Medyafaresi.com, Türk televizyonlarının karar vericileriyle, geleceğe ışık tutacak röportajlarına devam ediyor.
Bugünkü durağımız Show TV.
İşte Serdar Çaloğlu ve Haluk Şirin ile çok konuşulacak o röportaj..
SHOW TV YÖNETİM KURULU ÜYESİ SERDAR ÇALOĞLU:
SERMAYE EKSİKLİĞİ SORUNUNU ÇÖZÜYORUZ..
1- Sayın Serdar Çaloğlu.. Türkiye’nin televizyon endüstrisinde katettiği mesafeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Son 10 yılda nereden nereye geldik?
Öncelikle sektörümüz için gerçekleştirdiğiniz bu girişim için sizi kutlarım ve teşekkür ederim.
Ülkemizde gelişen olumlu ekonomik gelişmeler ve halkımızın güçlü televizyon izleme alışkanlığı sayesinde özellikle son 10 yıl içinde endüstrimiz dünya benzerlerinin çok üzerinde bir performans ile büyüme başarısı göstermiştir.
Yurt içi ve yurtdışı yatırımcılar için de cazibe oluşturan bu olgu ile gerek “Eğlence Televizyonculuğu”nda ve gerekse “tematik televizyonculuk”ta pozisyon almaya çalışan yatırımcılar nedeniyle oluşan rekabet büyük boyutlara ulaşmış ve sektörde oyuncu sayısı gittikçe artmış durumdadır.
2- Bu durum televizyondaki rekabete nasıl yansıyor? Show TV olarak rekabet düzeninde nasıl bir konumdasınız?
Dünya ülkelerindeki televizyon sektörleri ile kıyaslandırıldığında, Türkiye’deki Televizyon sayısının fazlalığı dikkat çekmektedir. Bu tip rekabet ortamı ile Televizyon kanallarının izlenme başarısının sadece operasyonel kabiliyeti ile değil diğer işletmesel kriterleri de yerine getirmesi ile sağlanabilmektedir.
Show TV olarak, marka gücümüz, çalışanlarımızın know-how ve becerisi ve işletme tecrübemiz güçlü yönlerimiz olmak ile birlikte, şirket olarak finansal yeterliliğimizdeki göreceli zaafiyet ve sermaye yeterliliğindeki eksiklik ana sorunumuz olarak ortaya çıkmaktadır.
3- Show TV’deki sermaye sorununu nasıl çözeceksiniz?
Çukurova Grubu Show TV’nin temel eksikliği olan sermayesinin tamamlanması ve finansal sorunlarının giderilmesi konusunda irade kullanarak, önümüzdeki aylarda kanala destek olacak formüller üretmiş durumdadır. Çok yakında kendimizi know-how, tecrübe, yaratıcılık, insan kaynağı konularındaki üstünlüğümüzün yanında, finansal yeterlilik açısından da rekabetçi hissetmeye başlayacağız.
4-Show TV’nin yeni dönem için büyüme stratejileri nedir? Rating ve reklam dengesinde nasıl bir yerdesiniz?
90’lı yıllardan beri devam eden rating sisteminin değiştirilerek, daha çok Türkiye geneline yaygın, daha gerçeğe yakın bir ölçümlenme sitemine geçmiş olmamız, TV program stratejilerinin yeni “İzleme alışkanlıkları”na göre daha uyumlu hale getirilmesini gerektirmektedir.
Bu oluşan yeni gelişme, hedef izleyici kitlesi seçiminden program çeşitliliği oluşumuna kadar tüm konularında tüm kanallar için yeni bir öğrenme sürecini de yanında getirmiş oldu.
Bu temel etkenler çerçevesinde Show TV olarak stratejilerimizi kısa ve orta vadeli olarak yeniden gözden geçirmek durumunda kaldık. Yüzlerce kişiye işveren bir şirketinin karlılığını koruyabilmesi, tüm çalışanlarımızın refahını sağlayabilmemiz için ayrıca gereklidir.
