Abone Ol

Sıla internetteki bacak ve çizme yorumlarına nasıl kızdı?

Pop müziğinde ürettiği bestelerle yerini şimdiden garantileyen Sıla, hızlı ritminin yanı sıra duygusal şarkılarıyla da slow müzik listelerine ismini yazdırıyor.

Sıla internetteki bacak ve çizme yorumlarına nasıl kızdı?

Pop müziğinde ürettiği bestelerle yerini şimdiden garantileyen Sıla, hızlı ritminin yanı sıra duygusal şarkılarıyla da slow müzik listelerine ismini yazdırıyor. Ruh halindeki gelgitleri parçalarına yansıttığını belirten Sıla, gerçek hayatta da duygusal bir kadın olduğunu yoksa bu işi yapamayacağını söylüyor. Sıla ile hayatına ve kariyerine dair pek çok şey konuştuk.

- İlk albümünüzden bu yana hayatınızda ve müzikal kariyerinizde neler değişti?

Hayat anlayışımda herhangi bir değişiklik olmadı. Pazardan alışveriş yapıyorum, dışarı çıkıp yürüyorum. Yine beni ne düşündürüyorsa onu oturup yazıyorum. Müzikal anlamda ise değişmeler değil genişlemeler var. Dimağımın açılması için mümkün olduğunca çok müzik dinlemeye gayret gösteriyorum. Yıllar geçtikçe her konuda bakış açınız genişliyor.

Pop müzik yapıyorsunuz ama tarzınızı bazen arabesk buluyor musunuz?
Bence pop müzik değil popüler müzik vardır. Genel popüler müzik kültüründe arabesk zaten var. Bir sürü rock pop şarkılarım da var, ama genelleyecek olursak ben kendi müziğimi yapıyorum. Kesinlikle sınırlamıyorum. Hayatta herşeye anlam yükleme taraftarı değilim.

- Şarkı sözlerinize baktığımızda ruh haliniz gelgitler içerisinde görünüyor.
Birçok insanın gelgitleri var. Sizin de agresif olduğunuz zamanlar, mutlu olduğunuz dönemler vardır. Ben bir aracı olarak bunları sadece şarkılarıma aktarıyorum.

- Aynı zamanda bestelerinizin çoğunu duygusal şarkılar oluşturuyor. Duygusal birisi misiniz?
Tabii ki, yoksa bu işi yapamam ve buralarda barınamam. Dönerim memleketime.

- Şarkılarınızda hayatınızdan kesitler mi var yoksa çevrenizde gözlemlediklerinizi mi yazıyorsunuz?
Gözlem, yazının büyük bir parçasıdır. Dolayısıyla kendi hayatımdan çok başkalarının hayatlarını yazıyorum.

- Son dönemde yapılan albümleri nasıl buluyorsunuz?
Emre Aydın'ın albümünü beğeniyorum. Şarkılarını seviyorum. Onun dışında başka isim veremeyeceğim.

- Son çıkan albümler arasında rekabet halinde olan Hande Yener ve Demet Akalın albümlerini nasıl buluyorsunuz?
Ben o tip şeylerle ilgilenen bir insan değilim. Aralarında ne yaşıyorlar bilmiyorum. Bu konuda çok fazla fikrim yok.

- Peki müzikte rekabet olması gerekiyor mu?
Rekabet yiğidin kamçısıdır ama ben daha çok meslektaş gözüyle bakmayı daha ılımlı ve daha pozitif buluyorum. Gergin şeylerden de kaçıyorum. Kimseye rakip gözüyle bakmıyorum. En büyük rakibim kendimim.

- Yurtdışında olsaydım farklı yerlere gelirdim dediğiniz oluyor mu?
Oluyor tabii. Çünkü biz kendi memleketimizde kısıtlı ve sınırlı imkanlarla çalışıyoruz. Yurtdışında olsaydık, daha geniş imkanlar içerisinde daha büyük bütçeli prodüksiyonlarla çalışmak gibi bir şansımız olurdu. Maddi olarak daha doyurucu bir hayat yaşayabilirdik.

EVLENMEK GİBİ BİR PLANIM YOK

- Evlilik sizi korkutuyor mu?
  Benim zaten öyle evlenmek gibi bir planım yok. Evlenmeye karar verirsem belki o gün korkarım.

- Ayrılıkları nasıl yaşıyorsunuz?
Ayrılığa bağlı. Hüngür hüngür ağladığım da oldu arkadaşımla oturup içtiğim de oldu.
Kendimi sokaklara atıp yaşasın diye bağırdığım da oldu. Her türlüsünü yaşadım.

