Soner Yalçın, bugünkü "AKP-CHP ittifakı" başlıklı yazısında, "Kısa bir süre sonra seçim alevi sönünce AKP iktidarı ile CHP belediyeler arasındaki ittifakın bunun ilk somut adımı olacağını sanıyorum.Türkiye'yi “düzlüğe çıkarmak” için Erdoğan'ın, altını oyan MHP'ye değil, CHP'ye ihtiyacı olduğunu kavradığını sanıyorum." ifadelerini kullandı.
Soner Yalçın'ın çok konuşulacak yazısı şöyle:
Tarih: 18 Nisan 1999.
Genel seçimlerin yapıldığı o dönem Cem Uzan'ın sahibi olduğu Star Tv'de çalışıyordum.
Sonuçlar, Anadolu Ajansı'nın son seçimlerde yaptığı “Ali Cengiz Oyunları” ile çabucak alınmıyordu! Herkes merakla televizyon kanalını telefonla arayıp bilgi sahibi olmak istiyordu.
Gazeteci Güler Kömürcü bunlardan biriydi. Beni arayıp, “Sayın Devlet Bahçeli'nin yanındayım gelen ilk sonuçları merak ediyoruz” demişti. “MHP oyları patlama yaptı” dediğimi iyi anımsıyorum.
Bir önceki seçimde yüzde 8.2 oy oranıyla baraj altında kalan MHP, on puanlık artışla oyunu yüzde 17.9'a çıkarmıştı.
MHP'nin başarısı çok kişi için sürpriz olmuştu. Hatta o dönem haber merkezinde MHP mitinglerinin haber yapılıp yapılmaması tartışma konusu olmuştu. Altı büyük partinin (ANAP, DYP, FP, DSP, CHP ve MHP) hepsinin miting haberini vermek bülten süresinin aşmasına sebep oluyor, başka haberlere zaman kalmıyordu. Bu sebeple… Devlet Bahçeli'nin seçim kampanyası Star Tv dahil medyada pek yer bulmuyordu.
Haber müdürü olduğum için yurdun çeşitli yerlerinden gelen haber kasetlerini seyrediyor, MHP'nin gelişini gözlemliyor, haber yapılmasını öneriyordum. Sandıklar açıldıktan sonra haklılığım ortaya çıktı!
Yani, Devlet Bahçeli'ye hiçbir zaman önyargım olmadı. Ancak… 31 Mart yerel seçimi ve özellikle Çubuk Akkuzulu Köyü'nde yaşanan linçle ilgili konuşmalarını kızgınlıkla takip ediyorum.
Bahçeli ısrarla çatışmacı bir dil kullanıyor.
Kafamda şu soru var: Bahçeli'nin maksadı nedir?
Türkiye İttifakı
Devlet Bahçeli sahiden “ekonomi doktorasını” yaptı mı?
Ülke iktisadi krizden kurtulma mücadelesi verirken sanki Bahçeli hiç oralı değil gibi konuşmuyor mu? Tek yaptığının “siyasi kriz çıkarmak” olduğunu düşünüyorsunuz.
Ülkenin büyük çoğunluğu ekonomik istikrar beklentisi içinde. Erdoğan da iktisadi sorunların farkında ve bu nedenle “Türkiye İttifakı” arayışı içine girdi. Dedi ki
Yazının tamamı için tıklayın