Dedikodu yaptığı için hapis cezası alan ilk ünlü olarak tarihe geçen Seren dün Bakırköy’deki cezaevine girdi. Seren, cezaevine götürüldüğü polis aracının içinde kendi programı için özel çekim yaptırıp bu süreci izlettirdi. Şimdi ise hapishanede yaşadıklarını avukatı aracılığıyla takipçileriyle paylaşıyor.
Gülben Ergen’in talebiyle hakkında 3 günlük zorlama hapsi kararı çıkarılan Seren Serengil teslim olma sürecini şova çevirdi. Dün sabah Adalet Sarayı’na gelip İnfaz Savcılığı’na teslim oldu. İşlemlerin ardından polis eşliğinde Bakırköy Kadın Ceza İnfaz Kurumu’na getirildi. Polis otosunda sunucusu olduğu magazin programı ‘Duymayan Kalmasın’a ait özel görüntüler çektirdi. Diğer programlar görüntü almasın diye de minibüsün perdelerini kapattı. Posta'nın haberine göre yanında sevgilisi, şarkıcı Yaşar İpek vardı.
Seren Serengil bugün de avukatı Ersoy Akdemir aracılığıyla cezaevinde yaşadıklarını Instagram hesabından takipçileriyle paylaştı.
İşte Seren Serengil'in cezaevindeki ilk günü hakkında yazdıkları:
'BURADA HERKES EŞYASINI KENDİ TAŞIYORMUŞ'
“Buraya Deniz’i ziyaret etmek için gelmiştim, o yüzden her yer tanıdık bana. Bavulumla geldim, bavulum arandıktan sonra elime 2 çöp torbası verdiler eşyalarımı içine koyayım diye. Birisi yardım edecek diye bekledim ama herkes kendisi taşıyormuş. Bayağı bir şey getirmişim gören 6 ay kalacağım sanır. İçlik, yün çorap, 2 pijama, 2 eşofman, makyaj malzemelerim ve onları çıkartmam için gereken temizleyici toniklerim… Sonra elime bir kantin listesi verdiler, istediklerinizi sipariş veriyorsunuz.
KİTABIMI SEÇTİM: EVLİLİK VE AHLAK
Cumartesi pazar burada kimse olmayacağı için ne kadar gofret, çikolata, patlamış mısır, kola varsa aldım. Kütüphaneden kitabımı seçtim Bertrand Russell “Evlilik ve Ahlak” beğenirsem mutlaka önereceğim birileri olacaktır. Odamı yerleştirdim minik bir televizyonum ve buzdolabım var. Kral TV'yi açtım şarkılarda fal tutuyorum derken yemek geldi biraz çorba içtim ama diğer yemekleri yiyemedim. Moralim bozuk bir şekilde ancak o kadar geçti boğazımdan. Bir acil butonumuz var, bir şey istediğimiz zaman o düğmeye basıyoruz.
'MEĞERSE BURADA BOŞLAR ALINMIYORMUŞ'
Boşların alınması için düğmeye bastım meğerse burada boş alınmıyormuş. Gelen görevli gardiyanımız burada boşları çöpe atacaksınız, tabakları da siz yıkayacaksınız dedi. Kantinden bulaşık deterjanı ve bulaşık süngeri aldım, boşlarımı kendim yıkadım.
Akşam oluyor, tabii yavaş yavaş özlem başlıyor. Noynoy, lady, tomtom ve jash’ı özlüyorum.Annemi merak ediyorum, benim cezaevine konuluşumu seyredip üzülmüş müdür diye. Derken kapımdaki küçük pencerem açılıyor ve “Seren hanım ziyaretçiniz var avukatınız gelmiş” diyorlar.
Burdaki birçok kadının içeride olma nedeni hep bir erkek olmuş. Bir tek ben bir kadın yüzünden buradayım. Onlarınki mi acı benimki mi diye düşünmedim değil! Bir kızla tanıştım, kocasını öldürdüğü iddia ediliyor, müebbetle yargılanıyor ve 2 yıldır burada. Bu hafta son duruşması var belki de ömür boyu burada kalacak. Onun hikayesini dinleyince kendime üzülmekten vazgeçtim ve en az benim kadar yufka yürekli olan avukatımdan kendisinin avukatlığını üstlenmesi için ricada bulundum. Hiçbir sebebim yokken buraya konulduğumu düşünmekte iken belki de bir insanın hayatına dokunmam için buraya gönderilmiş olabileceğimi fark ettim. Bugün böyle bitti..."
KOCASINI ÖLDÜRDÜĞÜ İDDİA EDİLEN KADINA SEREN SERENGİL'DEN AVUKAT DESTEĞİ
Seren Serengil'in yazısının içinde dikkat çeken detaylardan birisi okuduğu 'Evlilik ve Ahlak' isimli kitap. Diğer bir detay ise hapishanenin içinde bile ona hizmet eden birilerinin olacağını düşünmesi. Son detay ise şu: Seren Serengil hapishanede tanıştığı bir kadın için (kocasını öldürdüğü iddia ediliyor) avukatından avukatlığını yapmasını istiyor.