Duruşmanın başlangıcında Mahkeme Başkanı Selfet Giray dün avukatlarla tartışarak, "Susma hakkını" kullanacağını belirten Barış Avıalan'ın bugün vareste olduğunu, yarın susma hakkını kullansa da huzura alınıp, avukatların sorularının kayda geçirileceğini söyledi.
Savunmasının başında hakkındaki iddiaları reddeden Koçyiğit, Adil Öksüz'le Ankara'da bir villada yapılan toplantılara katıldığı öne sürülen tarihlerde nerede olduğunu ve neler yaptığını anlattı. 6 Temmuz'da “villada toplantıda” denilen saatte helikopter kazasında şehit olan ve yaralananlar için GATA'ya gittiğini, “Adil Öksüz namaz kıldırdı” denilen saatte ise Kocatepe Camii'nde şehidin cenaze namazını kıldığını, Gizli Tanık Şapka'nın iftira attığını söyledi.
Koçyiğit gizli tanıklar Şapka ve Kuzgun'un ifadelerini okuduktan sonra, "Darbe toplantılarına katılmışlar. Darbeyi yönetmişler. Darbecilerle görüşmüşler, ama Yurtta Sulh Konseyi üyesi olarak yargılanmıyor, ben yargılanıyorum" dedi. Koçyiğit, FETÖ/PDY yöneticisi olduğu iddiasıyla ilgili olarak da şunları anlattı:
“BALYOZ, ERGENEKON DÖNEMİNDE ARKADAŞLARA YARDIM TOPLADIĞIM İÇİN…”
"İddia edildiğinin aksine FETÖ'nün mağduru ve hedef listesinde biri olarak FETÖ'den tutuklu olmaktan da hicap duyuyorum. 17 Ağustos 2015'te göreve başladığım jandarma istihbarat okulunun ders kitap ve notlarında terör örgütleri listeleri vardı, ama bu listelerde FETÖ/PDY'nin olmadığını tespit ettim. Derhal ilgililere MGK kararının temin edilip, listeye alınması talimatı verdim ve gerekli onaylardan sonra müfredata girdi. Örgütün hedef listesine alındım. Balyoz, Ergenekon döneminde arkadaşlara yardım topladığım için BİMER'e şikayet edildim. Cezaevi ziyaretlerim, maddi manevi desteklerim kendileri tarafından bilinmektedir. Bundan da hiç pişmanlık duymadım."
"DARBE OLACAĞINI BİLSEM"
Koçyiğit, 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde oluşunu ise, "Aynı dönemde genel sekreterlik yaptığım arkadaşım, Albay Ahmet Özçetin'e nezaket ziyaretinde bulunmak için gittim. Yanlış bir günde, yanlış bir zamanda yapılmış bir ziyaretten dolayı buradayım. Darbe olacağını bilsem gitmezdim." diye açıkladı.
ÇAPRAZ SORGUYA GEÇİLDİ
Bir buçuk saatlik savunmasının ardından, Murat Koçyiğit'in çapraz sorgusuna geçildi. Başkan Giray'ın soruları üzerine, komutanların Akıncı'ya gelişini görmediğini, "Genelkurmay Başkanı’nın getirildiği, Jandarma Genel Komutanı’nın da korumalarıyla beraber geldiği" şeklinde konuşmalar duyduğunu söyledi.
"LİSTEYİ HALEN GÖRMEDİM"
Darbe görevlendirme listesinde Jandarma Okullar Komutanı gözüktüğünü, bu listeyi halen görmediğini belirten Koçyiğit, "Yurtta Sulh Konseyi üyesi olsam asla bu görevi istemezdim. Neden? Burası Jandarma Komutanlığı'nın tali görevdir" dedi.
MAHKEME SALONUNDA GERGİNLİK ÇIKTI
Oda TV'nin haberine göre mahkeme başkanı, Akıncı'daki görüntülerini izletirken Koçyiğit'in, "Aşağıya inebilir misiniz?" demesine mağdur müştekiler tepki gösterdi. Başkan giray, "Siz mi yönetiyorsunuz?" deyince bir mağdur müşteki, "Ama aşağı-yukarı diyor” karşılığını verdi.
Başkan Giray, salonun düzenini bozanların dışarı çıkartılmasını istedi.
"TAHA AKYOL'UN YAZISINI PAYLAŞTIM"
Çapraz sorguda başbakanlık avukatı, Koçyiğit'e savunmasında Taha Akyol'un "devlet yönetiminde zulme" dair bir yazısına atıf yaptığını hatırlatarak, "Bu bir örgütsel propaganda mı, şahsi yorumunuz mu?" diye sordu. Koçyiğit, "İkisi değil, Taha Akyol'un yazısını paylaştım." karşılığını verdi.
Bir mağdur müşteki avukatının sorusu üzerine Koçyiğit, yakalandığında üzerinden çıkan bin 100 doların "kefen parası" olduğunu söyledi.
