“IŞİD’i mağlup etmek için Suriyeli Kürtleri silahlandırın” başlığıyla gazetenin bugünkü nüshasında yayınlanan makalede Türkiye’yi yakından ilgilendiren tespitler yer alıyor.
İşte Blinken’ın makalesinden öne çıkan noktalar:
Başkan Trump, muhtemelen bu hafta, Ulusal Güvenlik Konseyi’yle ilk toplantısına başkanlık ederken, büyük ihtimalle aciliyeti yalnızca karmaşıklığıyla at başı giden bir kararla yüzleşecek: IŞİD’in Suriye’de kalesi Rakka’yı özgürleştirmek için Suriyeli Kürt savaşçıları silahlandırmalı mı yoksa silahlandırmamalı mı?
Rakka’yı ele geçirme kapasitesine sahip tek savaşçılar, sahadaki en etkili partnerimize mensup: Kürt milis kuvveti olan Halk Koruma Birlikleri tarafından domine edilen, Kürtlerin ve Arapların karışımından oluşan Suriye Demokratik Güçleri. SDG, yalnızca IŞİD’in keskin nişancılar, intihar bombacıları ve ev yapımı patlayıcılarla giriştiği şiddetli şehir direnişini alt etmek üzere silahlandırılırsa başarılı olabilir.
PEKİ ENGEL NEYDİ?
Obama Yönetimi’nin son günlerinde, Pentagon (ABD Savunma Bakanlığı) bunu gerçekleştirmek üzere derhal Başkan Trump’tan izin almaya çalışacağını ifade etmişti. Haklı olarak SDG’nin Rakka’yı izole etmede yakaladığı momentumdan faydalanmak istiyordu.
Peki, engel nedir? NATO müttefiki ve Suriye’de kilit rol oynayan Türkiye, bilhassa koruma birlikleri olmak üzere Suriye Kürtlere herhangi bir Amerikan desteğine hararetle karşı çıkıyor. Türkiye, milislerin, ülkeyi on yıllardır rahatsız eden terör örgütü PKK’yla bağlantıları nedeniyle öfkeleniyor.
Ankara, ABD’nin Halk Koruma Birlikleri’ne (YPG) vereceği her yardımın, sonunda PKK’nın eline geçeceğini ve bunların Türk sivilleri öldürmek için kullanılacağını iddia ediyor.
TÜRK MEVKİDAŞLARIMLA SAATLER GEÇİRDİM
Dışişleri Bakanı Yardımsı olarak, Suriye Demokratik Güçleri’ne yardımı sürdürmek noktasında geçici bir görüş birliğine varmak için Türk mevkidaşlarımla saatler geçirdim. Kuzeydoğu Suriye’deki Menbic’in özgürleştirilmesinden Rakka’nın izole edilmesine her kritik kavşakta, öfkeyle karşı çıktılar ve uluslararası koalisyonun İncirlik Hava Üssü’ne erişimini engellemenin ve terörle mücadelede işbirliğini yavaşlatmanın da aralarında bulunduğu tepkilerle tehdit ettiler. Amerikan karşıtı retorik Türk medyasında kabardı. Her defasında, ilerlemek için yeterli olacak şekilde ilişkileri düzeltmek için Başkan Obama, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la direkt bağlantıya geçti.
Başkan Trump, Pentagon’un SDG’yi silahlandırma tavsiyesini kabul ederse, Erdoğan’ı yerkeşik tutmak ona düşecek. Bu onun diplomatik yeteneklerinin ilk ve aşırı zorlu denemesi olacak.
İlk olarak; Trump, IŞİD’i yenmekten ziyade başka ivedi bir önceliğinin olmadığını ve Rakka’nın beklemeyeceğini açıkça belirtmeli.
SDG TÜRKİYE SINIRINDAN UZAK TUTULMALI
İkinci olarak; Suriye Demokratik Güçleri’ne sağlayacağımız her yadım görev bazlı olmalı; Rakka’da kullanmak için yeterli fakat PKK’ya dağılma riski olmamalı. ABD Özel Harekât güçleri, SDG’nin kaynakları yalnızca planlanmış hedefler için kullanıldığını garanti altına almalı.
Silahların Türkiye’ye karşı kullanılmayacağının, özgürleştirilmiş Rakka’nın yerel güçlere terk edileceğinin, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterileceğinin ve SDG’nin kendini PKK’dan ayıracağının üzerinde durmalıyız.
Üçüncü olarak; Rakka’ya yoğunlaşan SDG güçlerini, Türkiye sınırından uzak tutmalıyız. Ve Suriyeli Kürtlerin kontrol ettikleri bölgeleri bitişikteki Kürt bölgesi ya da eyaletiyle birleştirme çabaları önlenmeli.
TÜRKİYE’YE EL BAB’DA HAVA DESTEĞİ ŞART
Dördüncü olarak; Türkiye IŞİD kontorlündeki El Bab’ı Kürtlerden önce almak istiyor. Başkan Trump, Türkiye’nin oradaki operasyonuna tekrar güçlü hava desteği sağlamalı ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde daha geniş bir tampon bölge konsolide etmesine yardım kararlılığımızı yinelemeliyiz.
Beşinci olarak; Trump, Türkiye’nin PKK’ya karşı mücadelesinde verdiği desteği ikiye katlamalı. Irak’ın Kandil Dağları’ndaki liderliğini bulmaya yardımcı olmak da buna dâhil.