TRT Haber'de katıldığı programda soruları yanıtlayan Şimşek, Türkiye için en kötü dönemin geride kaldığının altını çizdi ve "Büyük şirketlerin döviz riskini yönetemediğini görüyoruz" dedi.
Liradaki değer kaybının enflasyonda belirleyici rol oynadığını da belirten Şumşek, şirketlere yönelik bir çalışma içinde olduklarını bunun da "makro ihtiyati tedbir olarak" adlandırıldığını söyledi ve ekledi:
"Şirketlerin döviz borçlu olmaları dışarıdaki en ufak bir gelişmeyi farklı fiyatlandırmasına yol açıyor... Sizin geliriniz hangi para türünden ise borçlanmanız da o para cinsinden olmalı.
“Büyük şirketlerle ilgili veriler toplanıyor; 2118 şirket var.
"Bu şirketler döviz borcunun yüzde 84'ünü oluşturuyor. Biz reel sektörümüze güveniyoruz.
“Biz onların önünü açmaya devam ediyoruz. Biz risk noktasında da önlemlerimizi almaya devam edeceğiz.
"Reel sektör için bir dijital yol haritası hazırladık, yakında açıklayacağız.
"Türkiye şoklara karşı büyük dayanıklılık göstermiştir, 2010-17 döneminde yüzde 6.7 büyümüştür.
“Bu sıkıntıların en çok yansıdığı alan tabii ki kurdur, çünkü Türkiye'nin tasarrufları yetersiz. Bütün gelişmeler kalıcı, uzun vadeli kaynak akışını olumsuz etkiledi, bu kura yansıyor.
"Türkiye için en kötü geride kaldı. Jeopolitik risklerde azalma olumlu yansıyacaktır, TL'deki değer kaybı rekabetçi kılmıştır. Türkiye tehditler azaldıkça hızla normalleşmeyi tamamlayacaktır."