Doğru "Açılış kurdelesini devlet önde gelenlerine kestiren Simitçi Abdullah Kavukcu, Bankacı (Hakan) Ateş'e gitmiş. Büyük çaplı kredi çekmiş" diye yazdı.
Doğru, Simit Sarayı’nın battığını vurgulayarak, "Bir bankadan büyük miktarlı kredi alabilmek ancak çok sayıda banka üst görevlisinin onayından geçmesi gerekir. Özel bankanın ya da bankaların Simitçi Abdullah Kavukcu'ya kaptırıp batırdığı paranın kurtarılmasını niçin Ziraat Bankası'nın yan kuruluşu Ziraat GSYO (Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı) üstlendi? Ziraat GSYO batan Simit Sarayı'na 500 milyon dolar değer biçti. Ve batmış Saray'a yüzde 51'i payla devleti ortak etmenin hazırlığına girişti. Simitçiye para kaptıran özel bankalar seyrediyor. Devlet Bankası Ziraat ise eline kavuğu almış Kavukcu'nun batırdığı parayı kapatmaya koşuyor" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ziraat Bankası'nın Simit Sarayı'nı almasını tasvip etmiyorum" açıklamasının ardından Ziraat Bankası'nın Rekabet Kurulu'na yaptığı başvuru kaldırıldı.
Necati Doğru'nun Sözcü'de yayımlanan yazısı şöyle:
Usta, "simit" pişirirken fırında unutursa simit yanar. Yoğun kara duman çıkartır. Simit yandı, ortalığı kara duman kapladı.
Duman altı olduk!
Göz gözü görmüyor.
Bankacı: Ateş.
Simitçi: Kavukcu.
Açılış kurdelesini devlet önde gelenlerine kestiren Simitçi Abdullah Kavukcu, Bankacı Ateş'e gitmiş. Büyük çaplı kredi çekmiş. Londra ve New York gibi dünya kapitalizminin iki büyük kentinin en pahalı caddeler dahil, 25 ayrı ülkenin lüks köşelerinde "simitçi dükkanı" açmış. Fakir halk yiyeceği simit dünya lüks caddelerinde!.. Kaçtan satacaksın da dükkan kirası, çalışan maaşı, devlete vergi ve özel uçak sevdalısı patrona kazanç çıkartacaksın?
Deli misin Simitçi?
Divane misin?
Yoksa dolandırıcı mı?
Diyen olmamış.
Kavukcu batmış.
Kavuklanan: Ziraat!
***
Yazılanlara göre Simit Sarayı sahibi Abdullah Kavukcu, en çok Deniz Bank'tan büyük çaplı kredi çekmiş.
Ne kadar?
Çok para!
Her kredi arayan işadamı için yapıldığı gibi mutlaka Deniz Bank'tan da "kredi isteği" önce Şube Müdürü'ne, sonra Grup Müdürü'ne, sonra Kredi Komtesi'ne, sonra Genel Müdür'e ve sonra da Yönetim Kurulu'na gelir.
Uyanın diye yazıyorum.
Bir bankadan büyük miktarlı kredi alabilmek ancak çok sayıda banka üst görevlisinin onayından geçmesi gerekir.
***
Onlara soralım:
Dikkatli, tecrübeli, eğitimli, kılı kırk yaran finansçı bankacılar, nasıl verdiniz bu kadar krediyi?
Kime güvendiniz?
Battı Simit Sarayı!
Deniz Bank'ın son sahibi olan Belçikalılar, başta banka yönetim kurulu ve genel müdürü olmak üzere iktidar partisinin yandaşı AKP zengini Simitçiye bol kepçe kredi pompalayan herkesten hesap sorması gerekirken, niçin bunu yapmıyor da kara duman altında ellerini ovuşturarak devlet bankası Ziraat'in "kavuklanmasını" sessizce izliyorlar.
***
Özel bankanın ya da bankaların Simitçi Abdullah Kavukcu'ya kaptırıp batırdığı paranın kurtarılmasını niçin Ziraat Bankası'nın yan kuruluşu Ziraat GSYO (Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı) üstlendi? Ziraat GSYO batan Simit Sarayı'na 500 milyon dolar değer biçti. Ve batmış Saray'a yüzde 51 payla devlet ortak etmenin hazırlığına girişti. Simitçiye para kaptıran özel bankalar seyrediyor. Devlet Bankası Ziraat ise eline kavuğu almış Kavukcu'nun batırdığı parayı kapatmaya koşuyor.
Niye?
Kavukcu rahatlasın diye!
Baskı mı var?
Telkin mi oldu?
Tembih mi yapıldı?
NOT: Simit Sarayı'na açılan kredi 500 milyon dolar diye yazılıyor. Doğru değil.
Hangi bankanın ne kadar kredi verdiği ve toplamın ne olduğu henüz açıklanmadı. Bu arada Ziraat'in kaç milyon dolar kaptırdığı da bilinmiyor. 500 milyon dolar diye yazılan batmış Simit Sarayı'na biçilen kağıt üstündeki değer. Bu değer nasıl biçildi? Cevaplar duman altı. Uyanın.