Abone Ol

Şansa bak!!! Hangi gazetenin muhabiri Süper Loto'dan 5 tutturdu?

Herkesin hayallerini süsleyen Süper Loto'daki 35 milyon TL'lik büyük ikramiye bu hafta da devretti. İşte bir medya çalışanının 35 milyon TL'ye yaklaştığıu an.

Şansa bak!!! Hangi gazetenin muhabiri Süper Loto'dan 5 tutturdu?

Şansa bak!!! Hangi gazetenin muhabiri Süper Loto'dan 5 tutturdu? - Resim: 1

35 milyonun kıyısından dönmek...

Milliyet Gazetesi Haber Araştırma Servisi'nin tecrübeli isimlerinden Şükran Pakkan, herkesin rüyasını süsleyen Süper Loto ikramiyesine adeta dokunup uzaklaştı. Hikayesini Milliyet.com.tr okurları ile paylaşıyor...

Bir iki kez Milli Piyango bileti almışlığım var, yılbaşı ikramiyesi için. "Belki de sıra bende" demişliğim, ertesi gün gazetelerde amorti bile çıkmadığını görüp "aşk da kazanayım" diye gülmüşlüğüm var.

Bu kez, TV'ler barım barım bağırıyor, süper loto devretti, bilmem kaç trilyon lira sahibini bekliyor diye. Ben hayatımda şans oyunu oynanamışım, nasıl oynanır bile bilmiyorum. Aklıma bile gelmiyor oynamak, oynamayı öğrenmek, bir bayi bulup bir şans denemek.

Babamlar bizde. İzmir'den kalkıp geldiler, sekiz aylık oğlumla birlikteler. Pazartesi akşamı "Acaba oynasak mı" diye soruyor babam; "Yakınlarda bir loto bayi var mı?".

"Amaan baba, işimiz mi yok" diyorum.


Salı sabahı uyanıyoruz, babam erkenden kalkmış, kahvaltımı hazırlamış, büyük bir heyecanla beni bekliyor. "Hayırdır" diye soruyorum, "Rüyamda bazı rakamlar gördüm, loto oynar mısın bana?" diye soruyor.


İçimden gülüyorum, "Tabi tabi" diyorum.


Gün içinde birkaç kez arıyor beni, her seferinde atlatıyorum. Bilmiyorum ki loto nasıl oynanır, bayisi nerededir, kuponu nasıl bulunur.


Çarşamba günü oluyor. Babam yine soruyor sabah çıkarken, "Bak rüyamda gördüm diyorum, rakamları vereyim oyna olur mu" diyor.


Kurtuluş yok. Bu loto oynanacak. Mazallah tutar şimdi rakamlar, kalp hastası adam, üzmeyeyeyim diyorum. Nitekim, altılı ganyanda ciddi ikramiyeler kazanmışlığı var. O sırada aklıma geliyor, "Baba ileride altılı ganyan oynanan biryer var, oradan yatırılıyor mu acaba" diyorum. "Ya bir de gazeteci olacaksın" diye yanıt veriyor, bizler herşeyi biliyoruz ya, neyse. Babam "arkadaşlarına sor oynayan vardır mutlaka" diyor.


Servisten arkadaşlarım Şakir ve Gürkan geliyor aklıma. Her hafta ciddi bir bütçe ayırıp, loto, toto, piyango, altılı ne bulursa oynuyorlar. Gürkan'ı öğle saatlerinde habere giderken loto kağıtlarını eline almış sallarken görüyorum. "Bu kez bana çıkacak" diyor kendi kendine. Yakalıyorum Gürkan'ı, "iki dakka bekle nolur, babam rüyasında rakamlar görmüş, sorayım da, bizimkini de yatır" diyorum.


İyi de nasıl oynanıyor bu?


Gürkan, "sen bana altı rakam söyle, ben doldururum senin için" diyor. Bir kupon için de altı aynı sıralama yapabiliyormuşsun. Maliyeti 6 YTL. Pahalıymış. "30 trilyonu kazanırsan öyle demezsin" diyor.


Evi arıyorum, babam ilk altı rakamını söylüyor; 3, 5, 8, 17, 44, 48.


Duraklıyor.


Diyor ki, "ben bir iki rakam daha gördüm rüyamda". Bir altılı daha yazdırıyor, tamamen farklı rakamlarla. Bu kolonda bir de 39 rakamı var.
Boş bir kağıdın üzerine yazdığım rakamları Gürkan'a teslim ediyorum. "Bak bana çıkacak kesin, içime doğdu" diyorum.


