FETÖ'ye karşı gereken mücadele verilip verilemdiği konuusnda "evet" demenin güç olduğununu ifade eden Yalçın, cezaevindeki Odatv genel yayın yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv haber müdürleri Barış Terkoğlu ve Müyesser Yıldız'ı hatırlatarak, "Odatv yöneticisi arkadaşlarımızın olmadığı yerde, FETÖ mücadelesinden bahsedilebilir mi?" sorusunu yöneltti.
Yalçın, "FETÖ ile mücadele konusunda iktidara nasıl güvenelim? Yine, yeni bir kandırılma süreci yaşıyorlar" görüşünü dile getirdikten sonra, devamında şunları kaydetti:
FETÖ darbesinin dördüncü yılında sorum var: -AKP, FETÖ ile uzlaşıyor mu?
Kimileri, “hadi canım sende” diyebilir. Kimileri, soruyu absürt bulabilir. Sizleri sorum üzerinde düşünmeye davet ediyorum. FETÖ tespitlerimize daha önce “komplo teorisi” denildiğini anımsatmak isterim. Biz olgu temelli habercilik yapan gazetecileriz.
AKP-FETÖ yakınlaşması olguları var:
Dört yılda adımlarını usul usul attılar; önce Erdoğan'ı FETÖ mücadelesinde yalnızlaştırdılar. Ardından… “Fethullah Gülen kötü ama FETÖ'nün iki numarası Mustafa Özcan iyidir” değerlendirmesi iktidara yakın medya organlarında dillendirildi. Ardından… “FETÖ'de bölünme” veya “FETÖ parçalandı” gibi haberler sıklıkla yapılmaya başlandı.
Birden şunu görmeye başladık: FETÖ elemanları Türk dış temsilciliklerine rahatça girip çıkmaya başladı.
15 Temmuz sonrası yurt dışına kaçan –özellikle akademi dünyasındaki- FETÖ elemanları son dönemde Türkiye'ye giriş yapmaya başladı. Tesadüf mü bunlar?
Yazının devamı için TIKLAYIN