(Hülya Karabağlı – Turkiyegundemi.com Özel Haber)
AKP’li eski Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı konuşmasında, yeni parti hazırlıkları içinde olanlara “Birileri parti kuruyormuş, şunu yapıyormuş. Hiç bunları kafanıza takmayın. Bu tür ihanetlerin içinde olanlar bu işin bedelini de ağır öder” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a geçmişi hatırlattı.
Dönemin Fazilet Partisi (FP) içinde verilen iktidar mücadelesinde ‘Yenilikçiler’ gurubu olarak Erdoğan’ın eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü desteklerine dikkat çeken Özdağ, “Geçmişte Menderes ve arkadaşları parti kurarken ihanet etmedilerse, Demirel, Erbakan, Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu demokratik haklarını kullandılarsa, Sayın Erdoğan’da demokratik haklarını kullandı. Bu nedenle buna demokratik hak diye bakmak daha doğru” diye konuştu.
Erdoğan: Birileri parti kuruyormuş, bu tür ihanetleri kafanıza takmayın
“Bugünkü iktidar Türkiye’yi doğru yönetiyorsa, ülkeyi daha zengin yapıyorsa, basın özgürlüğü, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, gelir dağılımı, adalette, fırsat eşitliğinde daha özgür yapıyorsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın endişelenmesine gerek olmadığına vurgu yapan Özdağ, “Parti kurarlar mı, kurmazlar mı bilmiyorum ama kuracak olanlarla ilgili endişeye kapılmaya onları ağır şekilde itham etmeye gerek yok. Millet başarı olan yere teveccüh eder başarısızsa da bu da demokratik arayıştır. Demokrasinin gereğidir” dedi.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeni parti hazırlıklarında yol arkadaşı olan AKP’li eski Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, ‘Türkiye Gündemi’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasına ilişkin sorusunu şöyle değerlendirdi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Yenilikçi’ grup olarak destekledikleri Abdullah Gül aday olmuştu”
Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti devletinin yurttaşlarıyız. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir, kurallar manzumesidir her insanın parti kurma hakkı vardır ve nasıl ki geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Yenilikçi’ grup olarak destekledikleri Abdullah Gül aday olmuştu, ‘Gelenekçi’ grup Recai Kutan Bey’i desteklemişti yani parti içi mücadele meşru ise bugünde o günde Erdoğan’ın parti kurması için Anadolu’yu dolaşıyorsa ve hainlik değilse, ihanet değil, bir vatandaşlık hakkı ise bugünde eğer birileri parti kuruyorsa parti kurma noktasında çalışma gösteriyorsa bunlar da meşrudur, ihanet değildir.
“ İhanet siyasette doğru bir kelime değil”
Eğer ihanet kelimesi siyasette doğru bir kelime değildir. Vatana, devlete yapılan ihanet vardır. Ancak, partilerde beraber çalışırsınız, birlikte olursunuz daha sonra yollarınız ayrılır, fikri ayrılma yaşarsanız, stratejik ayrılma olur, üslup ve dil farklılığı yaşarsanız ve bunlarla ilgili farklı tutum izlersiniz. Ayrılırsınız, siyaset yapmazsınız ya da başka yerde yapmaya devam ederseniz.
“Geçmişte Menderes ve arkadaşları parti kurarken ihanet etmedilerse”
Geçmişte Menderes ve arkadaşları parti kurarken ihanet etmedilerse, Demirel, Erbakan, Türkeş, Yazıcıoğlu demokratik haklarını kullandılarsa Sayın Erdoğan’da demokratik haklarını kullandı. Bu nedenle buna demokratik hak diye bakmak daha doğru.
“Türkiye’nin yararına olan Yunusça dildir, Hacı Bektaş dilidir, Hacı Bayram ve Mevlana dilidir”
Yani üslup ve dilimizin daha yumuşak, daha dikkatli olması gerekiyor. Türkiye’nin yararına olan Yunusça dildir, Hacı Bektaş dilidir, Hacı Bayram ve Mevlana dilidir. O nedenle Cumhurbaşkanımız seçim sathi mahallinde zaman zaman sert ifadeler kullandı, ana muhalefet partisi liderine, Saadet Partisi (SP) hatta BBP’ye karşı Sivas’ta yaptığı konuşmalarla, aynı zamanda Meral Hanım’a bunların doğru olmadığı seçim sonuçlarında göründü.
Oysa Sayın Erdoğan geçmişte herkesi kucaklayan, kendisine güvenen yaptığı icraata güvenen bir siyasetçi profili çizdiği için kazandı.
Endişe etmesine gerek yok, bugünkü iktidar Türkiye’yi doğru yönetiyorsa, daha zengin yapıyorsa, basın özgürlüğü, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, gelir dağılımı, adalette, fırsat eşitliğinde daha özgür yapıyorsa endişelenmeye gerek yok.
Parti kurarlar mı, kurmazlar mı bilmiyorum ama kuracak olanlarla ilgili endişeye kapılmaya onları ağır şekilde itham etmeye gerek yok. Millet başarı olan yere teveccüh eder başarısızsa da bu da demokratik arayıştır. Bu da demokrasinin gereğidir