“Değişim dalgası tabanda başladı ve artık durdurulamaz” diyen Demirtaş, “Seçimden sonra da bu dalga büyüyerek ilerleyecek. Bu değişim dalgası sayesinde, seçimleri muhalefet net bir farkla ve ilk turda kazanacak” görüşünü ifade etti.
Demirtaş, “Türkiye’nin demokratlarına seçimlerden sonra çok iş düşüyor. Değişimi siyasetçiler yapmayacak. Siyasetçiler sadece değişimin önündeki yasak ve baskıları kaldırsa bize yeter. Gerisini akademisyenler, sanatçılar, gazeteciler, yazarlar, hukukçular, doktorlar, mühendisler, işçiler, kadınlar, sendikalar, meslek odaları ve elbette gençler, demokrasi mücadelesini büyüterek yapabilecek ancak” ifadelerini kullandı.
Demirtaş’ın Karar yazarı Figen Çalıkuşu'na gönderdiği açıklaması şöyle:
“Değişim dalgasının üstündeki muhalefet ne yapacak?
“Türkiye çok büyük toplumsal değişimlerin arifesindeyken seçime gidiyor. Değişim tabandan, gençlerden başladı ve gümbür gümbür geliyor. Tam da bu momentte değişimin önüne baskıyla, zorbalıkla engeller çıkaran Erdoğan rejiminin sandıkta yenilmesi imkânı yakalanınca muhalefet partilerine destek arttı.
Şunu demek istiyorum; Türkiye’de siyaset veya siyasi liderler değişimin başlatıcısı ya da öncüsü değiller. Değişim alttan başladı ve muhalefeti de önüne katıp adeta sürükleyerek bugünlere getirdi. Bu değişim dalgası, değişim isteği o kadar büyük ve acil ki toplum, muhalefetin yaptığı tüm hataları tolere edebiliyor, muhalefetin eksiğini sineye çekebiliyor. ‘Erdoğan gitsin, sonrasında her şey bir şekilde düzelir’ şeklinde yaygın bir görüş var.
“Değişim isteği dip dalga olarak geliyor ve iktidarı kesinlikle değiştirecek”
Belirttiğim değişim dalgası, değişim isteği dip dalga olarak geliyor ve iktidarı kesinlikle değiştirecek. İlk turda hem parlamento çoğunluğunu hem Cumhurbaşkanlığını muhalefet kazanacak. Ama iktidar değişimi, tek başına toplumdaki değişim isteğini karşılamaya yetmez. Bu dalga asıl, seçim sonrasında yeni iktidarı zorlayacak ve daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi talebi hep büyüyecek.
Muhalefet eleştirisi: yeni dönem demokratik değişim talebini karşılayabilecek kadro ve perspektif yapısı çok güçlü değil
Mevcut muhalefet yapısında yeni dönem demokratik değişim talebini karşılayabilecek kadro ve perspektif yapısı çok güçlü görünmüyor. Oysa demokrasiyi, demokratik yaşam kültürümüzün parçası haline getirebilecek en az 20 yıllık kapsamlı bir demokratikleşme programına ihtiyacı var. Devletten topluma, bireyden sivil ve resmi tüm kurumlara kadar her yerde köklü bir demokratik zihniyet devrimine ihtiyaç var. Eğitimden medyaya, yargıdan aileye kadar her yerde uzun vadeli bir halk eğitimi ve bilinç geliştirme projelerine önem verilmezse değişim çok yüzeysel kalır ve iki, üç yıl içinde devlet yine kendi eski kodlarının sınırlarına çekilir.
“Türkiye’nin demokratlarına seçimlerden sonra çok iş düşüyor”
Dolayısıyla Türkiye’nin demokratlarına seçimlerden sonra çok iş düşüyor. Değişimi siyasetçiler yapmayacak. Siyasetçiler sadece değişimin önündeki yasak ve baskıları kaldırsa bize yeter. Gerisini akademisyenler, sanatçılar, gazeteciler, yazarlar, hukukçular, doktorlar, mühendisler, işçiler, kadınlar, sendikalar, meslek odaları ve elbette gençler, demokrasi mücadelesini büyüterek yapabilecek ancak.
“Türkiye’nin şu anda adeta ‘beyni dağılmış’ durumda”
Türkiye’nin şu anda adeta ‘beyni dağılmış’ durumda. Yani Türkiye’nin beyni sayılabilecek aklı başında tüm insanlar ya yurt dışına çıktılar ya da içerde baskıyla susturuldular. Seçimden sonra dağılmış beyini toplamak ve değişimin, demokrasi kültürü mücadelesinin öncü gücü haline getirmek gerekecek.
Sonuç olarak; değişim dalgası tabanda başladı ve artık durdurulamaz. Seçimden sonra da bu dalga büyüyerek ilerleyecek. Bu değişim dalgası sayesinde, seçimleri muhalefet net bir farkla ve ilk turda kazanacak. Benim öngörü ve düşüncelerim özetle bu şekilde.
Bu vesileyle Karar Gazetesi emekçi, yazar ve okurlarına da içten selamlarımı gönderiyor, Ramazan Bayramlarını kutluyor, özgür yarınlarda görüşebilmeyi umuyorum.
Selahattin Demirtaş Edirne Cezaevi “