Uzun süredir çiğnenen sakızlardan biri hendek, barikat, vesaire ile ilgili bir şey anlatacağım. İlk hendek Lice’de kazıldı ve 2 uzman çavuş oradaki halk tarafından rehin alındı. Sebebi neydi biliyor musunuz? Lice depreminde, bu devlet, oradaki köylülere “Size, deprem evleri, afet evleri yapacağım” demiş. O afet evleri hâlen bitirilmiş değil. İnşaatından vazgeçilmiş de değil, fakat barış süreci başlar başlamaz Lice’ye 6 trilyon bütçeli bir kalekol yapılmaya başlandı. İş içinden çıkılamaz duruma geldi. Hükümet, Sayın Öcalan’dan yardım istedi ve “bunu toparlayın” dedi. Sayın Öcalan bize iletti.
"Ailelerden söz aldık"
Hükümetten 2 bakanın koordinasyonuyla, şu anda tutsak olan İdris Baluken’le birlikte 3 kişi gittik, halkla görüştük. O iki uzman çavuşumuzu aldık. İkisinin de bir hafta sonra nişanı vardı, biri Kilisli, birisi Nurdağlı’ydı. Ailelerine teslim ettik. Ayrıca kalekol inşaatının durdurulması şartıyla burada bu tarz eylem ve etkinliklerin yapılmayacağı, itirazların yapılmayacağı sözünü aldık.
O gece Hükümet oraya bir tır gönderdi, o inşaatın bütün malzemeleri o tıra yüklendi. Ertesi gün halk açtığı hendekleri kendisi kapattı. Yeniden bir kalekol inşaatı başlayana kadar da orada hiçbir herhangi bir olay yaşamadık. “Sivil siyaset ne yaptı” sorusunun cevabı bu.
2017 bütçe görüşmelerinde konuşan Önderpartisinin tutuklanan eş genel başkanları ve milletvekillerine ilişkin olarak "Arkadaşlarımız kaçma olasılığı nedeniyle değil, bu topraklarda yaşama ısrarları nedeniyle içerideler" ifadelerini kullandı” dedi.
“Arkadaşlarımız bu topraklarda yaşama ısrarlarından dolayı içeride”
Eş genel başkanları, milletvekilleri ve seçilmiş belediye başkanları, meclis üyeleri tutsak alınmış durumda. Daha önce bunu yapan hükümetler yüzlerce kere lanetlenmişken, “Terörle mesafe koymadılar ya da teröre destek oldular” sözü yalan.
Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve milletvekillerimiz, kaçma şüpheleri var diye değil, bu topraklarda yaşama ısrarlarından, bu toprakları bir gülistana çevirme iradelerinden dolayı içerideler.