İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gaziantep'te düzenlenen seçim güvenlik toplantısında yaptığı konuşmada Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın yerel seçimlerde Suriyelilerin durumuyla ilgili sözlerine değinerek "Madem böyle toplumu tahrik etmeye gidiyorsun, sana cevap verdik. Adam ol, sen de cevap ver" dedi.
Soylu, Gaziantep'teki bir otelde 11 ilin yöneticileriyle, seçim güvenliği toplantısında buluştu.
Bakan Soylu, toplantının açılışında, 31 Mart Yerel Seçimleri sebebiyle alınacak güvenlik önlemlerini değerlendirmek üzere bir araya gelindiğini söyledi.
'Seçim Bölge Güvenlik Toplantıları'nın dördüncüsünü Gaziantep'te düzenlediklerini ve toplantıda Adana, Antalya, Kahramanmaraş, Karaman, Konya, Mersin, Niğde, Gaziantep, Hatay, Kilis ve Osmaniye'de görev yapan vali, vali yardımcısı, il emniyet müdürü ve il jandarma komutanlarıyla bir araya geldiklerini anlatan Soylu, yaklaşan yerel seçimin, ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Her seçimin kendine ait bir anlamı, önemi ve topluma verdiği bir mesajı olduğunu ifade eden Soylu, son 5 yılda gerçekleştirilen 6 seçimin, kendi anlamlarının dışında istikrar, değişim, gelecek gibi anlam ve tariflere sahip olduğunu belirtti.
Türkiye'nin son 5-6 yıldır olağanüstü zor süreçlerle karşı karşıya kaldığını belirten Soylu, sistem hatalarına karşı bir refleks olarak hükümet modeli üzerinde önemli bir değişim gerçekleştirdiğine dikkati çekti.
İçişleri Bakanı Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
"31 Mart yerel seçimleriyle beraber bu kritik dönemin son seçimi gerçekleşecek ve yaklaşık 4,5 yıllık, seçim olmayan bir zaman dilimine geçilecektir. Deyim yerindeyse artık herkes işine gücüne bakacaktır. 31 Mart Yerel Seçimlerinin bu rahatlatıcı karakterini ters yüz etmeye çalışan, elde etmeyi arzuladıkları neticeleri genel siyasete şamil etmeye, buradan siyasetin bütününü yeniden dizayn etmeye çalışan, kısacası belediye seçimlerinden hükümet formülleri üretmeye çalışan birtakım anlayışları hep birlikte takip ediyoruz.
Elbette ki böyle yorumların ve hesapların olması siyasetin doğasında var olan bir şeydir. Keza özellikle bugünlerde seçimlerin güvenilirliğine ilişkin bir kara propagandayı ısrarla sürdüren bir irade hala işbaşındadır. Bugün hala parmak boyasının geri gelmesini önerenler, buna gerekçe olarak da milletimizin demokrasi kültürüne hakarete varacak sözde tahliller ortaya koyan modası geçmiş kalemler var.
Bu kafaların Türkiye'yi geriye döndürme takıntısını anlayabilmek mümkün değil. Bu bir gericiliktir. Türkiye dijital dönüşümünü gerçekleştirirken, birilerinin bu gelişmeyi itibarsızlaştırmaya çalışması, bize hala 'Siz yapamazsınız, siz beceremezsiniz, parmak boyasına geri dönün' demesi kabul edilebilir bir anlayış değildir."
Seçimin bir hizmet yarışı olduğunu anımsatan Soylu, "Bunun kazananı mutlaka Türkiye olmalıdır. Dolayısıyla ben bu seçimi bir rahatlama, istikrarın ve toplumsal barışın, kardeşliğin, huzurun geleceğe taşınması seçimi olarak gördüğümü ifade etmek isterim. Elbette ki bu bakış, seçime ait güvenlik yükümlülüklerimizi, tedbirlerimizi hafifletiyor değildir. Bilakis arttırmaktadır" diye konuştu.
