Vakit gazetesi köşe yazarı Hasan Karakaya, "Abdullah Gül benim cumhurbaşkanım değil" diyen Hürriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun'la ilgili yazısında, Vakit gazetesinin de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer aleyhindeki yayınlarını anımsatan Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'a, "sidikli" diye tepki gösterdi.
Hakan, önceki gün Hürriyet'teki köşe yazısında, "Gül benim cumhurbaşkanım değil" sözlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "O zaman vatandaşlıktan çıksın" diye tepki gösterdiği Bekir Coşkun'a destek verirken, Vakit'i de şu sözlerle eleştirmişti:
"Cumhurbaşkanlığı makamı eleştiriden muaf değildir... Bakınız: Vakit gazetesinin kinayeler, dokundurmalar ve hatta hakaretlerle dolu Sezer aleyhine yayınları... Vakit'in Sezer için estirdiği 'Sezer bizim cumhurbaşkanımız değil' havası ile Bekir Coşkun'un 'Abdullah Gül benim cumhurbaşkanım olmayacak' cümlesi arasında pek bir fark yok. Abdullah Gül için, 'Benim cumhurbaşkanım değil' diyen Bekir Coşkun'un vatandaşlıktan çıkması gerektiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, 'Sezer bizim cumhurbaşkanımız değil' havası estiren yayın organının en küfürbaz adamını defalarca uçağına alarak taltif etmişti."
Hakan'ın "en küfürbaz" diye eleştirdiği ve Başbakan'ın yurtdışı seyahatlerine de davet edilen Karakaya, dünkü köşesinde bu sözlere şu üslupla yanıt verdi:
'Hoştunuz!'
"'Delikanlılık yaşı'na gelmiş olmasına rağmen, 'hâlâ yatağını ıslattığını' deşifre ettiğim bir yazarcık yine gazeteme çemkirmiş... Bir televizyon kanalına gelememiş olmasının kuyruk acısını bizden çıkarmaya kalkışmasın... Benim derdim Bekir Coşkun'a Pako'luk yapmaya seyirten bazılarıyla. Bekir Coşkun'a sahip çıkmak için gazeteme ve bana saldıran 'sidik'lilere derim ki: Hoştunuz! Bir yerlere gelmenizi engelleyen Abdullah Gül'den dolayı çektiğiniz kuyruk acısını benden çıkarmaya kalkmayın."
Yazısında Vakit'in Sezer'e karşı çıkışının temelinde, Sezer'in inançlı insanlara "ben sizin cumhurbaşkanınız değilim" tavrının yattığını savunan Karakaya, Sezer'in, başörtülü kadınlara sürekli negatif ayrımcılık yaparak Çankaya'nın kapısını kapattığını, tüm atamalarda ideolojik davranarak yönü kıble, alnı secdeli birini herhangi bir bürokrasi kademesine atamadığını, ramazana denk gelen 29 Ekim ve 10 Kasım'larda Anıtkabir'de 70 milyon insanın gözünün içine baka baka su içtiğini öne sürdü
milliyet