Türkiye kadınlara yönelik taciz olaylarıyla çalkalanırken, "Yok artık" denilen bir olay da gazeteci kadınların başına geldi. Gazeteci Büşra Cebeci ve bir kadın meslektaşı evlerinde şortla oturdukları için apartman yöneticisine şikayet edildi.
Odatv'de yer alan habere göre, şikayeti yapan şahıs gazeteci kadınları şikayet ederken, "Benim oğullarım işten eve geç geliyorlar, bu kızlar da evde yarı çıplak oturuyor ve rahatsız oluyorlar" ifadelerini kullandı.
Gazeteci Büşra Cebeci olayı şöyle anlattı:
"ARSIZLIK VE HADSİZLİK"
Bahçe katı bir evde, ev arkadaşımla birlikte yaşıyoruz. İki bekar kadının yediğinden içtiğine, ne giydiğinden ne giymediğine kadar her şey haber değeri taşıyabiliyor mahallelerde. Mahalle kültürü dediğimiz şey de büyük ölçüde bu zaten: Mahallelinin bekar kadınlarının evine sonsuz bir arsızlık ve hadsizlikle müdahale etme hakkını kendilerinde görmeleri.
"ŞORTLA OTURUYORUZ DİYE..."
Biz iki yılı aşkın bir süredir burada yaşıyoruz. Evimizin içine gözünü dikip bakarak geçen insanlar var ve biz bundan rahatsız olup yer yer tepki de gösteriyorduk. Sadece bu bakan insanların kim olduğunu, nerede oturduklarını bilmiyorduk. Bu olayla kendilerini belli etmiş oldular. Biz, insanlar evimize bakıyorlar diye şikayetçiyken onlar da meğer biz evimizin içinde şortla oturuyoruz diye bizden şikayetçilermiş.
"HABERDAR BİLE DEĞİLLER"
Bahsettiğim kişinin apartman yöneticimize dediği şey şu: "Benim oğullarım işten eve geç geliyorlar, bu kızlar da evde yarı çıplak oturuyor ve rahatsız oluyorlar." Bakın oğullarına 'Siz insanların evine neden bakıyorsunuz?' demiyor, 'Röntgenci misiniz, sapık mısınız?' demiyor. Biz, evde her şeyden habersiz oturarak bile oğullarını-kendilerini rahatsız edebiliyoruz ama bir evi dikizlemenin ayıp, utanç verici, rahatsız edici olduğundan haberdar bile değiller.
"HERKESE MÜDAHALE HAKLARI VAR"
Sınırlarını bilmiyorlar çünkü bilmeleri gerekmemiş hiç. Herkese ve her şeye müdahale etme hakları var. Dışarıda şort giydiği için yaşlı bir erkek tarafından hakarete uğrayan kadını hatırlarsınız. Bu yaşadığımız da benzer bir durum bence. Biz "bekar kadınlar" olarak topluma mâlolmuş, hatta dümdüz "kamu malı" ilan edilmişiz ki bizden şikayetçi olmakta bu kadar rahatlar.