Seçimlerle ilgili nakillere ilişkin yapılan tartışmalara da işaret eden Soylu, şunları kaydetti:
"Nakillerle ilgili çalışmalar 2018 yılının Ekim, Kasım, Aralık aylarında doğal olarak başladı. Biz de bakanlık olarak Eylül ayında valiliklerimize yazı yazdık. Sonra bunu bir kez daha tekrarladık. Dedik ki bu dönemlerde hakikaten hem ihtiyacı ve hakkı hem de gerçekliği olmayan, seçimlerin sonuçlarında bazen birilerinin ısrarlarını kırarak, bazen manipülasyona alet olarak bir takım haksız seçmen taşımaları olabilir.
Buna ait tedbir alınmasını istedik. 26 doğu ve güneydoğu ilimizde ekim-aralık dönemlerinde seçmen taşıma konusunda yaptığımız tespitlerle, 17 Ocak tarihine kadar incelenmiştir. Yani 26 doğu ve güneydoğu ilimizde 37 bin 710 adres değişikliği haksız, gerçeğe uygun olmayan şekilde yapılmıştır. Hepsi tespitli. Gerekli birimlere iletilmiştir. 37 bin 710 bin haksız adres değişikliği yapıldığını da buradan duyurmak istiyorum. Bu konuda en çok zıplayan, terör örgütünün siyasi şubesi. Çünkü seçim günü inip oy kullanmak isteyecek."
Önceki seçimlere ilişkin yaptıkları analizlerin, yerel seçimlerde, diğer seçimlere göre güvenlik ihlallerinin daha fazla olduğunu ortaya koyduğunu belirten Soylu, "Burada özellikle muhtarlık seçimlerinin de kendine ait bir rekabeti söz konusudur. Şu ana kadar seçimlerle ilgili yaklaşık 40 hadisenin 23'ü muhtar adayları arasında cereyan etmiştir. Dolayısıyla bu noktada tedbirlerimize ve yönlendirmelerimize ağırlık veriyoruz." dedi.
Suriyeli misafirlerle ilgili manipülasyonların yapıldığına da işaret eden Soylu, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın sözlerine değindi. Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Madem böyle toplumu tahrik etmeye gidiyorsun, sana cevap verdik"
"Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı çıkıp neler söylüyor. Madem böyle toplumu tahrik etmeye gidiyorsun, sana cevap verdik. Adam ol, sen de cevap ver. Ben bakan olarak yalan söylediğini söylüyorum. Neymiş, Altınözü, Yayladağı ve Reyhanlı'da şu anda Suriyeli kardeşlerimiz belediye başkanı adayı olsa kazanacakmış.
Böyle milleti tahrik eden, millete yanlış bilgi veren, kamu sorumluluğundan uzak bir adamsın sen. Bunun için gerekli soruşturmayı başlattığımızı da söylemek istiyorum. Öyle tahrik etmeye çalışacaksın, yanına kalacak? Kamu sorumluluğu olan bir kişi olacaksın, böyle yanlışlar da yanına kalacak?
Ben yanlış yapıyorsam benim de yanıma kalmasın. Bu tip manipülasyonlara hiçbirimizin hakkı yok. Halkı böyle bölmenin, yalanlarla halkın değerleri üzerinden istismar edecek bir anlayışın, hukuk açısından elbetteki gerekli değerlendirmeleri yapılıp, ortaya konacaktır."
Twitter hesabından açıklamada bulunan Savaş, "Reyhanlı, Yayladağı, Altınözü ilçelerimizde bir Suriyeli çıkıp ben başkan adayıyım dese şuan kazanabilecek durumda. 5 sene sonra Kırıkhan'ı kazanabilecek durumda olacak. 10 sene sonra Hatay'ı kazanabilecek durumda olabilecek" ifadelerini kullanmıştı.