Habertürk yazarı Sevilay Yılman "alkış" sonrası başlayan "apolet" tartışmasını değerlendirdiği yazısında, "Kimse bana carlamasın" ifadesini kullandı.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi haklı buldu. Yılman, "Kendisinin eleştirildiği bir konuşmayı TSK’ya mensup bir komutanın alkışladığına şahit olsaydı Erdoğan; o da çok sinirlenir ve adımın Sevilay olduğu kadar eminim ki karşılığını da çok ağır bir biçimde verirdi" dedi.
İnce, Temel'in alkışı sonrası "O komutanın apoletlerini sökeceğim" sözleriyle, yapılan davranışı eleştirdi.
"İnce’nin yerinde Erdoğan olsaydı ne yapardı?" başlığıyla bir yazı kaleme alan Yılman, "alkış" sonrası başlayan "apolet" tartışması hakkında şunları söyledi:
Bilindiği gibi birkaç gündür CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharremİnce ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisinin yetkin bazı isimleri arasında 2. Ordu Komutanı İsmail Metin Temel nedeniyle sert bir polemik yaşanıyor.
Nevşehir’de düzenlediği mitingde, Erdoğan Malatya’da katıldığı bir iftar yemeğinde kendisini eleştirirken alkışlayan Korgeneral Temel’i “O apoletlerini sökeceğim” sözleriyle eleştiren İnce’nin üslubu, gerçekten ağır. Hem de rencide edici.
Ayrıca Korgeneral Temel, 15 Temmuz’da darbe teşebbüsüne karşı ve Zeytin Dalı operasyonunda bir kahraman. Ancak şu da var ki yerden göğe kadar haklı İnce. Çünkü her ne olursa olsun, nerede, ne zaman olursa olsun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu olan bir komutanın siyasete taraf olduğunu gösteren bir biçimde tavır sergilemesi doğru değil.
Bu sözlerimden komutanın o davete icabetini eleştirdiğim filan düşünülmesin sakın. Sonuçta o iftar davetini düzenleyen Malatya Esnaf Odası. Ve davete başta vali olmak üzere kentteki tüm mülki amirler davet edilmiş ve tamamı da katılmış.
Bana katılırsınız katılmazsınız bilemem ama zannımca komutanının o davete icabet etmemesi çok büyük nezaketsizlik olurdu. Zira kente seçim çalışmaları dolayısıyla gelmiş olsa da Erdoğan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’dır.
Hülasa, İnce’nin komutana eleştirisinde haklı olduğu yönünde onay vermemin nedeni komutanın o ortamda bulunması değil, yapılan siyasi konuşmalara katıldığını anlatmak için eylemde bulunmuş olmasıdır. Yani alkış tutmasıdır.
Hiç kimse kusura bakmasın ve kimse de bana boşu boşuna carlamasın. Eğer sorumluluğum olabildiğince tarafsız olup bir gazeteci gözüyle değerlendirme yapmaksa, şunu söylemek zorundayım: Kim, hangi siyasi isim ve neresi olursa olsun, TSK mensubu olan bir komutanın siyasi bir konuşmaya destek mahiyetinde eylem göstermesi kabul edilemez.
İster Erdoğan, İnce’yi eleştirirken, ister İnce, Erdoğan’ı eleştirirken ya da Meral Akşener, Erdoğan’ı ya da İnce, Akşener’i ya da Temel Karamollaoğlu’nu ya da Doğu Perinçek’i eleştirirken... Hiçbir şekilde bu konudaki görüşüm değişmez!
Eminim ki böyle bir durumun tersi yaşansaydı... Yani kendisinin eleştirildiği bir konuşmayı TSK’ya mensup bir komutanın alkışladığına şahit olsaydı Erdoğan... O da çok sinirlenir ve adımın Sevilay olduğu kadar eminim ki karşılığını da çok ağır bir biçimde verirdi.