Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'e devletin içinden yoğun bilgi akışı olduğunu belirterek, "Bu bilgilerin sadece çerçeve başlıkları bile ürkütücü: Faili meçhul cinayetler, karapara, ihaleye fırsat karıştırma, uyuşturucu ticareti, terör örgütleriyle her türlü ilişki, her türlü kaçakçılık, mafya-siyaset-ticaret üçgeni... Bunların tarafı da sadece yeraltı dünyası değil, aynı zamanda yerüstü dünyası. Siyasetçisinden iş insanına, bürokratından devletin üst katına kadar...
Elindeki geniş arşivi başlangıçtaki gibi “Süleyman Soylu hedefli” tutmaya devam ediyor. İşin bu yanı şu an net olmayan bir plan olabilir. Siyasette daha ileri hedefleri olan Soylu’nun kenara çekilmesi gibi. Bunu bilen Soylu da “Ben de çok şey biliyorum” mesajlarını adrese teslim iletti.
Bu anlamda üç arşiv çarpışıyor: Sedat Peker’in arşivi, Süleyman Soylu’nun arşivi, Saray’ın arşivi. Hangi arşiv daha güçlüdür? Hangi arşiv hangisini yener?" diye yazdı.
Sedat Peker'in iktidarın kanlı bıçaklı olduğu Birleşik Arap Emirlikleri'ne gittiğine işaret eden Balbay, "Başlangıçta Peker açısından işler iyiydi. Çekimler... Fon düzenlemeleri, gelecek gösterimin içeriği...
Ne zaman ki Saray, BAE’ye reddedemeyeceği öneriler getirmeye başladı, işin rengi değişti.
Ankara’da konuşulan o ki BAE’ye şu öneriler gitti:
- 1 milyar dolarlık hacmi olan yatırımlar hedefleyelim.
- Katar’a sağladığımız olanakları sana da verelim.
- Sen Türkiye’de bir şey yapmak istersen söyle, onu da planlayalım.
BAE, yeni Katar olur mu bilinmez ama kesenin ve vaatlerin ağzının açıldığı kesin." ifadelerini kullandı.