Kamuoyunda “Adnan Hoca” olarak bilinen Adnan Oktar'ın yanından firar eden ve açıklamalarıyla gündem yaratan kedicik Ceylan Özgül, Adnan Oktar'a karşı koruma tedbiri aldırmıştı. İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesi, Adnan Oktar ve Didem Ürer'in de aralarında yer aldığı birçok kişi hakkında uzaklaştırma kararı vermişti. Karara uyulmaması durumunda ise 6 aylık hapis cezası alacaklardı.
Oda TV'nin heberine göre konuyla ilgili Adnan Oktar’ın fahri başkanı olduğu Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı Başkan Yardımcısı İbrahim Tuncer açıklama yaptı. İbrahim Tuncer açıklamasında Ceylan Özgül’ün ifadelerinin doğru olmadığını iddia ederek, “Ceylan Özgül’ün, güya vakıf mensuplarınca Çamlıca-Kısıklı’daki bir evde zorla tutulduğu, sözde bu evden gizlice kaçtığı şeklindeki iddiaları kesinlikle gerçekdışıdır” dedi.
Açıklama şöyle:
“Ceylan Özgül isimli kişinin başvurusu üzerine, Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı Fahri Başkanı Sayın Adnan Oktar ve bazı vakıf mensupları hakkında Aile Mahkemesi’nce önleyici tedbir kararı verildiğine dair haberler dün basında yer almıştır.
Öncelikle belirtmek isteriz ne Sayın Adnan Oktar’ın ne de vakıf mensuplarımızın Ceylan Özgül hakkında hiçbir hukuka aykırı davranışı söz konusu olmamıştır.
Ceylan Özgül hiçbir delile dayanmayan hayali iddialarla Aile Mahkemesi’ne başvurmuş, 6284 sayılı yasanın “Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz” diyen 8/3. maddesi gereğince her başvuruyu kabul etmek durumunda olan Aile Mahkemesi Ceylan Özgül’ün tek yanlı anlatımlarına dayanarak tedbir kararı vermek zorunda kalmıştır. Bu kararla ilgili itiraz yollarına başvurulmuş olup yasal süreç devam etmektedir.
Ceylan Özgül, 2003 yılında Bilim Araştırma Vakfı Camiası’yla tanışmış olan ve vakfın çizgisini benimseyerek uzun yıllar bu vakfın kültürel, sosyal, bilimsel faaliyetlerine kendi rızasıyla gönüllü şekilde katılmış olan bir kişidir.
Adı geçen kişi, geçen sene Şubat ayında artık vakıf çalışmalarına katılmak istemediğini belirttikten sonra, misafir olarak bulunduğu ve bir arkadaşımıza ait Çamlıca-Kısıklı semtinde bulunan evden 14 Şubat 2017 günü ayrılmış, babası ile bulaşmak üzere gitmek istediği yere, kendisinin talebi üzerine bizzat arkadaşlarımız tarafından ulaştırılmıştır.
Bu tarihin üzerinden 1 seneyi aşkın bir zaman geçtikten sonra, Ceylan Özgül kendi sosyal medya hesaplarından vakfımız hakkında asılsız iddialar ortaya atmaya başlamış, güya zorla alıkonduğu, baskı altında kaldığı, silahla tehdit edildiği şeklinde uydurma sansasyonel senaryolarla kamuoyunda gündem olmaya çalışmıştır.
Ceylan Özgül geçmişte de babası, annesi, ağabeyi ve ailesi hakkında sansasyonel iddialar ortaya atarak kamuoyunun gündemine gelmeye çalışmıştır. Bu kişinin bizzat öz babası Feridun Özgül hakkında ortaya attığı “babam beni taciz etti ve dövdü” hikayesi, rahmetli annesi Firuzan Özgül hakkında ortaya attığı “annem, babamın bana yönelik cinsel tacizlerini zevkle izliyordu” senaryosu, ağabeyi hakkında ortaya attığı “ağabeyim beni öldürmek istedi” iddiası, ailesi hakkında ortaya attığı “ailem alnıma silah dayayıp beni kaçırdı, darp etti, elimi ayağımı bağladı, ağzımı bantladı yerlerde sürükledi, zorla alıkoydu” şeklindeki sansasyonel ithamları, basın organlarının arşivlerinde mevcuttur.
Ceylan Özgül’ün babası, annesi ve ailesi hakkında ortaya attığı bu sansasyon amaçlı iddialar hakkında, adli makamlarca yapılan tahkikatlar sonucunda takipsizlik kararı verilmiştir. Bu karar mahkemece onanarak kesinleşmiştir.
Geçmişte kendi öz babası, rahmetli annesi, öz ağabeyi için cinsel taciz, ensest, cinayete teşebbüs, adam kaçırma gibi ağır suçlamalarda bulunan Ceylan Özgül, şimdi de BAV camiası hakkında hayali ithamlar uydurarak gündem olmaya çalışmaktadır.
Ceylan Özgül’ün, güya vakıf mensuplarınca Çamlıca-Kısıklı’daki bir evde zorla tutulduğu, sözde bu evden gizlice kaçtığı şeklindeki iddiaları kesinlikle gerçekdışıdır. Bu kişinin doğru söylemediği maddi delillerle sabittir.