5- Show TV’ye iş yapan yapımcılarla ilişkileriniz nasıl?
Daha önceki yıllarda çok büyük bir sorun gibi görünmeyen, “operasyonel masraf yönetimi” artan rekabet ortamı ile eskisinden çok daha fazla önem teşkil etmektedir.
Bu nedenle de özellikle yapımcı iş ortaklarımız ile mevcut dizi ve diğer projelerimizin masraflarının karşılıklı olarak zarar etmeyecek düzenlemelere geçirlmesi için seri toplantılar yaptık.
İş ortaklarımızın da samimi desteği ile karşılıklı masraflarımızı optimize ederek daha tasarruflu şekilde yayınlarımıza devam ediyoruz.
6- Nasıl bir yansıması olacak kararların? Maliyetler düşecek mi?
Kısa zamanda bu düzenlemeyi gerçekleştirebilmemiz, sektörümüzdeki yayıncı, yapımcı, oyuncu üçgeninin akılcı şekilde orta vadeli vizyon sahibi olmaları ile oluşabilmiştir. Bu da ayrıca Türkiye’nin TV Sektörünün adaptiflik konusundaki başarısına işaret ediyor.
Ayrıca,ilerisi için oluşturulacak yeni prototiplerimiz (program portföyümüz) için, masraf paçalında tasarruf sağlayacak yeni projelere başlama kararı aldık.
7- Show TV’de yakında başlayacak yeni projeleriniz var mı?
Dizi projelerinin yanında reality ve stüdyo show’larının da portföyümüzde olması gerektiğine karar kıldık.
Show TV’nin başarılı iç yapım ekibinin de katkıları ile bu projeler önümüzdeki aydan itibaren başlayacaktır.
SHOW TV YAYIN GRUP BAŞKANI VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ HALUK ŞİRİN:
BOMBA GİBİ PROJELERLE GELİYORUZ...
1- SHOW TV için yeni sezon nasıl başladı? İlk aylar nasıl geçti?
Her yeni sezon oldukça heyecanlı başlar ki bu sezon uzun bir aradan sonra hem yeni ölçüm şirketi TNS’in başlayacak olması hem de sezona 1 ay gibi çok kısa bir zaman kala Acun Ilıcalı ile yollarımızın ayrılması bu sezonun bizim icin oldukça zorlu başlayacağının habercisi oldu.
Bizim gibi mali yapısı gereği pek yedek proje hazırlama şansı olmayan bir kanal için, 3 gününü bir anda kaybetmesi sezon başlangıcını diğer sezonlardan daha da heyecanlı kıldı diyebilirim. Bir de bu projeler sonlanmayıp bir başka kanalda yayınına devam edip, karşınıza geliyorsa çok da keyifli bir sezon başlangıcı olmuyor elbette...
Yine de altını çizerek söylemeliyim ki ekip olarak alışık olduğumuz bir durum olmasından mı bilmem, bir an bile altından kalkamayacağımızı düşünmedik. İhtiyacımız olan zaman kaygısı dışında....
2- Show TV’de güçlü bir iç yapım bölümü var. Yeni projeleriniz var mı?
Eğer gerçekten artık güçlü bir iç yapımımız olduğu hissini yaratabiliyorsak, ne mutlu bana. Zira bundan 6 yıl önce sevgili Caner Erdem ile birlikte çok inanarak ve elbette yönetimin desteği ile kurduk bu departmanı. Gerçekten çok çalıştık.
İlk dönemlerde Buzda Dans, Şarkı Söylemek Lazım gibi iddiali projelerde Med Yapım ile birlikte çalıştık, bize büyük katkılar sağlamışlardır. Keza Acun Ilıcalı da öyle... Bugün geldiğimiz noktada Avrupa standartlarında, fakat onlardan biraz daha hızlı ve iddialı projeler üretebilir haldeyiz ekip olarak...
