Salih Keçeci yönetimindeki Quality Magazine dergisi Türk sinemasının efsane isimlerinden Salih Güney'in, tiyatro oyuncusu Zeynep Tedü ile evliliğinden olan kızı Ebru Işık ile Yeniköy'deki evinde çok güzel bir fotoğraf çekimi ve samimi bir sohbet gerçekleştirdi.
İşte o açıklamalar;
Ortaokulu bitirdikten sonra Los Angeles'a babasının yanına giden ve eğitimine orada devam eden Ebru Işık, işletme eğitinin tamamlayıp İstanbul'a döndüğünde Kanal 6'da Ahmet Özal'ın beyin takımında yer almıştı.
Uğur Işık ile beş yıl flört ettikten sonra 1994 senesinde görkemli bir düğünle evlendiler. 1995'te kızı Lâl, 1996'da oğlu Can dünyaya geldi. Ancak beş sene süren evliliklerini 29 yaşındayken bitirdiler. "Neden?" diye sorduğumuzda, "Aşk bitince evlilik de bitti" diyor Ebru Işık.
Bir dönem oğlu Can'ın rahatsızlığı nedeniyle dört yıl boyunca çok zor günler geçiren Ebru Işık, oğlunun tedavisi için yeniden Amerika'ya gitmek zorunda kalmıştı. Kötü günler geride kalınca 2009'da tekrar İstanbul'a dönen Ebru Işık, şimdilerde emlak ve gayrimenkul danışmanlığı yapıyor. Özellikle de yalı dairesi konusunda uzman olmuş. Çocukları ise eğitimlerine Amerika'da devam ediyor.
"Maalesef bir hayat arkadaşım yok"
Yalnız ve dul bir kadın olmanın artılarını ve eksilerini sorduğumuzda bakın Ebru Işık neler dedi: "Bir kere özgür ve rahat oluyor insan. Çok şükür ekonomik özgürlüğüm de var. Ancak kişisel özgürlüğün kısıtlanıyor, arkadaşlarınla da çıkıp gezsen yanlış anlaşılıyor. Tabii ki yalnızlık da zor, bir hayat arkadaşı lazım; ancak maalesef bir hayat arkadaşım yok, kısmet artık."
"İhtiyacı olan estetik yaptırsın; bende dövme alışkanlık yaptı"
"Estetiğe karşı değilim, ihtiyacı olan her zaman yaptırabilir. Ben silikon yaptırdım, ufak botoks dokunuşları da var. Ancak sevmediğim tek şey, herkesin birbirine benzemeye başlaması. Yüz ifadeleri kayboldu, abartmamak lazım."
"Dövmeyi çok seviyorum. İlk kez Amerika'da bir eğlence gecesi dövme yaptırdım, sonra hastalık gibi devamı geldi. Göğsümün üstünde çocuklarımın doğum tarihleri var (95-96). Kulak arkasındaki yıldızı, kızımla birlikte aynı yerde yaptırdık. Bileğimdeki holografik dövme, düz bakınca 'kader', ters bakınca 'umut' okunuyor. Sırtımda ise yukardan aşağıya İbranice çocuklarımın adı 'Lâl ve Can' yazıyor. Özel bölgeler de bana kalsın."
"Ben doğru adamla çocuk yapmışım"
"Uğur ile evliliği yürütemedik ve boşandık ancak Uğur çok iyi bir baba ve çok düzgün, kaliteli bir adam. Uğur için söylenecek tek şey, 'Ben doğru adamla evlenmişim ve doğru adamla çocuk yapmışım.' O açıdan çok şanslıyım. Her zaman, ölene dek Uğur'un yanındayım, o mutlu olsun, Allah her duasını kabul etsin. Başım sıkışsa 'Yetiş' diyeceğim tek insandır."
"Babamla on senedir görüşmüyorum"
"Babamla hayata bakış açımız, değerlerimiz, beklentilerimiz ve kavramlarımız çok farklı; o nedenle on yıldır görüşmüyoruz. Koptuk bir kere, öbür kız kardeşim de görüşmüyor babamla."
"Kadına kalkan eller kırılsın"
"Kadın olmaktan gurur duyuyorum. Bir kere üretken ve doğurganız. O nedenle kadına kalkan eller kırılsın. Her ne olursa olsun kadına şiddete karşıyım. Bir kadının eşinden, sevgilisinden korkuyor olması kadar ayıp bir şey yoktur. Her erkeğin hayatında bir de anne dediği kadın vardır. Kadın olmak çok kutsaldır, değerini bilmek lazım."
"Oyuncu olmayı hiç düşünmedim, ancak şarkıcı olmak isterdim"
"Babamın ve annemin işinden dolayı çocukluğum film setlerinde, tiyatro kulislerine geçti. Oradaki zorlukları, cefayı çocuk yaşta gördüğüm için olsa gerek birçok teklif geldiği halde oyunculuk yapmayı düşünmedim. Oyuncu olmak gerçekten çok zor. Bir kez, o da Ali Poyrazoğlu'nun isteğiyle, sekiz yaşındayken annem Zeynep Tedü'nün oyununda sahneye çıkıp 'Annee!' dedim ve çıktım sahneden."
"Müziği çok seviyorum; keşke sesim olsaydı da şarkıcı olsaydım. Ses sanatçısı olmak isterdim. Muazzez Abacı, Işın Karaca, Ebru Gündeş, Rihanna, Beyonce severek dinlediğim sanatçılar. Sezen Aksu ise hayatımdan hiç gitmedi, gitmesin de. Yaptığım hiçbir şeyden pişman olmadım ancak yapmadığım, özlemini çektiğim şeylerin pişmanlıklarını duydum."
Quality of Magazine