Yazarak deşarj oluyorum
- Nelere takılıyorsunuz? Sizin hayatla olan derdiniz nedir?
Benim hayatla bir sürü derdim var. Hayattan istediklerim var, canımı acıtan şeyler var, sıkıldıklarım var. Çok eğlendiğim ve beni mutlu eden şeyler var. Bunların hepsini yazmaya gayret ediyorum.

- Yazmanın dışında nasıl deşarj oluyorsunuz?
Film seyretmek kafamı boşaltıyor. Çünkü başka bir hikayenin içerisine giriyorsunuz. Aynı şekilde başka bir dünyanın içerisine girdiğim için kitap okumayı da seviyorum. Doğayı çok seviyorum. Deniz havası almak, ağaçlara ve dağlara bakmak hoşuma gidiyor. Mümkün olduğunca şehirden kaçmaya gayret gösteriyorum.

Sahnede dans etmek için spor ayakkabı giyerim
EKRANDA kendimi izlediğimde enerjik ve dinamik bir kadın görüyorum. Her insanın kafasında canlandırdığı bir kare vardır. Ben kendimi hep sahnede hayal ettim. Sahnede hep durağan olurmuşum gibi düşünüyordum. İlk solo albümümü yapıp sahneye çıktıktan sonra işler değişti. Çok hareketliyim ve bir dakika duramıyorm. Topuklu ayakkabı bile giyemiyorum o yüzden. Hep spor ayakkabıyla çıkıyorum. Benim için önemli olan sahnede eğlenmek ve o alışverişi layıkıyla gerçekleştirebilmek.

Memleket çıkarmalarımız devam edecek
- İki parçanız Yunanistanlı sanatçı tarafından yorumlanacak değil mi?
'Dan sonra' adlı şarkıyı Yunanistan'da söylemek için kendi prodüksiyon şirketimden ricada bulunmuşlardı. Biz de araştırdık ve parçayı verdik. Vassilis Saleas da bir gün İstanbul'a geldiğinde arkadaşının arabasında 'Sevişmeden Uyumayalım' parçasını beğenmiş. Kardeşi Sarandis Saleas'a parçayı istemek için beni buldular. Ben zaten kendisinin çok büyük hayranıyım. Parçayı verdik. Memleket çıkarmalarımız devam edecektir.


- Sahnede sportifsiniz ama albüm fotoğraflarınıza baktığımız zaman seksi bir Sıla ile karşılaşıyoruz. Görsellik önemli midir?
Bu bir bütün ve pakettir. Bakımlı olmak, hayatına özen göstermek ve dikkat etmek, göz önünde bir insansanız güzel şarkı yapmanın yanında bir sürü şeye dikkat etmek gerekiyor.

- Peki kendinizi seksi buluyor musunuz?
Öyle aynalara bakıp 'ne kadar seksi bir kadınım' demiyorum. Seksi bulduğum zamanlar olmuştur. Ben başka şeylere takılıyorum.

- Hayranlarınız tarafından bacaklarınız çok beğeniliyor...
Gerçekten mi? Aslında vücudumda neredeyse hiç beğenmediğim yerim bacaklarımdır.

Çizmelerim fetiş olmuş!
- Ayrıca internette çizmeleriniz de çok konuşuluyor...
O başka bir durum olmuş. Artık fetişe girmişler.

- Sırtınızda iki melek dövmesi var. Bu melek sevdası nereden geliyor?
Bu aslında bir sevda gibi değil. Ben ikizler burcuyum. Değişkenimdir. İçimde hem kalk gidelim diyen, hem de napıyorsun otur diyen  yönler var. Dolayısıyla sırtımdaki iki melek de onu anlatıyor. Biri daha durağan ve sakin, diğeri ise munzur. Özellikle meleklere karşı bir aşkım olduğundan değil ama melekleri severim.

- Özel hayatınızda mutlu musunuz?
İş hayatınız iyi giderse özel hayatınız da iyi gider. Dolayısıyla gayet iyiyim. Keyfim yerinde. Şimdi yeni bir albüm telaşımız var. Yeni şarkılar yapıyorum. Özel hayatım bundan ibaret. Müzisyenler, aranjmanlar, besteler... vs.

- Sanat dünyasında evlilikler kısa sürüyor. Bir sanatçıyı taşımak zor mudur?
Zor tabii ki. Fazladan anlayış ve sabır gerektirir. Dolayısıyla evliliklerin çok kısa sürmesinde çok suçlu aramıyorum. Zaten bir insanın başka bir hayata adapte olması çok güç, kaldı ki göz önünde olan bir insanın hayatının içinde kendine yer açabilmek çok daha zor.

Akşam - Erçin Dağ Eysen