Saygı Öztürk bugünkü yazısında, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun tanık koruma ile ilgili 246'ncı maddesini hatırlatarak, “Sedat Peker, bu kanun kapsamında getirilebilir ya da 2007'de yürürlüğe giren ‘Tanık Koruma Kanunu’nun kapsamının genişletilmesiyle bu haktan yararlanabilir. İktidar değişmeden yasada değişiklik beklenmiyor. Ancak, Ümit Özdağ, yine de bu konuda çaba gösteriyor” dedi.
“Mahkeme, gaip olan sanık hakkında duruşmaya gelmesi halinde tutuklanmayacağı hususunda bir güvence belgesi verebilir ve bu güvence koşullara bağlanabilir. Ancak, sanık, hapis cezasına mahkum olur veya kaçma hazırlığında bulunur veya güvence belgesinin bağlı olduğu koşullara uymazsa belgenin hükmü kalmaz.”(Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 46'ncı maddesi)
“Ergenekon Davası'nda bazı sanıklara uygulandığı gibi Peker tanık olarak veya korumalı sanık olarak çağrılabilir. Ama öncelikle yakalamalı olduğu için Türkiye'ye gelir gelmez cezaevine konulması gerekiyor. Cezaevindeyken talepte bulunarak gerek gizli tanık, gerek korumalı tanıklık da yapabilir” ihtimallerini değerlendiren Öztük, Alaattin Çakıcı’nın Fransa tarafından Türkiye’ye iadesini hatırlatarak şunları kaydetti:
“Çakıcı o gün, ‘Fransa'dan getirildiğimde eğilip vatanımızın toprağını öptüm. Fransa'da eğer 10 gün daha kalsaydım kafamı duvara vura vura parçalayacaktım. Bir de onlara ‘Medeni millet' diyorlar. Cezaevleri zindandan farksız’ demişti. Sedat Peker de, memleket hasreti çekiyor. Bir iktidar değişikliği halinde Peker, yasadan yararlanıp Türkiye'ye dönebilir. Asıl anlatacakları o zaman daha bomba olur.”