Darbe girişiminin ardından Gülen cemaatine yönelik başlatılan soruşturma kapsamında "subliminal darbe mesajı verme" iddiasıyla cumartesi sabahı gözaltına alınan yazar Ahmet Altan ile kardeşi Prof. Mehmet Altan'ın avukatları konuyla ilgili olarak açıklama yaptı. Altan kardeşlerin avukatları Veysel Ok veErgin Cinmen tarafından yapılan açıklamada "Gözaltı işlemine itiraz etmek için Çağlayan Adliyesine gittiğimizde; soruşturma Savcısı Can Tuncay’ın bayram tatiline çıkmış olduğunu ve soruşturmanın akıbetinin, kendisinin adliyeye teşrifi ile anlaşılacağını öğrendik. Ayrıca İtirazımızı inceleyecek sulh ceza yargıcını da bulamadık" dendi.
Altan kardeşlerin hukuki ve sağlık durumlarına ilişkin olarak bilgi verilmediği belirtilen açıklamada "Gayriciddi suçlamanın mahiyeti itibarı ile gözaltı işlemini haklı kılacak bir şekilde toplanması gereken hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Müvekkillerimizin yargı önüne ne zaman çıkacağı konusu belirsizdir" ifadesi yer aldı.
Açıklamada ayrıca soruşturma konusu dosyayla ilgili gizlilik kararı alındığından sadece basına sızdırılanlar yoluyla bilgi edinebildikleri ifade edildi.
Öte yandan darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal uygulamasının 667 sayılı ilk kanun hükmünde kararnamesiyle (KHK) daha önce -toplu suçlarda uygulanmak üzere- en fazla dört gün olan gözaltı süreleri 30 güne uzatılmış, şüphelilerin avukatlarıyla yapacakları görüşmelerin gerektiğinde kayıt altına alınması hükme bağlanmıştı.
Veysel Ok ve Ergin Cinmen tarafından yapılan açıklama şöyle:
"12.09.2016 tarihi itibari ile müvekkillerimiz Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın hukuki durumundaki belirsizliğinden duyduğumuz endişeyi kamuoyu ile paylaşmak gereği duyuyoruz.
Her iki müvekkillimiz de 14 Temmuz 2016 tarihinde, bir televizyon programında ortaya koymuş oldukları düşünceleri nedeniyle, programdan iki ay geçtikten sonra, konuşmaları gerekçe gösterilerek 10.09.2016 tarihinde sabaha karşı ikamet adreslerinden gözaltına alınmıştır.
Soruşturma konusu dosyayla ilgili gizlilik kararı alındığından avukat olarak edindiğimiz bilgiler yalnızca basına sızdırılanlardan ibarettir.
Savcılıktan sızdırılan bilgilerden yapılmış haberlerden anlaşıldığı kadarıyla; müvekkillerimizin “subliminal mesajlar” vermek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı tehdit ettiklerini, darbenin gerçekleşeceğini bilinç altı mesajlarla açıkladıkları ve bu şekilde darbe girişiminde bulunan terör örgütü mensubu bir kısım asker şahıslarla iştirak halinde suç işledikleri iddia edilmiştir.
"Müvekkillerimizin avukat görüşü savcılıkça kısıtlandı"
Bu gayriciddi iddialar karşısında, gözaltı işlemine itiraz etmek için Çağlayan Adliyesine gittiğimizde ; soruşturma Savcısı Can Tuncay’ın bayram tatiline çıkmış olduğunu ve soruşturmanın akıbetinin, kendisinin adliyeye teşrifi ile anlaşılacağını öğrendik. Ayrıca İtirazımızı inceleyecek sulh ceza yargıcını da bulamadık. Halihazırda müvekkillerimizin durumu her türlü hukuki denetim dışında bulunmaktadır.
Müvekkillerimizle avukat görüşü savcılıkça kısıtlanmıştır.
Gayriciddi suçlamanın mahiyeti itibarı ile gözaltı işlemini haklı kılacak bir şekilde toplanması gereken hiçbir kanıt bulunmamaktadır.
"Yargı önüne ne zaman çıkacakları belirsiz"
Müvekkillerimizin yargı önüne ne zaman çıkacağı konusu belirsizdir.
Her iki müvekkilin de sağlık ve hukuki durumu ile ilgili olarak tarafımıza hiçbir bilgi verilmemektedir.
Yaşanan bu durum başta Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ceza Muhakemesi Kanunun ilgili hükümlerine aykırı bulunmaktadır.
Bu durumu kamuoyu ile böylece paylaşıyoruz"