Yalçın, "Medya, aynadır. Aynanız kirli ise, her olayı lekeli gösterirsiniz! Sabah gazetesini örnek göstermemin sebebi var. Aynı gazeteden köşe yazarı Haşmet Babaoğlu dün şu başlığı attı yazısına: 'Dışımızdaki ve içimizdeki Mısır'a dikkat.' Yazısında uyarıda bulundu: 'Dikkat etmeliyiz, kesin! Ama bizim içerideki Sisi meftunlarının yanında gerçek Sisi üfürükten tayyare kalır.' Güzel. Ancak Babaoğlu darbeci Sisi'yi salt muhalefet içinde arıyor. AKP içinde 'Sisi' yok mu? Ya da şunu sorayım: Müyesser Yıldız'a 'askeri casus' suçlamasının ana hedefi Yüksek Askeri Şura'da tasfiye yapmak mı?" düşüncesini dile getirdi.
Yalçın, "Israrla yazıyorum: Türkiye ya da Mısır gibi ülkelerde darbeler, iç değil dış politika yüzünden olur. Mursi'nin, İran, Katar, Çin ile yakınlaşması ve Filistin-Gazze'ye açılan Refah sınır kapısını açması gibi politik tercihleri sonunu getirdi. ABD buna izin veremezdi. Vermedi. Darbeden hemen sonra ne oldu: 'Al Shorouk' gibi Mursi destekçisi gazeteler, darbeci Sisi'yi alkışladı. Prof. Khaled Fahmy gibi Mursi destekçisi sözde aydınlar, Sisi'yi alkışladı. Mursi destekçisi (perde arkasında Sorosçu Otpor bulunan) 6 Nisan Hareketi Sisi'yi alkışladı. Yani: Israrla yazıyorum: Türkiye ya da Mısır gibi ülkelerde darbeler, iç değil dış politika yüzünden olur. Mursi'nin, İran, Katar, Çin ile yakınlaşması ve Filistin-Gazze'ye açılan Refah sınır kapısını açması gibi politik tercihleri sonunu getirdi. ABD buna izin veremezdi. Vermedi." görüşünü savundu.
Yalçın yazısında şunları kaydetti:
Sabah yazarı Babaoğlu'na önerim; “Sisi'yi salt muhalefet içinde aramayın!” –Sisi olayında olduğu gibi- ABD merkezli küresel algı çalışmalarına kanmayın. Analitik düşünce şart:
CIA kuruluşu Rand Corporation ne zaman “Türkiye'de darbe olabilir” raporu yayınladı. Bu rapor kripto FETÖ elemanları aracılığıyla “Kemalist subaylar darbe yapacak” yalanına dönüştürüldü.
İşte… Müyesser Yıldız'a yapılan “casusluk” suçlamasını bu bakış açısıyla değerlendirmek gerekiyor.
FETÖ'nün Askeri Casusluk gibi davalarla Türk Ordusu'nu nasıl ele geçirdiğini anımsatmak isterim. FETÖ'nün yurtsever askerleri tasfiye ettiğini Müyesser Yıldız sürekli gözler önüne serdi.
Bugün… Hedef Müyesser Yıldız gözüküyor ama değildir.
Hedef, Müyesser Yıldız'ın davalar sürecinde tanıştığı muvazzaf tüm askerlerdir!
Hedef, Yüksek Askeri Şura'da tasfiye yapmaktır.
Sabah gazetesinin kinci önyargılı bakış açısı gerçekleri görmesini engelliyor. FETÖ'ye de böyle kanmadılar mı? Kime ne anlatıyoruz ki; “mahalle kavgasını” gazetecilik sanıyorlar.
Olan Erdoğan'a olacak.
Yazının devamı için TIKLAYIN