Birinci maddi delil güvenlik kamerası görüntüleridir. Ceylan Özgül’ün bulunduğu Kısıklı’daki evin ve çevresinin 14 Şubat 2017 tarihli güvenlik kameraları görüntüleri zorla tutulma iddiasını yalanlamıştır. Ceylan Özgül’ün iddiasının aksine, bulunduğu evden son derece rahat tavırlar içinde, sakin bir şekilde, arkadaşlarıyla kol kola çıktığı, çantasını dahi onlara taşıtacak kadar rahat ve sakin olduğu görülmektedir. Bu güvenlik kamerası görüntüleri adli bilişim uzmanlarınca incelenmiş ve bu görüntülerin gerçek ve orijinal olduğu ve Ceylan Özgül’ün 14 Şubat 2017 tarihinden sonra bir daha söz konusu eve hiç geri dönmediği bu uzmanların bilirkişi raporlarıyla sabit olmuştur.
Ceylan Özgül evden çıktıktan hemen sonra arkadaşları ile birlikte babasıyla buluşmuştur. Babası ile arkadaşları arasında son derece nezaketli ve sevecen bir konuşma geçmiş ve ardından Ceylan Özgül babasıyla birlikte arkadaşlarının yanından ayrılmıştır. Ceylan Özgül aynı günün akşamında ise bizzat kendisi geri dönmek istediğini arkadaşına yazdığı whatsapp mesajları ile talep etmiştir. Tüm bu yaşananlar Ceylan Özgül’ün baskı altında tutulma ve kaçma iddialarının gerçekdışı olduğunu ortaya koymaktadır.
İkinci maddi delil TV yayınlarıdır. Ceylan Özgül, arkadaş grubumuz içinde bulunduğu yaklaşık 15 yıl boyunca defalarca yerli ve yabancı TV yayınlarına katılmıştır. Bunların bazıları canlı yayınlardır. BBC, Russia Today, El Arabiya, Huffington Post, Vice News gibi uluslararası basın organlarının ve Show TV, Beyaz TV, CNN Türk gibi ulusal kanalların canlı yayınlarına defalarca katılmıştır. Ancak bunlarda Ceylan Özgül hiçbir zaman baskı, zorlama, tehdit gibi iddialardan bahsetmemiştir. Tam aksine, bu yayınlarda Adnan Oktar’ı, çalışmalarını ve arkadaşlarını canı gönülden defaatle övmüştür. Eğer Ceylan Özgül iddia ettiği gibi baskı altında tutuluyor olsaydı, sayısız defa katıldığı bu yayınlardan birinde, kolaylıkla yetkililere ve halka seslenebilir ve polisten yardım isteyebilirdi. Oysaki bu yayınların hiçbirinde böyle bir iddia mevcut değildir.
Üçüncü maddi delil cep telefonu kayıtlarıdır. Ceylan Özgül, kendi adına kayıtlı bir cep telefonuna sahiptir. Bunu yıllardan beri kullanmaktadır. Arkadaş grubumuz içinde bulunduğu süre boyunca da yanında bulunan bu cep telefonuyla dilediği an polisi arayarak yardım isteyebilirdi. 15 yıl boyunca bunu yapmayıp, aramızdan ayrıldıktan 1 yıl sonra alıkonulma iddiasıyla ortaya çıkması ve şikayette bulunması iddialarının doğru olmadığının bir başka delilidir.
Dördüncü maddi delil sosyal medya paylaşımlarıdır. Ceylan Özgül sosyal medyayı yoğun olarak kullanan bir kişidir. Senelerden beri gittiği her yeri, yaptığı her alışverişi, yaptığı her faaliyeti kendi sosyal medya hesaplarından paylaşmıştır. Bunlar incelendiğinde, Ceylan Özgül’ün özgürce gezdiği, sürekli dışarda olduğu, hür ve mutlu olduğu, baskı, zorlama, tehdit gibi bir şikayetinin asla olmadığı açıkça görülecektir.
Beşinci maddi delil sahte kaçış videosudur. Ceylan Özgül ve arkadaşları, kendi aralarında eğlenmek için sahte kaçış videoları hazırlamışlardır. Bunların birinde Ceylan Özgül pazar çantasıyla kaçmakta, birinde gecelikle kaçmakta, birinde de başka bir arkadaşı yerde yuvarlanarak kaçmaktadır. Videoyu çekenlerin bunu yaparken çok eğlendiklerini gösteren kahkaha sesleri fonda çok güçlü ve net şekilde duyulmaktadır. Üzerinde 2023 yılına ait bir tarih bulunan ve Ceylan Özgül’ün yakın arkadaşı Özkan Mamati isimli kişinin işyerinde çekilmiş olan söz konusu sahte kaçış videolarını bazı basın organları gerçek sanarak yayınlamıştır. Bunun üzerine Ceylan Özgül ağız değiştirerek bunu kaçış videosu gibi takdim etmeye başlamıştır. Oysaki bunun bir mizansen olduğu, Ceylan Özgül’ün yakın arkadaşının işyerinde çekilmiş olduğu basit bir bilirkişi incelemesiyle anlaşılabilecektir.
Bunların dışında, Ceylan Özgül’ün özgür ve rahat hareket ettiğine dair site bekçilerinden temizlikçilere, kuaförlerden güvenlik görevlilerine, aile mensuplarından arkadaşlarına kadar onlarca, yüzlerce tanık vardır.
Dolayısıyla Ceylan Özgül’ün baskı, zorlama, tehdit gibi suçlamalarının tamamı hayal ürünüdür. Bunları ortaya atmasının yegane amacı Sayın Adnan Oktar’ın ismi üzerinden kendince gündem olmaktır.
Kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunarız.
Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı
Başkan Yardımcısı
İbrahim Tuncer”