Elbette çok sayıda yeni proje hazırlığı içerisindeyiz... Bunlardan ilki ’My Man Can’ bizde ’Yaparım Bilirsin’ adı ile ekranda olacak... Son 3 yıldır 9 ülkede çok başarılı sonuçlar almış bir Alman formatı. Umuyorum 2 hafta içinde yayında olacak ve dünyadaki başarısına bir yenisini daha eklemiş olacak.
3- Yeni sezonda başlayan ve beklediğinizden fazla başarı getiren projeniz oldu mu, hangisi
Maalesef olmadı, zaten olma şansı da pek yoktu açıkçası. Çünkü yeterli sayıda proje bile koyma şansımız olmadı ekrana bu sezon. Bir projenin beklentinizden fazla performans göstermesinin en önemli etkeni diğer günlerde çok iddialı, güçlü, hali hazırda projeleriniz olmasıdır. Biz bu sezon o durumda değildik maalesef..
Hatta bu nedenle çok emek verilmiş, ekrana gerçekten çok yakıştığına inandığım Suskunlar, Ustura Kemal, Emir’in Yolu ve Pis Yedili’nin de bu durumdan negatif etkilenerek hak ettikleri performansın altında kaldıklarina inanıyorum.
Karamsar bir yaklaşım olarak algılansın istemem asla, biz çok iddialı bir kanal olduk her zaman, sadece bunun gerçekleşmesi biraz zaman alacak, o kadar. Belki bir sonraki roportaja :)
4- Acun Ilıcalı’nın Star TV’ye geçmesinden sonra yayına giren iddialı projeler oldu. En Büyük Show istediğiniz başarıyı gösterdi mi?
En Büyük Show’la ilgili negatif tüm eleştiriler benim sorumluluğumda, zira benim bizzat inanarak ekrana koyduğum bir işti. Yine geçmise dönsek aynı hatayı yapardım korkarım.
Çünkü TNS’le değişen yeni ölçüm sisteminin getireceği yeniliklerden diğer kanallar gibi biz de haberdar değildik. Çok ama çok şey değişti, ancak doğru öngöremedik. Her şeyden önemlisi hedef kitleler, segmentasyonlar değişti. AB grubunun tanımı değişirken, ABC1’e C2 kategorisi eklendi.
Özetle artık reklam verenin arzu ettiği para harcayan kitleden uzaklaşarak tüm Türkiye’nin temsil edildiği, yeni ve bence değerli bir dünya açıldı önümüze. Her ne kadar dünyanın en değerli şovlarını, gerçekten dünya standartlarında bir görselle ekrana sürmüş olsak da, TNS ile birleştiğinde yanlış seçim oldu. Yine de pişman olduğumu söyleyemem kesinlikle. Bir kısım Türk izleyicisine oldukça keyifli saatler geçirtti ’En Büyük Show’.
5- Show TV’de yılbaşından sonra başlayacak yeni projeler hakkında ipuçları verebilir misiniz?
Büyük bir keyifle verebilirim, çünkü hemen Ocak gelsin istiyorum.
İlk olarak Aralık ayınının ortasından sonra kanalın burnunu yukarıya kaldırma hedefimiz var. Bu "Var mısın Yok musun?"a zamanla paralel bir efekt yaratacağına çok inandığım Ümit Erdim’in başarılı sunumu ve Senkron Yapım’ın deneyimi ile ekrana sunacağımız,1 milyon ödüllü bildiğimiz "Adam Asmaca" ile olacak. 1 kelimeyi bil, 1 milyonu gerçekten al götür. Çok basit ve eğlenceli.
Bir diğer eğlenceli formatımız ise iç yapım olarak ekrana getireceğimiz ’Yaparım Bilirsin’. Behzat Uygur’un tecrübesi ve güvenilirliği ve tüm eğlencesi ile gelecek ekrana.
Endemol ile ekrana sunacağımız, kendisini çok özlediğimiz Sayın Seyfi Dursunoğlu’nun çok özel projesi ’Benzemez Kimse Sana’ da gün sayıyor ekran için.