"GÖRSEM ÖRGÜTLERDİM"
Öğlen arasının ardından devam eden duruşmada Murat Koçyiğit'in çapraz sorgusuna devam edildi. Savcı Fatih Halil Kaplan, Koçyiğit’e Akıncı'da darbecilere karşı neden agresif bir tavır sergilemediğini sordu. Koçyiğit, beka, emniyet, taarruz, geri çekilme gibi harp prensipleri olduğunu belirterek, "Ben orada bulunduğum esnada benimle çalışmış personel görsem alır, örgütler ve bir şeyler yapardım" dedi. Bu soru üzerine söz alan Akın Öztürk'ün avukatı Hicabi Durmuş, şunları söyledi: "Sayın savcının sözlerine karşılık olarak Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın fotoğrafını gösteriyorum; İki eli cebinde, gayet rahat dolaşıyor. Etrafında bir tehdit unsuru da yok. O böyleyken Akın Öztürk'ten harekete geçmesini neden bekliyor?"
Koçyiğit'in sorgusunun saat 15.30'da tamamlanmasının ardından Bilal Akyüz savunmasına başladı.
"CANİ KONUMUNA DÜŞTÜM"
Polatlı iddianamesinden sonra cani konumuna düşürüldüğünü belirten Akyüz, "Salondan çıktığımda uzman arkadaşlar neredeyse üzerime saldırıyordu" dedi. Akyüz, hakkındaki iddiaların Polatlı Başsavcılığı’ndan, Sabah gazetesine servis edildiğinin ortaya çıktığını öne sürdü.
"ARAÇTA BULUNAN NOTLAR BANA AİT DEĞİL"
Akyüz, o gece açık bıraktığı aracında bulunduğu iddia edilen notlar ve malzemelerin kendisine ait olmadığını savunurken, bunların sonradan konulmuş olabileceğini söyledi. Akyüz, "Ertesi sabah ailemin kullanabilmesi için lojmanlar bölgesine götürüp bıraktım. Yeterli vaktim vardı, bu malzeme ve notlar olsa yok ederdim. Arabam ben gözaltındayken 25 Temmuz'da aranmış ve bunlar bulunmuş" dedi.
Savunmasının devamında kendisine kumpas kurulduğunu iddia eden Akyüz şunları söyledi:
"İçine düşürüldüğümüz durumun net olarak ortaya konulması için soruşturmanın genişletilmesiyle asıl sorumluların yargılanması sağlanacaktır. CHP'nin darbe komisyonu raporuna koyduğu 'kontrollü darbe' şeklindeki muhalefet şerhine ben de katılıyorum." Akyüz'ün son sözlerine mağdur, müştekiler ve avukatları, "siyaset yapıyor" diye tepki gösterdi.
“BU MEMLEKETTE ACİL KOBRA İHTİYACI VARKEN, SIRF KOÇ GRUBU YAPIYOR DİYE ALINMADI”
Akyüz neden kendisinin hedef seçildiği konusunda şu iddialarda bulundu:
"2013-2016 arasında KKK teşkilat Şube Müdürlüğü’nde görev yaptım. Tüm kışlaların arazileri bize bağlıydı. Bir sene Milli Savunma Bakanı 23 arazinin dosyasıyla dönemin komutanı Hulusi Akar'ı ziyaret etti. Askeri araziler şehir içinde gibi gerekçelerle devri imzalatılmak istendi. 60-70 milyar dolar değerinde. Devre karşı çıkan sayılı kişilerdendim. Ranta kurban edilecek bu arazilerin verilmesine milletim adına karşı çıktım. (İhtilala ne alakası var şeklinde tepkiler üzerine) Neden beni izah ediyorum, dinleyin. Baskılar altında bir pazar günü karargaha çağrıldık, İhsan Uyar tarafından arazi raporları zorla imzalattırıldı. İkincisi, 300 milyon dolarlık komando projemiz vardı. Eski teknolojinin verilmek istenmesine karşı durduk. Bir gece tüm evrakları yeniden tanzim edince ortalık karıştı. Hedef haline geldim. Üçüncüsü, bu memlekette acil kobra ihtiyacı varken, sırf Koç grubu yapıyor diye alınmadı. Mecbur kalınınca 1.5 yıl sonra alındı. Peki o kayıp zamanın hesabını kim verecek."
Savunmasında işkence iddialarını da gündeme getiren Akyüz, "Zekai Aksakallı başkanlığında ÖKK'nda ve genelkurmay karargahında işkence merkezi kuruldu. Genelkurmay'da Albay Mustafa Köksal başkanlığında işkence yapıldı. Genelkurmay başkanı da buna müsaade etmiştir" dedi.
Akyüz, gizli tanık hakan bıyık hakkında bildiklerini açıklayacağını da belirterek şunları anlattı:
“Devre arkadaşımdır. 2004 yılı akademi yılbaşında bir gezi düzenlendi. Aynı masaya oturduk. Epey alkol aldı. Jandarma istihbaratta çalıştığını, teknik dinleme yaptıklarını, örtülü ödenekten dinleme cihazları aldıklarını, izinle tüm kuvvet komutanlarını dinlediklerini, tüm bilgisayarlara girdiklerini, Mehmet Emin Karamehmet'le anlaşıp GSM hatlarını da dinlediklerini, Necip Hablemitoğlu'nu tanıdığını, öldürülünce paniklediğini söyledi. Sonra birkaç gün peşimde dolaşıp, sarhoşken neler anlattığını sordu. O zaman inanmadım, şimdi de gerçek olup olmadığını bilmiyorum, ama madem o beni itibarsızlaştırdı, araştırılsın. İkinci bir Yeşil'le karşı karşıyız.”
Başkan giray saat 18.30 olduğu için çapraz sorgunun yarın yapılacağını belirterek celseyi sonlandırdı.