Gözler üzerime dönüyor.
Gürkan "o halde bende kendime bu numaralarla oynanayım" diyor.
İhsan, "Vereyim para, bana da oyna" diye sesleniyor.


Şakayla karışık ortalığı ayağa kaldırıyorum, "Fikir hırsızları, para bölünecek, kimse oynamasın çok kızarım" diyorum.
Meğer bana ikramiye çıkarsa bu pişmanlıkla ömür boyu yaşayamazlarmış.


Anlıyorum ki, loto oynayacaksan, bizzat gidip kuponu kendin yatıracaksın.
Gürkan bayiden İhsan'ı aramış, o "Şaka yaptım, yok oynama bana" demiş. Gürkan da kendine oynamamış. Sonra çenemden kurtulamazlar diye korkmuşlar.


Kendimi öyle alıştırıyorum ki zengin olacağıma, perşembe günü tek sohbet konum bu oluyor. "Bizi de görürsün" diyene, "helikopterle havalanacağım ve deste deste paraları savuracağım" diyorum. Gürkan'a da kuponumu yatırdı diye bir iki bin YTL vereceğimi söyleyince, acayip bozuluyor. "Sen trilyonları al, bana da o kadarını ayır, ayıp" diyor.
Amaaan, ben iki bile bilemem. Nerde o şans?


Cuma sabahı servisi kaçırıyorum. Babam balkondan beni izliyor, eve geri dönüyorum, "Üzülme zengin olduk bence dün akşam, bir gazete alsaydın da numaraları kontrol etseydik bari" diyor. Sinirlenip çıkıyorum evden. Ekonomik kriz baskısı var üzerimde, taksiye binemem. Otobüse atlıyorum, yanlış hatta binmişim. İnip, bir başkasına biniyorum. Otobüs şöforü halime acıyor, gazeteye yakın olsun diye, durak harici beni indiriyor, yağmurda yürüyerek ulaşıyorum binaya.


Gazeteye girince servisteki arkadaşlarım "Lotoyu kazanmışsın" diyor. İlk aklıma gelen, niye saatlerdir otobüslerde çile çektiğim oluyor.
Bir an duraksıyorum, lotoyu mu kazanmışım?
Hemen müdahale ediyorlar; "Beş bilmişsin ama" diyorlar.
Sevinçten havalara uçuyorum o an. Ve halen.
Durduk yerde 3 bin 611 YTL kazandık.


Hemen evi arıyorum, "Lotoyu kazandık baba, beş bilmişsin" diyordum. Kalp hastası benim babam. Duraklıyor. Ses gelmiyor bir süre. Baba, baba, baba diye seslenip duruyorum. Sonra yanıt geliyor; "Hangi rakamı bilememişim" diyor sesi titreyerek. "48 yerine 39'u söyleseydin" diyorum, ama söylemiştim, ama başka kolonda, ama..." diyor.
Gazete gündem oluyorum. "Altı bilseydin akrabandım" diyor Yılmaz. "Ne çığlık atıyorsun, ağlasana" diyor Atilla abi. Tunca bey inanmıyor, gelip kendisi kontrol ediyor rakamları. Gürkan arıyor dışarıdan; "Ne yapıyorsun, ağlıyormusun, nasıl dayanıyorsun" diye soruyor.


Milliyet.com.tr yöneticileri, "Trilyonu nasıl kaçırdım" başlıklı yazı yazmamı istiyorlar. En fenası babam ve eşim. Biri evde, diğeri ofisinde donup kalmış, tansiyonları yükselmiş, çok mutsuzlar şu an.


Bilakis ben çok, çok mutluyum. Hayatında şans oyunları oynamamış, loto bayisinin yerini bilmeyen, loto kağıdının yüzünü bile görmemiş biri olarak, beş bilip 4 bin YTL'ye yakın para kazandım. Hayata karanlık penceresinden bakamam, bardağı dolu tarafından görmek lazım, durduk yerde "milyarder" oldum.


Yılbaşı piyangosunda büyük ikramiye çıkınca kafayı üşüten Şener Şen gibi olmak da var mı acaba işin ucunda diye düşünmüyor da değilim. Ama bildiğim birşey var, büyük ikramiye çıksaydı sessizce çantamı alıp binadan çıkacaktım. Sonrası bana kalsın. Malum, altı bilen olmadı, ikramiye devretti. Babam "rüyaya yatacak", haftaya da oynayacağız...