Tüm bu iddialı projeler üzerine iddialı diziler gelecek elbette, Ocak ortası gelmeden.
Bunlardan ilki sevgili Timur Savcı’dan..... İsmi şimdilik 41. Umarım ismi değişmez, ama 2013’ün gerçek fenomeni, Burak Özçivit ve Nebahat Çehre ile geliyor. Gerçek bir aşk hikayesi.
Bir diğeri Ntc Yapım’dan ’Ali Ayşe’yi Seviyor’. Hakan Yılmaz ve çok çok değerli bir oyuncu Salih Kalyon’dan çok özel bir komedi.
Avşar Film ile çalıştığımız ’Kara Gül’ ve diğer projelerden daha detaylı bahsetmeyi de ayrıca isterim en yakın zamanda. Çok keyifle bahsedillecek projeler gerçekten.
6- Rating ölçümleri bir dalgalanma yaşadı. 9 aylık süreç sizi nasıl etkiledi? Yeni başlayan TNS ölçümleriyle ilgili düşünceniz nedir?
9 ay çok büyük bir kayıp oldu tüm sektör için. TNS ile yeniden yapılandırarak başlayan ölçüm ise bir ışık. Her ne kadar, bir çok yeni yapım için yıkım olsa da yeni sistem, doğruluğunun ve gerekliliğinin arkasındayız elbette.
Tüm kanal ve yapım şirketlerinin en kısa zamanda adapte olacağına inanıyorum. Ayrıca kişisel olarak yeni ve tüm Türkiye’yi temsil eden sistemi destekliyor, bundan mutluluk duyuyorum.
7- Reytinglerle reklam geliri arasında orantısızlık var mı? Reklam pastasından Show TV olarak hakettiğinizi aldığınızı düşünüyor musunuz?
Sistemlerde köklü değişiklikler yaşandığında bir takım zorluklar yaşanabilir elbette ancak hayat dengeden ibarettir ve sistem kendi kendini dengeleyecektir. Bizde de bir takım zorluklar yaşandı elbette. Hızla düzeliyor, dengeleniyor. Süreçle ilgili bir durum. Tam olarak oturduğunu söyleyemem, ancak kısa bir süre içinde oturacağına inanıyorum.
8- Rakip kanallarda başarılı bulduğunuz ve keşke Show TV’de olsa dediğiniz yapım var mı?
Var elbette evet, O Ses Türkiye, Yetenek Sizsiniz, Muhteşem Yüzyıl, Kurtlar Vadisi, Lale Devri, Beni Affet... Her birinin başarısı, sanki hala Show TV’de gibi inanın gururlandırıyor bizi. Bunlar dışında Ay Yapım’in ’Kara Dayı’sı ve Kanal D’nin ’Yalan Dünya’sını çok başarılı buluyorum. Bu arada Sevgili Kerem Çatay’la, gelecek Eylül sezonu için yeniden bir proje çalışıyor olacağız inşallah.
9- Seyirci ile nasıl iletişim kuruyorsunuz? Seyirci yorumları yayın politikanızı nasıl etkiliyor?
Tv’nin geleceği yeni teknolojileri ve sosyal değişimi maksimum oranda işe adapte edebilmeye bağlı. Biz bunun bilinci ile yaklaşmaya gayret ediyoruz. Her şey elbette hızla değişecek. Biz bu farkındalık ile yaklaşıyoruz geleceğe. Her şey izleyicilerimiz ve onların keyifli geçirecekleri zamanlar için elbette.
10- Medyafaresi.com hakkında ne düşünüyorsunuz?
Medyafaresi kuruluşundan bu yana her gün en az 5 kere tıklayıp tüm medyaya dair gelişmeleri ilk ağızdan takip edebildigim çok önemli bir kaynak benim için... Yeri gelmişken içten teşekkürlerimi sunmak isterim....