediyor. Salda’nın korunması lazım. Ancak yapılan millet bahçesi projesiyle bölgeyi ziyarete gelen insanlar olduğu sürece göl zarar görecek.”
Birgün