"Siz istediğinizi deyin, biz bildiğimizi okuruz' der havasında olan THY yönetimini esefle kınıyorum" diyen Yılman "Özellikle biz gazetecilerle iletişim kurmakla mükellef Basın Danışmanı Yahya Üstün’ü gerçek anlamda görevini ifa etmeye davet ediyorum" ifadesini kullandı.
Yılman'ın "Eğitim kaldırım taşı döşemeye benzemez Abbas Bey!" başlığıyla (19 Eylül 2018) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Bunca yıllık gazeteciyim… Ve herhalde mesleğe başladığımdan bu yana onlarca kez haberini yapmışımdır güzide ve milli gururumuz Türk Hava Yolları’nın… Ve her yazdığımda da mutlaka yazdıklarımla ilgili kurumun yetkililerinden geri dönüş almışımdır.
Ancak son dönemde öyle bir yönetim var ki işin başında… Ne yazarsan yaz dönüş filan yapılmıyor.
Hatta bırakın dönüş yapmalarını filan görüş almak için kendim arıyorum ona bile cevap verilmiyor. Bırakın cevabı geri aranıp da; “Ne vardı?” denilmiyor.
Dün Ulaştırma Bakanlığı’nın Yeni Havalimanı'nda çalışan işçilerin iş bırakma eylemleri ve devamında yaşananlarla ilgili açıklamasını okuyunca aklıma geldi bunu yazmak.
Tebrik ediyorum kendilerini… Ne denilirse denilsin, işçilerin eylem yapmalarıyla ilgili hangi senaryolar çizilirse çizilsin bunlara aldırış etmeyip, havalimanı inşaatını yapan İGA' nın bünyesindeki beş yüze yakın taşeron firmaya, “Varsa işçilerin sorunları, derhal çözün” talimatı vermişler.
Bu harika bir hareket ve naçizane kendilerinden böyle bir hareketi bir de THY için yapmalarını isteyeceğim.
(Mümkünse tabii… İmkanı varsa)
Bilindiği gibi, başta Türkiye tekstil sektörünün öncü kurum ve kuruluşlarının başkanları, üyelerine olmak üzere günledir THY’nin İtalyanlara tasarlattıkları yeni üniforma ile ilgili çok sert eleştiriler yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor.
Aralarında benim de olduğum birçok gazeteci ve Türkiye’nin dünya markası olmuş modacıları dahil buna.
Ancak sanki THY bu ülkede değil, başka ülkenin hava yolu şirketi filan… Hadi biz gazetecileri geçiniz… Dünyaya kafa tutan en iddialı sektörümüzün duayenlerinin yeni üniformaların neden bir İtalyan’a tasarlattıklarını, neden kullanılan mankenlerin tamamının yabancı olduğu, hatta çekilen fotoğraflar için neden bir İngiliz’in tercih edildiğine dair sorularına karşılık açıklama yapma gereği duymadı.
Dedim ya baştan… Ben bunca yıllık gazeteciyim böyle kayıtsızlık THY’de ilk defa görüyorum.
Bu yüzden de kusura bakmasınlar ama; “Siz istediğinizi deyin, biz bildiğimizi okuruz” der havasında olan THY yönetimini esefle kınıyor, özellikle biz gazetecilerle iletişim kurmakla mükellef Basın Danışmanı Yahya Üstün’ü gerçek anlamda görevini ifa etmeye davet ediyorum! Hadi yoğun filan bir açıklama yapamıyor bari kendisini bu konu hakkında bilgilenmek için arayan gazetecilere bir zahmet cevap versin. Ya da verdirsin bir asistanına filan…
Yazının tamamı için tıklayın